Aslında biz bu filmin sonununu biliyoruz!

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli toplandı, dünyanın gelecekteki durumunu görüşüyor. Rapor önümüzdeki yıl yayımlanacak ama durum eskisinden daha kötü. Çünkü sebep olduğumuz felaketlerin sonucunu hiçbir önlem almadan bekliyoruz!

Geçen hafta her altı yılda bir düzenlenen Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) ilk çalışma grubu toplandı ve tüm dünyada iklim değişimine ilişkin çok sayıda farklı araştırma sonuçları bir araya getirildi. Bu ilk çalışmada küresel iklim değişikliğinin bilimsel temelleri ve geleceğe dair öngörüleri yer alıyor. Daha sonra iklim değişikliğinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkileriyle bu değişime uyum için sunulan alternatifler görüşülecek. Son çalışmayla da iklim değişikliğiyle mücadelede uygulanabilecek politikalar ortaya konacak ve rapor 7 Haziran 2014 tarihinde yayımlanacak.

Hazırlanan raporda sürpriz yok aslında. Bugüne kadar iklim değişikliğiyle ilgili tahmin edilen, olacağı söylenen ne varsa tespit edilmiş durumda. Sanayi devriminden bu yana küresel ortalama sıcaklıklarda yaşanan artışın 0.9 dereceye yükseldiği, ortalama yüzey sıcaklıklarınınsa 2 derece arttığı, buzullardaki erimeye bağlı olarak deniz suyu seviyelerinin bugünkünden en az 5-10 metre yükseldiğinin ölçüldüğü kesinleşti.

Uzun zamandır öngörülen senaryoların tamamı gerçekleşiyor aslında. Demek ki önümüzdeki yıllara dair senaryoların gerçeğe dönüşmesine hazırlıklı olmalıyız. Yani her geçen gün hortumların, fırtınaların sayısı ve şiddeti artacak, hiç hortum meydana gelmeyen yerlerde hortumlar oluşacak, kuraklık tehdidi olan alanların sınırları genişleyecek. Kutuplar ısınmaya devam edeceğinden buzul kütlede erime artacak ve deniz seviyeleri yükselmeyi sürdürecek...

TÜRKİYE'NİN GÜNEYİ ÇÖL OLACAK

Felaket senaryoları maalesef bir film senaryosu değil, gerçeğin kendisi. Ve bu senaryoların yazılmasına sebep olan bizleriz. Felaketleri bizzat insanlar getiriyor dünyaya… Tehlikeyi tetikleyen gazlar hiçbir yaptırım olmaksızın tüm dünya tarafından salınmaya devam ediyor. Tüm dünya için büyük risk yaratan bu durum, tabii ki Türkiye'yi de kapsıyor. Hem deniz seviyelerinin yükselmesinden nasibini alacak Türkiye, hem de güneydeki illerimiz çöl haline gelecek. Daha tahrip edici hortumlar, yıkıcı seller yaşanacak her geçen sene, üstelik sayısı artarak…

Küresel iklim değişikliğini artırıcı ve hızlandırıcı etkisi olan sera gazlarının salınımlarının kontrol altına alınması gerekirken, yapılan ölçümlerle tüm dünyada bu salınımların artmaya devam ettiği belirlendi. Karbondioksit, metan gibi sera gazlarının atmosferik  konsantrasyonlarının son 800 bin  yıllık dönemde hiç olmadığı kadar yükseldiği tespit edilmiş oldu bu çalışmayla. Dolayısıyla felaket senaryolarının hepsini kendimiz çağırıyoruz. Hem sebep olup hem de hiçbir önlem almadan bekliyoruz. IPCC raporlarının sayısı artıyor sadece, tek değişiklik bu... Yoksa yazılanlar, içerik ve senaryolar hep aynı.