Galatasaray derbiye Emre’nin golüyle başladı. Daha üçüncü dakikada genç Emre, Beşiktaş filelerini havalandırdıktan sonra Cim-Bom neredeyse tek kale oynuyordu. Bu arada Beşiktaş, Almeida’nın yokluğunda oyun kurgusunu değiştirmiş, G.Saray’ı üstüne çekip Fernandes’in derinlemesine atacağı paslarla gol yollarını açmayı deniyordu. Ama Fatih Terim bunu kestirmiş olacak ki Aslan orta sahasının ileri çıkmasına izin vermedi.
25. dakikadan sonra Beşiktaş bir ara üstünlüğü ele geçirdi. Hilbert’le de bir gol pozisyonu yakaladı. Ama bu üstünlük fazla sürmedi. G.Saray Umut ve Elmander’in ayağından çok önemli gol pozisyonlarını harcadı. “İlk yarı 1-0 bitecek” derken Riera nefis bir kafa vuruşuyla Sarı-Kırmızılılar’ı 2-0 öne geçirdi. Bu golde İbrahim Toraman’ın hatası büyüktü. Riera’nın topa vurmasına izin vermemesi gerekirdi.
Maçın ikinci yarısı da golle başladı ama bu kez golü bulan Siyah-Beyazlılar’dı. Sivok kornerden gelen topu Galatasaray ağlarına yolladı. Bu golde de Galatasaray savunmasının büyük hatası vardı.
Golle birlikte Galatasaray, rakibinin üzerine gitmeye başladı. Ancak bir orta saha mücadelesi sonrasında Melo kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Defalarca izlememize rağmen Melo’nun ne yaptığını, neden kırmızı kart gördüğünü doğrusu kendi adıma anlayamadım. Ama Fatih hoca anlamış olacak ki; Melo kulübeye geldiğinde neredeyse onu parçalayacaktı. Bu arada Türkiye’de son yılların en büyük transfer olayı olarak nitelendirilen Hollandalı Wesley Sneijder, Emre’nin yerine oyuna girdi. Sneijder’in maç eksiği kendini belli etmeye başladı hemen. Topu ayağına alınca adam eksiltmek yerine hemen en yakınındakine pas vermeyi tercih etti çoğunlukla.
Galatasaray, 10 kişi kaldıktan sonra seyircisinin de olağanüstü desteğiyle Beşiktaş’ın üzerine gitmeyi sürdürdü ve bu arada Hamit öyle bir gol kaçırdı ki; maç o anda kopabilir; Galatasaray 3-1 öne geçebilirdi. Ancak sonuç olarak 10 kişiyle üç puanın alınması çok önemli. Galatasaray, Arena’dan oldukça karlı çıktı.
