Ata’nýn rûhu!

Efendim, neymiþ? 91 yýllýk gelenek bozuluyormuþ, çünki Cumhurbaþkaný, artýk Çankaya Köþkü’nde deðil de Atatürk Orman Çiftliði Kampüsü içindeki baþka bir köþke/saraya (artýk her ne...þeyse...) taþýnýyormþ. 

CHP Milletvekîli Umut Oran Birâderimiz ise bundan pek bir rahatsýz olmuþ...

Yâni 400 yýllýk (1453-1853) Topkapý’dan çýkýp Dolmabahçe’ye taþýnmak; 67 yýl sonra (1853-1920) oradan Çankaya’ya nakl-i hâne eylemek kimsecikleri rahatsýz etmemiþ ama þimdi bu ediyor.

Laf ola, beri gele...

20. sayfaya tek sütunluk haber ol da nasýl olursan ol!

Lâkin kimse boþ yere ortalýðý velveleye vermesin!

Ben baþa geçince pâyitaht nasýl olsa yine Dersaâdet’e avdet edecek!

Ama orayý da ziyân etmeyiz, merâk etmeyin...

Meselâ Orman Ürünlerini Ýnceleme ve Geliþtirme Enstitüsü filan gibi bir yer olabilir...

91 senelik gelenekmiþ!

622 yýllýk geleneðin anasý bellenirken sesiniz çýkmýyordu ama...

***

Hazýr açýlmýþken:

Muhâfýz Alayý’nýn nerede konuþlanacaðý “meselesi” (!) de baþlarýný aðrýtýyormuþ.

Çünki, efendim, yeni binâ “tasarlanýrken” (artýk nasýl bir tasarlamak idiyse!) Muhâfýz Alayý diye bir, nasýl söylesek, “þey” olduðu düþünülmemiþ.

Âferin!

Hattâ EFFERÝM!!!

Epeyi oluyor, adý lâzým olmayan bir þehrimize yaptýrdýklarý “muhteþem” yeni orduevine de tuvalet koydurmayý unutmuþlardý.

Kemalist iþemez!

Muhâfýz Alayý denilen “þey” ise 2.500 (yazý ile ÝKÝBÝNBEÞYÜZ!!!) kiþilik bir...bir...iþte þey!

Üstelik þortla da dolaþmýyorlar...En az üçer üniformalarý, miðferleri, sâir donanýmlarý ve silahlarýyla berâber “büyücek” bir þey...

Atlarý bilem var...

Ben düþündüm; bizim evin alt katýnda bir dâire boþaldý. Ev üstelik Baðdat Caddesi üzerinde. Münâsib bir yer ayarlanana kadar isterlerse orada kalabilirler.

Ben yöneticiyle konuþurum.

***

Dünyâlar durdukça nâmý yürüyesice CHP’miz Haydarpaþa Garý Projesi’ne (DE!) takoz koymuþ...

Ýstanbul 5 Numaralý (târihî eserleri, Y.A.) Koruma Kurulu’nun onayladýðý restorasyon projesine (CHP’li, Y.A.) Kadýköy Belediyesi tarafýndan ruhsat verilmemiþ!!!

Zâten adam gibi verselerdi asýl o zaman haber deðeri olurdu ya, neyse...  

Yýllardýr hep düþünür dururum, þu CHP’nin (kendi dâhil!) son 50/60 yýldýr acabâ kime tek bir hayrý dokundu diye!

Doðrudur; bâzý târihî eserler “korunmaya deðer” özellikleri hâizdir; bâzýlarý ise biraz daha az...

Ayrýca “korunmaya deðer olmayan” târihî eserler de mevcuddur...

Söz temsîli Feridun Fâzýl Tülbençi’nin romanlarý gibi...

Acabâ CHP bu tasnîfin hangi bölümünde yer alabilirdi?

Par intérêt yâni...

Maksad muhabbet olsun...

***

Muhabbet deyince (bakýnýz, laf lafý açýyor.) aklýma bir de þu “bin yýl sürecek 28 Þubat süreci” geldi.

Ben bu “biner yýllýk süreçler” lakýrdýsýndan biraz huylanýrým.

Zîrâ öyle denilince hep aklýma ilk önce o mâhut “Bin Yýllýk Reich” hikâyesi gelir Nazilerin; “das Tausendjaehrige Reich” dedikleri mutasavver imparatorluk...

Topu topu 12 (ONÝKÝ!) sene sürmüþdü...

Geriye de 52 milyon ölü ile taþ üstünde taþý kalmamýþ bir Avrupa býrakarak...

Bin, tuhaf bir sayý...

Sana bin kere söyledim, Hýyar!

Sana bin kere harâm olsun bütün verdiðim emekler!

Ama...

“Bin yýldan uzun bir gecenin bestesidir bu.” ....dediðiniz zaman iþ deðiþiyor elbet!

“Bir kuytu manastýrda duâlar gibi gamlý

  Yüzlerce aðýzdan koro hâlinde devamlý..”

Burada keseyim artýk.

Arap Yusuf’un meyhânesinde çocuklar bekliyordur...

Þu Çankaya meselesi de kötü, çok kötü...

Þimdi Ata’nýn Rûhu Pera Palas’da kimbilir ne kadar muazzeb oluyordur!