Ateþi Güney Kafkasya’ya taþýma hamlesi

Uzun yýllardýr Yukarý Karabað dýþýndaki 5 þehrin, þartsýz Azerbaycan’a geri verilmesi, uluslararasý zeminde söylense de ne hikmetse “kimse Ermenistan’ý buna zorlayamýyor” görüntüsü verilmekteydi. 

Son olaylarla, birdenbire bugüne kadar gösterilmemiþ ýsrarla, herkes bir aðýzdan bu 5 þehrin þartsýz geri verilmesi konusunda, epey sert tutum sergilemeye baþladý. Lakin Yukarý Karabað’la alakasý olmayan, Laçýn ve Kelbecer’den bahseden yok!

Rusya ise inisiyatif kullanarak devreye girdiðini ve ateþkesi neredeyse kendisinin müdahalesiyle baþarýldýðýný göstermekten hayli memnun gözüküyor.

Bir defasýnda Putin; Yukarý Karabað meselesinde, Rusya’nýn çözüm gücünün fazla abartýldýðýný dile getirmiþti. Bunu sanki çözmek istemiþ, ama iplerin onun elinde olmadýðýný, çaresiz bir biçimde ifade etmiþti.

Lakin sýr deðil, Ermenistan’da bir kaç defasýnda çözüme yanaþan siyasi tutumlarýn hepsinin sonunda, ya Petrosyan’ýn iktidardan gitmesi ve bir daha geri dönememesi ya da Erivan Parlamentosu’ndaki meþhur katliam tablosuna þahitlik etmiþliðimiz vardýr.

Ermenistan; ekonomik çöküntü içindeyken bile, Rusya’nýn maþasý rolünde. Dolayýsý ile Rusya, Güney Kafkasya’nýn siyasi istikrarsýzlýðýnýn esas kaynaðý olmaya devam etmektedir.

Rusya endeksli giriþimler sonucunda, Gürcistan’ýn paramparça olan topraklarý Osetya ve Abhazya ortada, bu siyasi tablodan “Gürcistan’da yeni olaylar olmayacak” anlamýný çýkarmak yanlýþ. Haftalar önce, Gürcistan’ýn Pankisi Vadisi’nde sözde “teröristler olduðuna dair” Rusya’nýn beyanda bulunmasý bile, yeni Gürcistan operasyonunun habercisidir. Þimdi Karabað’ýn iþgal edilmiþ bölgeleriyle ilgili, yeni durum güncellemektedir Rusya!

Rusya son olaylarla; tetiði çekebileceðini, sonrada devreye girip, “nizamý saðlayabileceði” mesajýný vermektedir. Dikkat ettiyseniz, Ýran tarafsýz kalmayý tercih etti. Nedeni, aþikârdýr. Eðer açýktan Rusya ve Ermenistan’a desteði söz konusu olsaydý, Ýran’da yaþayan 35 milyon Türk’ün ayaklanmasý ve Ýran Devleti’nin tutumuyla ters düþecek, Azerbaycan’ýn yanýnda yer alan siyasi duruþu da tetiklemiþ olacaktý. Nitekim Güney Azerbaycan’dan gelen mesaj net olarak “Karabað savaþý olursa Azerbaycan’ýn yanýnda olduklarý ve destek verdiklerine ispat eder nitelikte. Bir de unutmamak lazým ki; Ýran ne zaman arabulucu olarak devreye girdiyse, Karabað’da kritik
köylerimizi ve kasabalarýmýzý kaybetmiþizdir, bu da mazimizde mevcuttur.

ABD ve baþýný çektiði Batý; yýllardýr Minsk Grubu çerçevesinde, zaten bu çözümsüzlüðün kilidi olmuþtur. Bir de tabi ki; bu çözümsüzlüðün Azerbaycan - Türkiye arasýnda hem ekonomik, hem de jeostratejik baðlarýn oluþmasýna, engel teþkil ettiðini de hesaba katmak þarttýr.

Rusya; Türkiye ile Azerbaycan arasýndaki enerji projelerinin akýbetinin de hüsrana uðramasýný arzu ettiði aþikârdýr. Þimdi ne yapýp edip, “sorun yaratanlara”, “sorun olmanýn” çaresine bakacaðýz. Biz uðraþmazsak, bizimle sonuna kadar uðraþýlacaðý kesindir.

NOT: Karabað’daki son olaylar, kimsenin hesaba katmadýðý gerçeði de ortaya net bir biçimde çýkardý. Topraklarý için savaþmayý arzu eden, þehitlik mertebesinin þerefli zirve olduðunu idrak eden, savaþtan korkmayan Azerbaycan toplumunun varlýðý ile karþý karþýya kaldý dünya. Yýllardýr “savaþ olmaz” diyen dünyaya, ters mütenasip Azerbaycan halký gerçeði, bir takým dengelerin tekrar gözden geçirilmesine vesile olacak türden...