Astým hastalarýnda zengin antioksidan içerikli beslenme, þikayetleri önleyebilir. Çünkü bazý besinler hastalarýn ilaçlara olan gereksinimini azaltýyor.
stým kronik bir solunum yolu hastalýðý olarak solunum güçlüðü ve çeþitli uyarýlara karþý solunum sisteminde aþýrý hassasiyetle seyreden bir yangý (iltihaplý) hastalýðý. Yangý cevabý çok yönlü olarak farklý uyaranlara karþý farklý þekillerde gerçekleþmektedir. Alerjenlerin uyarýsý ile eozinofilik yolak, baþlýca interlökin-5, vasýtasýyla kazanýlmýþ baðýþýklýk sistemi uyarýlýrken; bakteri, virüs ve hava kirliliði gibi etkenler, baþlýca interlökin-8 vasýtasýyla, nötrofilik yolaðý tetiklemektedir. Her iki tip uyarý sonucu solunum sisteminde yangý hücreleri ve serbest radikaller oluþmaktadýr. Olaðan olarak her gün olan bu uyaranlara karþý saðlýklý bireylerde vücudun kendi savunma sistemi içerisinde yer alan antioksidan etkili enzimler (süperoksit dismutaz, glutatyon peroksidaz, katalaz), tiyoller (glutatyon) ve metal-baðlayýcý proteinler (laktoferin, transferrin, seruloplazmin) serbest radikallerle mücadele etmek üzere görev alýrlar. Ancak astým hastalarýnda vücudun kendi savunma sistemi yetersiz kalmakta ve serbest radikallerin aþýrý oluþumu neticesi oksidatif hasar oluþmaktadýr.
Oksidatif hasara karþý tek savunma silahýmýz vücudumuzda mevcut bu sistemler deðil, þüphesiz. Besinlerde bulunan polifenoller, flavonoitler, karotenoitler, C, E ve A vitaminleri gibi zengin antioksidan bileþenler önemli katký saðlamaktadýr. Yürütülen bilimsel çalýþmalar (klinik, epidemiyolojik) dengeli meyve ve sebze tüketiminin astým hastalarýnda çeþitli þikayetlerin hafifletilmesinde rol oynadýðýný ortaya koymaktadýr. Ancak antioksidan etkisi bilinen saf C vitamini formüllerinin uygulanmasý ile astým hastalarýnda herhangi bir yararýn saðlanamadýðý bildirilmektedir. Bunun muhtemel açýklamasý, meyve ve sebze içerisindeki diðer bileþenlerin de önemli katkýsý bulunduðu þeklinde yapýlabilir. Zaten saf C vitaminin vücuttaki emiliminin meyve/sebze içerisindeki C vitaminine göre çok daha düþük olduðu bilinen bir gerçek. Diðer taraftan Ýtalyan araþtýrýcýlar, bir baþka önemli bitkisel antioksidan olan piknogenol’ün (deniz çamý kabuklarýndan elde ediliyor) 6 ay süreyle (günde 100 miligram) uygulanmasý ile astým krizlerinin kontrolünde baþarý saðlanabildiði, hastalarýn astým ilaçlarýna olan gereksiniminin azaltýlabildiðini bildiriyorlar.
HAMÝLELERDE KRÝZ KONTROLÜ
Avustralya’da yürütülen bir klinik araþtýrmada, antioksidan etkili bir karotenoit olan likopen taþýyan domates özütü veya domates suyunun astým hastalarýnda þikayetlerin hafifletilmesinde yararlý olduðu gözlemlenmiþ. Düþük antioksidan içerikli diyet uygulanan 32 astým hastasýnda 7 gün süreyle günde 3 defa domates suyu veya domates özütü (45 miligram likopen taþýyan) verilmesi ile, astým krizlerine yol açan etkenlerden biri olan, nötrofilik yolaðýn uyarýlmasýnýn önlenebildiði ve buna baðlý þikayetlerde belirgin azalma saðlanabildiði bildiriliyor. Ayný araþtýrma grubu tarafýndan yürütülen daha kapsamlý (137 astým hastasý) ve uzun süreli (14 hafta) uygulamada ise bir gruba yüksek antioksidan içerikli diyet (5 servis sebze ve 2 servis meyve), diðer gruba ise düþük antioksidan içerikli diyetin (1 servis sebze ve 1 servis meyve) yaný sýra domates özütü (günde 45 miligram likopen) uygulanmýþ. Yapýlan deðerlendirmede yüksek antioksidan içerikli diyet uygulanan bireylerde astým krizlerinin sýklýðýnýn ikibuçuk defa daha azaldýðý tespit edilmiþ. Yani zengin meyve-sebze içerikli beslenmek suretiyle krizlerin sýklýðýnýn azaltýlabileceði anlaþýlýyor.
Avustralyalý grup tarafýndan yayýmlanan çok yeni bir baþka çalýþmada ise astým hastasý hamile bayanlarda zengin meyve-sebze içerikli beslenmenin astým krizlerinin kontrolünde yararlý olup olamayacaðý araþtýrýlmýþ. 132 astýmlý hamile, hamileliklerinin 10. ile 14. haftalarýnda kendi rýzalarý ile araþtýrmaya alýnmýþlar. Bir gruba standart beslenme programý uygulanýrken, diðer gruba yüksek antioksidan içerikli beslenme programý verilmiþ. Bu uygulama hamileliðin 24’üncü haftasýna kadar sürdürülmüþ. Sonuçlar her iki haftada bir yapýlan astým sorgulamasý ve 4-6 hafta aralýklarla yapýlan klinik muayene ile deðerlendirilmiþ. Sonuç olarak hamilelerin yüksek antioksidan içerikli diyet uygulanmasýyla astým krizlerinin kontrolünde belirgin baþarý saðlanabildiði, astým ilaçlarýna gereksinimin azaltýlabildiði gözlemlenmiþ. Astým hastasý hamilelerin kullanmak zorunda kaldýklarý astým ilaçlarýnýn gerek anne adayýnda ve gerekse bebekte yol açabileceði sorunlar dikkate alýndýðýnda bu bulgu gerçekten çok önemli.