Ýþin içinde ‘çýkar’ oldu mu ne ilke kalýyor, ne sözünün eri olmak!
‘Ricalarý kýramamak!’ gibi bir özür ile kulüpçe ilkeler çöpe atýlýp çiðneniyor! ‘Aðýr Abilik’ askýya alýnýyor.
Topluma böyle örnek oluyorlar!
Tam süper final baþlayacakken kapýþan iki oyuncusunu kadro dýþý býrakýp, üç gün sonra ‘rica üzerine’ yeniden kadroya döndürüverdi Galatasaray ve sözünün eri olduðuna derinlemesine inandýðýmýz Fatih Terim hocamýz.
Yöneticiler de hocalar da biliyorlar ki, eðer maç kazanmazlar, puanlarýný artýrmazlar ise kimse onlara “aslan kaplan” falan demez.
Baþarý sahadaki iyi oyuncu ile elde ediliyor.
Oyuncu verimli olmaz ise ne hocanýn havasý kalýyor, ne baþkanýn.
Onun için diklenip ne denli otoriter ve yanlýþlara karþý olduklarýný gösterseler de kýsa sürede yelkenleri suya indiriveriyorlar!
Hocalarýn oyuncuya dayalý mucizelerini gereðinden fazla alkýþlýyoruz galiba.
Acaba Fatih Hoca geçen yýlki kadro ile çalýþsa bu yýl ki verimi saðlayabilir miydi?
Hadi o karþýlaþtýrmaya girmeyelim.
Fatih hocama ‘iyi örnek’ olarak bakýyorum her zaman. Böyle karar çeliþkileri yaþadýðý zaman da ‘iyi örneði zedelediði için’ ona kýzýyorum.
Ya kadro dýþý býrakmayacak, baþka ceza ile yetinecekti, ya üç günde kadro dýþý kararýndan dönmeyecekti!
Yanlýþlara sýðýnmamalýyýz. Ýyi örnekleri, doðrularý yaþatmaya ihtiyacýmýz var.
Yerindelik boyutu!
Fatih hocanýn süper final öncesinde Melo’suz kalmayý göze alamayýþýný disiplin deðerlerden ayrýlýp yalnýzca futbol deðerleri ile ölçer isek yerinde bir karar olduðunu görürüz. Futbol sahada oyuncu ile oynanýyorsa, Melo da önemli bir oyuncu ise, bir teknik adam onun gibi bir oyuncudan vazgeçemez.
Vazgeçer ise disiplin boyutunda kazanýr, bu, zaman içinde takýma olumlu yansýr; ancak sahada yitirebilir ve bu da hýzla kendisine olumsuz yansýr!
Hoca kendine kýyamaz!
Bir Alex olmayýnca
Oyuncunun takýma etkisinin en taze örneðini Fenerbahçe’de gördük.
Alex iki maçtýr yok, Fenerbahçe bocalýyor. Antalya maçýnýn ilk yarýsýný Kayseri maçýnýn tümünü sýradan bir takým gibi oynadý.
Öncelikle Alex ve bir ölçüde Emre takýmýn futbol aklý olmakta. Fenerbahçe onlarýn beyni ile oynamaya alýþmýþ. Takýmý ayný düzeyde tutacak bir B planý yok! Kayseri’nin top kullanma becerisi yüksek hücum adamlarý olsa idi Fenerbahçe fark yerdi son penaltý ile geçtiði çeyrek finalde.
Ya Beþiktaþ?
Beþiktaþ’ý düþünüyorum da...
Soluk almadan peþ peþe maçlar oynadý. Sakat sayýsý 5’ten aþaðýya düþmedi.
Maç sýklýðýndan takýmýn fiziksel-düþünsel topa dokunacak hali kalmamýþtý.
Quaresma 20 maç oynamadý! Fernandes’in(10), Simao’nun(12), Almeida’nýn(16), Hilbert’in(23), Aurelio’nun(31) uzun ayrýlýklarý oldu. Ersan ile Bebe sezon boyunca yoktular! Ernst 11, Ýsmail 12 maç oynayamadýlar! Sýk maç trafiðinde Rüþtü, Hilbert, Egemen, Sivok, Ýsmail’in birlikte oynayamadýðý dönemler oldu.
Bir de rakiplerini düþünün...
Fatih Terim yolu bir-iki maç da olsa Melo’suz yürümeye cesaret edemedi!
Aykut Kocaman, Alex’i olmayýnca sýradan rakipleri karþýsýnda bocaladý!
Alex’in(36’da 31 oynadý), Melo’nun(34’de 31 oynadý), Burak’ýn(45’de 39 oynadý) Beþiktaþ’ýn önde gelen oyuncularý kadar az sahaya az çýktýklarýný düþünün...
Buradan bakýnca ülkeyi daha önce ancak fotoðraflarda gören ve önceleri ‘geçici görevle’ þipþak takýmýn baþýna geçen Carvalhal’i hoþ görmek de gerekir.