Saðlýklý bir demokrasi için yýkýcý deðil yapýcý muhalefetin önemine inanýyoruz. Özellikle iktidar alternatifi ana muhalefet partisinin bu açýdan önemi çok fazla.
Biz CHP’yi dýþarýdan deðerlendiriyoruz. Acaba içerden CHP nasýl görünüyor? Kýlýçdaroðlu ya da Muharrem Ýnce etrafýnda kümelenenleri kast etmiyorum. Þahýslara takýlmadan yýllarýn bir CHP’lisi, sadece CHP’nin baþarýlý olmasýný isteyen sade bir partili, 24 Haziran’dan beri olan biteni nasýl görüyor?
Bir dönem bir öðretim kurumunda birlikte çalýþtýðýmýz, nasýl diyeyim atadan, damardan bir CHP’li arkadaþ bayram tebriði için aradý. Ýsmini vermeyeceðim ama ifadelerimden onu tahmin edenler çýkacak.
Sol 68 kuþaðýndan, 12 Eylül darbesinden sonra 1402’lik dediðimiz öðretmenlik mesleðinden atýlanlardan, zor yýllar geçirmiþ biri. Babasý Sakarya muharebesine katýlmýþ, Atatürkçülüðü benimseyen, çizgisi hiç deðiþmemiþ bir CHP’li. Halen Bursa’nýn deniz kenarýndaki bir ilçesinde emeklilik hayatý yaþýyor.
Tabii onu bulmuþken sorularýmý ardý ardýna sýraladým.
Ýlk söylediði, “keþke Atatürk, ölmeden önce CHP’yi kapatsaydý” oldu. Atatürk; Milli Mücadele’nin partileþmesinden dolayý, ileride yapýlacak siyasî yanlýþlarýn, liyakatsizliðin kendisine mal edilebileceðini hesap etmedi. Atatürk’ün kurduðu partinin Kýlýçdaroðlu ve Ýnce gibi isimlerin elinde kalmasýndan utandýðýný söyledi. “Atatürk keþke CHP’yi kapatsaydý da, bugünkü CHP onun ismiyle anýlmasaydý” diye bir daha ekledi.
Kýlýçdaroðlu’na da, Ýnce’ye de öfkeliydi.
Kýlýçdaroðlu’nun, defalarca yenilgiden sonra baþarýsýzlýðýný kabul edip kenara çekilmesi gerektiðini söylüyordu. Erdal Ýnönü’yü örnek gösteriyordu.
Muharrem Ýnce’ye ise daha öfkeliydi. Çünkü Ýnce’yi yakýndan tanýma fýrsatý bulmuþtu. Þöyle konuþuyordu:
“Kitap okumayan, hiçbir fikrî birikimi olmayan, donanýmsýz böyle bir ismin umut olamayacaðýný, daha adaylýðý ilan edilir edilmez etrafýma anlatmaya çalýþtým. 24 Haziran’dan sonra çevremdeki CHP’liler bana hak verdiler. Ne kibrini gizleyebiliyor, ne de hýrsýný frenleyebiliyor. Ýki gün içinde Kýlýçdaroðlu’nu sattý. Þimdi CHP tabanýnda yaygýn kanaat þu: Parti yönetimini böylesine hýzlý satan yarýn partiyi de satar…”
“Vefasýz ve yalancý. ‘Kýlýçdaroðlu’nun karþýsýna aday olarak çýkmam’ dedi, çýktý. ‘Kurultay lafýný benden duyamazsýnýz’ dedi, imza toplama iþini perde arkasýndan organize etti.
“Bak, Kýlýçdaroðlu’na da kýzýyorum ama Kýlýçdaroðlu ikili iliþkilerinde nazik, kibar bir adam. Muharrem Ýnce, kaba saba, hakaret eden, abuk sabuk konuþan birisi.
“Kýlýçdaroðlu’na kýzmamýn sebebi þu: CHP’yi kendi çizgisinde yenileyeceðine, deðiþim adý altýnda tuttu Sað’ýn ýskartaya çýkardýðý, hurdalýða býraktýðý isimleri partiye aldý. Ya onlar bir deðer olsa kendi mahallelerinde bir yerde olurlardý. Madem zihniyetin buydu, gidip merkez bir partide siyaset yapsaydýn, arkadaþ. Bu kafayla CHP’de ne iþin var?
“Muharrem Ýnce’ye gelince, genel baþkan olsun CHP ilk seçimde yüzde 15-18’lere iner.
“CHP’de deðiþim olmalýdýr, tamam. Ama bu Kýlýçdaroðlu ile de olmaz, Muharrem Ýnce ile de olmaz.
“Çok öfkeliyim, CHP’ye yýllarýmýzý verdik. Partimiz, içine düþtüðü bu periþanlýðý hak etmiyor.
“Þu hale bakar mýsýnýz; ülkenin bu kadar derdi varken, biz neyle uðraþýyoruz. Bizim birikimimiz heba ediliyor. Çok üzgünüm çok…”
Evet, içerden bir ses, CHP’de olan bitene böyle bakýyor.