Avrupa Merkez Bankasý eski Baþkaný Mario Draghi, deyim yerindeyse "Avrupa'nýn düþüþünü" ve "Avrupa için neoliberal politikalarýn sonunu" ilan ettiði bir rapor yayýnladý.
Biz burada, hala eski ezberlerin oluþturduðu cümlelerle politika geliþtirdiðimizi düþünelim, Avrupa Merkez Bankasý eski baþkaný, endiþeli bir þekilde, "AB'nin varlýk nedenini kaybetmek üzere" olduðunu söylüyor.
Mario Draghi'nin raporundan birkaç tespiti þuracýkta paylaþalým:
- "Avrupa'da büyüme uzun bir süredir yavaþlýyor. Ama biz bunu görmezden geldik. Ýki yýl öncesine kadar bugün yaptýðýmýz gibi bir konuþmayý asla yapmayacaðýmýzý söyleyebilirim, çünkü iþler iyi gidiyordu. Küreselleþme sayesinde iyi gidiyorduk. Ýþsizlik istikrarlý bir þekilde düþüyordu.
* Artýk yaþadýðýmýz sýkýntýlarý daha fazla görmezden gelemeyiz. Ucuz enerjide ana tedarikçimiz olan Rusya'yý kaybettik. Ve þimdi Ýkinci Dünya Savaþý'ndan bu yana ilk kez savunmamýz için yeniden baþlamak zorundayýz.
* Bu yýl Avrupa'nýn nüfus artýþýna güvenemeyeceði ilk yýl. Ve nüfus giderek azalacak, öyle ki 2040 yýlýna kadar her yýl 2 milyon iþçi iþgücü piyasasýndan kaybolacak.
* Üretkenlik zayýf. Hem de çok zayýf. Diyelim ki son beþ ya da son 10 yýldaki ortalama verimliliðimizi korusaydýk, bu sadece GSYH'yi 2050 yýlýna kadar sabit tutmaya yetecekti. Yatýrým payýnýn GSYH'nin yaklaþýk yüzde 5'i kadar artarak en son 60'lý ve 70'li yýllarda görülen seviyelere yükselmesi gerekecektir. Ve eðer Avrupa artýk halkýna bunlarý saðlayamazsa, varlýk nedenini kaybetmiþ olacaktýr."
Avrupa, uzun zamandýr bir kriz yaþýyor.
Daha açýk bir ifadeyle, Avrupa, kendi politikalarýný üretme noktasýnda baðýmsýzlýðýný kaybedeli çok oldu.
Hadi biraz daha ileri gideyim...
Avrupa devletleri, ABD'nin vassalý konumunda.
Rusya-Ukrayna savaþý bunu iyice gün yüzüne çýkardý.
Özellikle Avrasya ölçeðinde baþlayan çatýþma zemininde, bizzat, müttefiki tarafýnda izole edilen bir Avrupa'dan bahsediyoruz.
Eski Merkez Bankasý baþkaný ne diyor:
"Ucuz enerjide ana tedarikçimiz olan Rusya'yý kaybettik."
Haksýzlýk etmeyelim Draghi bu durumdan çýkýþ için yani Avrupa'yý ABD ve Çin'e rakip olarak konumlandýrmayý umarak sanayi projelerine 800 milyar avroluk bir yatýrým yapýlmasýný önerdi.
Ama bir sorun var...
Bu 800 milyar avro nereye gidecek?
Söz gelimi, Avrupa yeni kimya tesisleri ya da çelik fabrikalarý inþa etse bile bunlarý kim iþletecek? Avrupa doðalgaza ABD ve Çin'den dört ila beþ kat daha fazla para ödüyor; bunun yaný sýra ABD'nin Rusya ve Çin'e yaptýrým uyguladýðý petrol ve diðer girdiler için de daha yüksek fiyatlar ödüyor.
Kuzey Akým boru hattýnýn patlatýlmasý karþýsýnda sesini çýkaramayan, Avrasya denkleminde ABD'nin stratejik vassalý olmaktan öteye gidemeyen Avrupa'nýn alameti farikasý olan sanayisinin de büyük ölçekte bir dönüþüm sorunu yaþadýðýný herkes biliyor.
Üstüne üstlük yaþlanan bir kýta Avrupa.
Diðer taraftan "Aging economies" yani "yaþlanan ekonomiler" kavramý Avrupa için daha çok kullanýlýyor artýk.
Bizde maalesef zihinsel tembellikten kaynaklý ezbere dayalý bir miyopluk var.
Bazý batýlý yorumcularýn "kurbanlýk koyun" benzetmesi yaptýklarý Avrupa'nýn þu anki hali bize bir ders olmalý oysa.
Avrupa'nýn düþüþünü kabul edip, yeni arayýþlarý daha da derinleþtirmezsek, biz de ezberlerimizler birlikte bu düþüþten payýmýzý alacaðýz.