Aslan’ın dirilişi

Dün akşam müthiş bir yarı final izledik... Maçın ilk yarısında Galatasaray’ın yaptığı iki bariz hatadan Bursaspor iki gol buldu. İlk golden önce yapılan faul, son derece gereksizdi. Ancak Galatasaray’ın, duran toptan gol yeme hastalığı yine devam etti ve Bursaspor 1-0 öne geçti. Yeşil-Beyazlılar’ın ikinci golünde ise Hakan Balta’nın büyük hatası vardı.

Devre 2-0 bitecek derken Sneijder çıktı sahneye... Top Bursaspor sahası içinde dolaştı. Sneijder’in önüne düştü ve onun da vuruşuyla fark 1’e indi.

Devre arasında Mancini mi bir şeyler söyledi, yoksa futbolcular mı kendi aralarında konuştu bilemeyiz... Ancak ikinci yarı sahaya çıkan Galatasaray, Bursaspor’u hem gole boğdu; hem de yeşil çimlerden sildi. Selçuk İnan’ın penaltısıyla beraberliği yakalayan Galatasaray, Burak’ın iki, Melo’nun da yine penaltıdan attığı gollerle farka gitti.

Galatasaray uzun süredir ilk kez böylesine inanmış, kenetlenmiş ve maça asılır bir şekilde top oynadı. Aslında böyle oynamaması için de hiçbir gerekçe yok. Süper Lig’in en iyi kadrolarından birisine sahip. Ama nedense özellikle deplasmanlarda takım ruhunu ve becerisini sahaya yansıtamıyordu.

Dün gece ikinci yarıda bambaşka bir Galatasaray izledik. Bu 45 dakikada oynadığı oyunu sezonun tamamına yaysaydı; Sarı-Kırmızılılar üçüncü şampiyonluğa da el koyacaklardı.

Bu arada Bursaspor’un da elinden geleni yaptığını belirtmek gerek. Ancak ikinci yarıda karşısında fırtına gibi bir takım vardı. Böyle bir takıma karşı direnmek çok zor. Dahası Bursaspor’un yüksek tempoda maçı 90 dakika götürmesi mümkün değilmiş. Bunu dün gece gördük. İlk yarıda özellikle sol kanattan sık sık Galatasaray kalesine inebilen Bursa; ikinci yarıda sahada yoktu.

Şimdi Galatasaray, Antalya-Eskişehir maçının sonucunu bekleyecek. Eğer ikinci 45 dakikada sergilediği oyunu; finale kadar taşıyabilirse Galatasaray 15. kez Türkiye Kupası’nı müzesine taşıyacak demektir.