Avrupa kendisiyle yüzleþmeli...

Baþlamadan önce çok net yazmak istiyorum; Terör olaylarý sonrasý “ama, fakat, aslýnda, olmalý” gibi cümleler kurulamaz! “TERÖR TERÖR’dür” ve insanlýða karþý iþlenmiþ en büyük suçlardan biridir! Ýnsanlarýn öldürülmesi kabul edilemez! LANETLÝYORUZ!

Bu tespit sonrasý Avrupa’ya yönelik bazý noktalarýn altýný çizmek istiyorum;

1- Almanya, Fransa, Belçika, yýllardýr “Türkiye’nin yaþadýklarýna” uzaktan bakýp kýnýyorlar. Türkiye, binlerce insanýný terör olaylarýnda þehit verirken, Türkiye’ye saldýran terör örgütü’nün uzantýlarý bu ülkelerde himaye gördü.

2- Belçika’da bazý “terör örgütleri” ile adý konmamýþ-yazýlmamýþ bir “anlaþma” vardý ve Belçika yýllarca “sen bana dokunma-ben sana dokunmayayým” mantýðý ile hareket etti. Hatýrlayýn; Türkiye’deki bazý suikastleri gerçekleþtirenler Belçika’ya kaçtý ve himaye gördü.

3- Alman vakýflarý baþta olmak üzere, Fransýz sivil toplum örgütlerinin bazýlarý dahil, AB MANTIÐI, Türkiye’yi vuran terörü yýllarca “özgürlük savaþý” olarak tanýmladý ve “sebebi mantýklý bir sonuç” algýlamasý içinde Türkiye’ye yönelik terörü algýladý. Bu ülkelere göre Türkiye’ye yapýlan saldýrýnýn “siyasi-ekonomik-sosyolojik” sebepleri vardý ve RASYONALÝZE EDÝLEBÝLÝRDÝ!

Sevgili dostlarým, daha onlarca madde yazabilirim ama yazmayacaðým... Ýnsanlýk vuruldu, acýmýz büyük... Hayatýný kaybedenlerin “pasaportu, ülkesi, þehri” olmaz, katledilen ÝNSANLIKTIR, “YARATILANI YARATANDAN ÖTÜRÜ SEVMEYÝ ÝLKE EDÝNEN HERKESÝN” CANINI ACITIR...

Sonuç: Avrupa ve özellikle baþta Almanya, Fransa, Belçika, þunu çok ama çok iyi idrak etmeliler; HÝÇBÝR TERÖR EYLEMÝ, BÝR SEBEBE BAÐLANARAK AKLÝLEÞTÝRÝLEMEZ, RASYONALÝZE EDÝLEMEZ... Sebebi “sosyolojik-ekonomik-siyasi” denerek sonuçlar “senin terörün, benim terörüm” diye AKLÝLEÞTÝRÝLEMEZ, KABUL EDÝLEBÝLÝR hale getirilemez... TERÖR BÝR VAHÞETTÝR ve nereden, kime karþý gelirse gelsin sebep-sonuç iliþkisi ayný kriterler ile deðerlendirilmelidir!

Son söz: “Türkiye’ye mültecileri göndermeyi kabul ettirdim, kapýyý kaparým, rahat ederim” diyen MERKEL mantýðý, AB ÝÇÝN ciddi sonuçlara yol açabilir. AB coðrafyasý, Türkiye coðrafyasýndan izole edilemez ve Türkiye coðrafyasýnýn güvenliði saðlanmadan Avrupa ana karasýnda “güvenlik” kavramýndan TAM OLARAK söz edilemez... Osmanlý Devleti bir “BALKAN DEVLETÝ” idi... Bunun anlamý; AVRUPA-ANADOLU coðrafyalarýnýn “güvenlik birliði” içinde algýlanmalarý ve deðerlendirilmeleri gerekir... Avrupa için de atýlacak adým çok açýktýr; MERKEL MANTIÐI’ný acilen terk etmek ve COÐRAFÝ BÜTÜNLÜK kavramýndan yola çýkarak,
Türkiye ile sýký iþbirliði içinde “yerleþik bütün terör örgütlerine” karþý acilen harekete geçmektir... Bir Çin atasözü ne diyor; üstünde rahat rahat yattýðýn çalýnýn dibi yanýyorsa, ateþ sana mutlaka ulaþacaktýr...

Önemli not: Bütün dünyanýn anlamasý gereken bir gerçek var; Ýslam Coðrafya’sýný “Huntington” mantýðý içinde algýlamaktan ve gerçeklerle yüzleþmekten kaçmaktan acilen vazgeçin...

Konuyu açacaðýz... Devam edeceðiz...