Galiba Cuma günü idi, öðle saatlerinde Ýstanbul trafiðinde araba kullanýyorum, radyodan da HaberTürk’ü dinliyorum, iznini almadýðým için ismini veremeyeceðim bir stratejist Suriye meselesi ve Suriye sýnýrýna yerleþtirilecek patriotlarla ilgili çok ilginç bir maddi bilgi veriyor; Suriye’nin elinde 4700, Türkiye’nin elinde ise sadece 170 füze varmýþ.
Söz konusu stratejist öðretim üyesine telefonla ulaþýyorum, kendisi de bana bu bilgiyi doðrulayacak kaynaklarý iþaret ediyor, bu bilgilerin 16 Ekim tarihli Radikal gazetesinde ve Genel Yayýn Yönetmeni Eyüp Can’ýn sütununda yayýnlandýðýný ifade ediyor.
Sayýn Eyüp Can’a ulaþýyorum, Eyüp Can da bu bilgilerin Genelkurmay tarafýndan tekzip edilmediðini hatýrlatýyor.
Karþýmýza çýkan manzara gerçekten çok ilginç.
Doðrudur, Suriye’nin hava savunma sistemi Rusya desteklidir, bu nedenle de çok güçlüdür ama yine de 4700’e 170’lik denge bana biraz tuhaf gelmektedir.
Bu ülkede yaþayan, toplumsal konularla minimum düzeyde ilgilenen herkes çok iyi bilir ki, Türk Silahlý Kuvvetleri’nin ABD dýþýnda dünyanýn en güçlü ordusu olduðu söylencesi kulaktan kulaða dolaþýr, Sayýn Çetin Altan’ýn kulaklarý çýnlasýn, türkün türke propagandasý sürer gider.
Silah altýnda 700 bin asker vardýr ama elimizde sadece 170 füze bulunmaktadýr.
Bunca afra tafraya karþý Türkiye devleti ve özel olarak da TSK, yine Sayýn Çetin Altan’ýn kulaklarýný çýnlatacaðým, kabuk devlet tanýmlamasýnýn en güzide örneklerini sunmaktadýrlar.
Dýþarýdan çok sert görünen, bir kabuðu andýran, gerektiði zaman da silahsýz kendi yurttaþlarýný kahredebilen ama içi biraz kof duran bir devlet ve asker yapýlanmasý vardýr karþýmýzda.
Allaha binlerce kere þükürler olsun son onyýllarda savaþa girmedik ama küçük diye adlandýrabileceðimiz örnekler bu dýþý sert, içi kof kabuk yapýnýn durumunu ortaya koymaktadýrlar.
Otuz senedir PKK ile çatýþan, meselenin birakýn siyasi yönünü, askeri yönünü bile çözemeyen bir güvenlik kamu hizmeti vardýr önümüzde; kýþ aylarýnda üç bin PKK’lýnýn sýnýrýn öte tarafýna geçeceði, ilkbaharda da tekrar sýnýrlarýmýzýn içine dönecekleri yazýlmaktadýr, konuþulmaktadýr ama bu durum, kýþ gelirken geçilen, ilkbaharda ters yönde yine geçilen sýnýrlarýn Baðdat Caddesinde bir kaldýrýmdan öbürüne geçmekten daha kolaylaþtýðýný söylemekten baþka ne anlama gelmektedir ve asli görevi sýnýrlarý korumak olan bir teþkilatýn bu asli iþini nasýl yaptýðýnýn, daha doðrusu yapamadýðýnýn en iyi göstergesidir.
Hava kuvveti olmayan Kýbrýs’a çýkartma yaparken kendi gemimizi batýrdýðýmýz, bunu yirmi sene sakladýðýmýz, yüzlerce þehit verdiðimiz de baþka bir örnek.
TSK’nýn yapýsýna, silah kompozisyonuna bakýldýðýnda karþýnýza çok net olarak dýþ güçlere karþý deðil, “iç düþmana”, ne demekse, yönelik bir yapýlanma, teþkilatlanma çýkmaktadýr.
TSK, son senelere kadar, bütçeden en fazla kaynak kullanan birimdir, harcamalarýnýn milligelire oraný ise NATO’da birincidir, demeçler çok serttir, yukarýda belirttiðim gibi afra tafradan geçilmez, kendi yargýsýný kurmuþtur, harcamalarýný TBMM adýna denetleyecek.
Sayýþtay’ýn karþýsýnda saydamlýk sorunlarý mevcuttur, zorunlu askerlikle her erkek vatandaþýn yaþamýnýn bir bölümüne yasal zorla el koyabilmektedir, gelmiþ geçmiþ tüm siyasal iktidarlar da bu duruma çok ses çýkarmazlar, resepsiyonlarda onuncu yýl marþýný hep beraber okurlar ama Suriye’nin 4700, bizim TSK’nýn ise 170 füzesi vardýr.
Darbe yapmak için füzeye ihtiyaç olsa idi muhtemelen bugün TSK’nýn elindeki füze sayýsý Suriye ile yarýþýrdý.
NATO üyesi oluþumuz da bu dengesizliði açýklayamaz, bu meþrulaþtýrma çabasý ile o zaman uçak filomuzu da anla(t)mak zorlaþýr.
Füze meraklýsý deðilim, militarist hiç deðilim ama bunca bütçe ödeneði, bunca afra tafradan sonra bu durum, 4700’e 170’lik oran, bendenize çok ilginç gelmiþtir, siz okurlarla paylaþmak istedim.
Yasal ve meþru bir kamu hizmeti olan askerliði fasulyeden askercilik olarak, hukuk devletlerinde olmayan darbeciliði de sahiciden oynamýþýz meðerse.
twitter.com/KarakasEser