Atalay: Eylemler çözümü sabote etmeyecek, reformlar sürecek

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, hükümetin demokratikleşme ve terörün bitirilmesine yönelik çözüm sürecinin baş aktörlerinden. Gezi Parkı’nda ağaç sökülmesine karşı çevreci direnişi ve sonrasında gelişen olayları şöyle değerlendirdi:

 

Çevreci talepleri anlıyoruz: “Olayların neden yapıldığını iyi anladık. Başlangıçta polisin tutumundaki yanlışları kabul ettik, tepkimizi en üst düzeyde ifade ettik. Hem hükümet hem de yerel yönetimler nezdinde soruşturmalar başlatıldı. Çevreci protestoyu ve parkı sahiplenmeyi önemli görüyoruz. Ancak yakıp yıkanları, örgütleri ayırıyoruz. Özgürlük taleplerinde bizim kendimizi anlatamadığımız konular var, hak etmediğimiz söylemlerin yarattığı algı var. Belki yapmamız gereken şeyler de var; hepsini analiz ediyoruz. Gezi Parkı için referandum yapılması önemli bir açılım. Şimdi mahallelerde forumlar yapanlar var. Gezi Parkı referandumuyla İstanbul çevrenin tartışılacağı dev bir ‘forum’a dönüşecek.”

 

Hayat tarzı söylemi CHP’nin: “Otoriterleşme, özgürlüklerin kısıtlanması, hayat tarzına müdahale söylemlerini kabul edemeyiz. 11 yıldır Türkiye’yi demokratikleştiren, özgürlük alanını genişleten adımlar Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu hükümetler tarafından yapıldı. Otoriterlik ne demek? Bu en büyük haksızlıktır. Hayat tarzına müdahale söylemini muhalefet üretti. Türkiye için politika üretemeyen, kendi içinde bile karar alamayan bir muhalefet var. Bu olayları fırsat olarak kullandı.”

 

AB hukukunu aşan birşey olmaz: “Alkol düzenlemesi diyorlar. ABD’de daha katı düzenlemeler, yasaklar var. Bizde uygulamada alkol yasağı diye bir şey yok. Biz AB hukukunu esas alıyoruz; ona aykırı bir şey olmaz. Basın özgürlüğü diyorlar; 4. yargı paketiyle şiddet içermeyen her şeyi suç olmaktan çıkardık. Tabii herşey halloldu demiyoruz ama alınan mesafe tartışılmaz.”

 

Hedef çözüm süreci: “Gezi Parkı üzerinden geliştirilen olaylarda Türkiye’nin terör sorununu çözüm süreci hedef alınıyor. Özellikle saldırgan kesimlerin hedefi budur. Çünkü çözüm süreci iyi yürüyor. Beş aydır ortalık sakin. Halkın desteği giderek artıyor. Türkiye terör sorununu çözerse demokratikleşmesi, büyümesi daha da hızlanacak. Artık Türkiye’de meydana gelen her olaya ‘çözüm sürecini hedef alıyor’ diye bakıyoruz.”

 

Harvard’ın gördüğü Türkiye: “Uluslararası alanda da Türkiye’nin bu büyümesinden, etkili bir lider olmasından rahatsız olanlar var. Harvard Business Review dergisinin son kapağına bakın; neden rahatsız olduklarını görürsünüz. Türkiye dünyanın yükselen güçleri arasında ve Avrupa’da büyüyen iki güçten biri; Almanya’nın da önünde. Dünya Türkiye’yi böyle görüyor. The Economist’in ‘padişah’ kapağı onlar adına utanç vericidir. Bu olaylar üzerine dünyada kim ne dedi, ne yazdı çok iyi takip ediyoruz.”

 

CHP sokağı fırsat gördü: “CHP, çözüm sürecine ilişkin hiçbir şey söylemiyor, sürecin hiçbir yerinde yok. Ama sokakta var! Gezi Parkı’ndaki eylemcilerin dışındaki bütün eylemlerde CHP kitlesi var. Dertleri şu; Türkiye’yi Harvard dergisinin kapağına AK Parti çıkarıyor, bunu hazmedemiyorlar.”

Yeni reformlar çalışıyoruz: “Eylemler, bizim iğneyle işlediğimiz Türkiye imajını belli ölçüde zedeledi. Ama bu olaylar demokratikleşmemizi ve ekonomik büyümemizi etkilemeyecek. Çünkü demokratikleşme misyonumuz bizim için esastır, adeta varlık nedenimizdir. Buna asla zarar verdirmeyeceğiz. 2023 hedefi olarak ortaya koyduğumuz 63 maddelik listemizin dışında da yeni demokratikleşme adımları üzerinde çalışıyoruz.”

 

2001’deki AK Parti değişmedi: “Reformlardan geri adım iddiaları gerçekçi değil. 2002 Türkiyesi’ne bakın; üçte birinde OHAL olan, her kesimin devletle kavgalı olduğu, halkın ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir ülke... O dönemde normalleşme için hızlı adımlar attık. O kötü ortamda bunların etkisi de büyük oldu. Bugüne kadar da hiç durmadık. Örneğin, 4. Yargı Paketi çok önemli bir reformdur. Ancak 2013 Türkiyesi demokratikleşmeye alışmış, özgürlük alanı genişlemiş, ekonomisi düzelmiş bir ülke. Yapılan reformların eskisi gibi algılanmaması normal.

Başbakan ‘Akil’lerle görüşecek

“Başbakan Erdoğan, 26 Haziran Çarşamba günü Akil İnsanlar’la bir araya gelecek. Çözüm sürecini değerlendireceğiz, onların raporlarındaki önerileri masaya yatıracağız. Bundan sonraki demokratikleşme adımlarımızda onların önerileri etkili olacak.”