Askerî öðrenciler Gezi’ye katýldý mý?

Gazetemizin önceki günkü manþeti, “GEZÝ’NÝN BYLOCK’ÇU ABÝLERÝ”ydi. Muammer Baþkan imzalý özel haberde, Haziran 2013’teki Gezi olaylarýnda eylemleri kýþkýrtan polis müdürleri ile soruþturma ve yargýlamalarý yapan savcý ve hâkimlerin FETÖ’cü çýktýðý belirtiliyordu.

Bu emniyetçilerden biri, dönemin Ýstanbul Güvenlik Þube Müdür Yardýmcýsý Mithat Aynacý’ydý. Gezi olaylarýndaki sert ve provokatif tavrýyla þimþekleri üzerine çeken Aynacý, FETÖ üyesi olmak suçundan aranýrken, 15 Temmuz gecesi Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü’nü iþgale giden bir tankýn içinden askerî kýyafetle çýkmýþtý.

Parkýn içinde kurulan çadýrlarýn yakýlmasý ve olaylarla özdeþleþen kýrmýzý elbiseli kadýnýn gözüne biber gazý sýkýlmasý talimatlarýný veren dönemin Emniyet Müdür Yardýmcýsý Ramazan Emekli ise ByLock kullanýcýsý çýktý. 

Balyoz davasýnýn FETÖ üyeliðinden tutuklanan duruþma Savcýsý Hüseyin Kaplan da verdiði ifadede, 2011’den itibaren örgüt içinde Recep Tayyip Erdoðan düþmanlýðýnýn týrmandýðýný belirterek, “Gezi olaylarý esnasýnda hükümet zarar görsün istedik” demiþti.

Bugün hala CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu’nun ve Gezi olaylarýnda eylemcileri “cici çocuklar” diye savunan gazete ve yazarlarýn, Gezi’deki FETÖ tezgâhýný görmezden gelmesi, bunlarýn alayýnýn ‘Hayýr’ cephesinde yer almýþ olmasý, dikkat çekici deðil midir?

7 Þubat 2012 MÝT krizinden itibaren F. Gülen bütün oyun planýný hükümetin devrilmesi, Erdoðan’ýn Cumhurbaþkanlýðýnýn engellenmesi ve siyasi hayatýnýn bitirilmesi üzerine kurdu. CHP ve iliklerine kadar Erdoðan düþmaný olan çevreler, bu oyun planýnda selden kütük kapmaya kalktýlar, FETÖ’nün bütün kumpas, þantaj ve hukuk dýþý hamlelerine (geçen yazýmdaki 5 hamle) destek verdiler, FETÖ ile birlikte hareket ettiler.

Zaman gazetesi Kahire temsilcisi Cumali Önal, Gezi olaylarý sýrasýnda Mýsýr’da El-Vatan gazetesine verdiði mülakatta, Baþbakan Erdoðan’ý mutlak itaat isteyen “diktatör” olarak tanýmladý. “Taksim olaylarý, diktatör “Erdoðan’a karþý bir baþkaldýrýdýr” dedi.

FETÖ’nün Gezi olaylarýndaki organize rolünü en çarpýcý þekilde, þu anda Almanya himayesine sýðýnan kaçak savcý Zekeriya Öz itiraf etmiþti. 2 Aðustos 2015’te attýðý tweette þunu yazmýþtý: “Gezi olaylarýna PKK müdahil olsaydý, þu an hükümet edenlerin bu makamda oturma imkânlarý olmayacaktý. PKK kimden emir aldýysa katýlmadý!”

Oyunun içine daha sonra hendekli baþkaldýrý tertipleriyle PKK’nýn ve HDP’nin de dâhil olduðu ortaya çýktý.

Gezi olaylarý ile Mýsýr’daki Sisi darbesi ayný günlerde tezgâhlandý. Mýsýr’da netice alan Üst Akýl’ýn oyununu, Türkiye’de millet bozdu. Afrika gezisinden dönen Erdoðan, Ýstanbul’da ve Ankara’da coþkulu kalabalýklar tarafýndan kucaklandý. Ardýndan Kazlýçeþme’deki mitingde milyonlar, küresel oyunu darmadaðýn etti.

15 Temmuz darbe giriþiminde FETÖ’nün, Haçlý emellerine hizmet eden bir taþeron olduðu iyice ortaya çýktý. Gezi olaylarýna bu gözle bakmalýyýz.

FETÖ evet, Gezi olaylarýnýn en baþýndan beri organizatörüydü. F. Gülen, Baþbakan Erdoðan’a “gençlere çapulcu diyemezsin” diye meydan da okudu...

Þimdi hatýrlýyorum, Ýhsan Kalkavan bir keresinde bana, Çanakkale’de feribot beklerken Gezi olaylarýna katýlmaktan dönen sivil kýyafetli askeri lise öðrencileriyle karþýlaþtýðýndan bahsetmiþti. Kendisini tanýmýþlar ve etrafýný sarmýþlar. Hangi eylemlere katýlmaktan dönüyorlar, hangi lisenin öðrencileriydi, detaylarý hatýrlamýyorum. Bir gün ifade verirse Ýhsan Kalkavan’a bu olayý sormak gerekir.

Yeni deliller ýþýðýnda Gezi olaylarýyla ilgili siyaset ve medya ayaðý ile birlikte yeniden yargýlama gerekiyor...