Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazıları

Aslında iç sorunlar o kadar fazla ki

ABD’de büyük bir yoksulluk sorunu var. Anlaması ve anlatması zor... Dünyanın en zengin ve olanakları en geniş devletlerinden birinde insanlar karınlarını doyurmakta zorlanıyor. Bu insanların sayısı milyonlarca... Sokakta yatıp-kalkan berduşlardan söz etmiyoruz. Onlar da var, ancak yoksulluk sorunu, sokak berduşlarının ötesinde. Sokaktakiler halkanın ve hayatın en sonundalar. Sayıları her kentte belki birkaç bindir. Yoksul olan milyonlar ise evlerde yaşam mücadelesi veriyor. Bu insanlar zar zor barınma-ısınma ve beslenme sağlayabiliyor.

ABD’de iki çocuklu ailenin yıllık geliri ortalama 23 bin dolarsa, yoksul sayılıyor. Bu miktar bazı eyaletlerde 18 bin dolara düşüyor. Bireyler için miktar daha düşük... Bu miktarları TL’ye çevirince belki yüksek gelebilir, ancak bu para ile Amerika’da insanlar yatağa aç giriyor. Gelir piramitinin en tepesindeki yüzde 1’e girmek için ise yıllık 400 bin dolar gelir gerektiğini hatırlatalım. O da büyük bir para değil. Ama aradaki fark, açlık farkı. 

ABD nüfusu 314 milyon. Yoksulların sayısı ise 50 milyona yakın... Toplam nüfusun yaklaşık yüzde 16’sı yoksul... Oranlayınca -7 kişiden biri- demek... Bu insanların işi belki var, belki yok. Bu kesimde işsizler de var, çok düşük ücretli işlerde çalışanlar var, emekli yaşlılar var. Ayrıca tek başına çocuk büyütenler var... Hane olarak oranlayınca, ABD’de hanelerin yüzde 25’i yoksul... Bu, her dört haneden biri yoksul demek.

Devlet yoksullara aylık birkaç yüz dolar gıda yardımı yapıyor. Yardım, para yerine geçen kuponlar. Kuponla marketlerden gıda maddesi alınıyor. Tam 47 milyon kişi devletten gıda yardımı alıyor. Alınan kupon yardımı ayda kişi başına 100 doları belki bulur, bilemedin 150 dolardır. Ama bu parayla Amerika’da doyulmaz. Bu yardım en ucuz, en kalitesiz gıdalara, fast food’a harcanıyor ve ayın ortasında bitiyor. Aile-komşu dayanışmasının pek olmadığı ve insanların kendi başlarına kaldığı ülkede devlet ne verirse, o kullanılıyor.

Ayrıca yüzde 16’lık yoksul oranı, düşük oran... Yani sağlık sigorta desteği, konut kira yardımı, vergi iadesi gibi dolaylı sübvansiyonlarla bu oran yüzde 16’da tutuluyor... Devlet, gıda yardımı dışında yoksullara destek için 1 trilyon harcıyor. 1 trilyon harcama, bütçenin üçte biri demek. Bu harcama olmasa, yoksul oranı yüzde 25’e çıkacak. Süper gücün dörtte biri ya da yedide biri yoksul.

2007’de başlayan ekonomik kriz, ABD sosyal yapısını daha da vurdu. Kağıt üzerinde kriz 2009’da bitti. Ancak kriz öncesi yılda 40 milyar dolarlık gıda yardımı verilirken şimdi miktar 80 milyara çıktı, çünkü yoksulların işsizlerin sayısı arttı. Bir yandan da ABD’de bütçe sorunu var. Devlet bütçesindeki açık borçla kapanıyor. Gelir artmadığından, bütçe açığını azaltmak için harcamaları kısıyorlar. Kısılan harcamalar arasında sosyal yardım programları, gıda yardımları da var...

Bu yıl ailelerin gıda kuponları aylık 20-30 dolar azaldı. Bu durum çoğu yoksulu zorda bıraktı. Kuponla alamadıkları yiyeceği, gıda bağışı yapan yerlerden almaya çalışıyorlar.  

Ve her durumda süper güçte bu kadar yaygın yoksulluk olması, şaşırtıcı. ABD genel işsizliği zaten yenemiyor. Kriz sonrası tıkanma aşılamadı. Bir yandan bazı nitelikli işlerde eleman açığı var, en alt işlerde çalışmak isteyen yok. Portakal toplamaya bahçeye Amerikalı gelmiyor, kaçak Meksikalı geliyor. Ancak Amerikalı için en düşük ücretten portakal toplamakla, oturduğu yerden devletten gıda kuponu almak, aynı. Miktarlar ikisinde de aynı ve iki seçenekte de karnı doymuyor.

Dünya FED, faiz, istihdam diye hop oturup hop kalkarken, ABD yoksulları için fazla umut yok. İstihdam kriz öncesi düzeye gelse bile yoksul yüzdesi fazla değişmeyecek. Bu yoksulların umudu, Obama... Devletin yoksullara daha çok yardım etmesini Obama savunuyor. Muhalefet Cumhuriyetçi Parti ise yoksulları, yardım alanları asalak olarak görüyor. ABD’de yoksulların oranı düşmedikçe, Cumhuriyetçi partinin seçim kazanması zor. Öte yanda Obama’nın elinde dağıtacak para yok. Süper güç süper boyutta soysal, siyasi ve ekonomik baskı altında.

İç sorunlar hiç de az değil. Çelişkiler göklerde... Ve normalde bu iç sorunlarla gözünün dünyayı görmemesi lazım. 

twitter.com/selimatalayny