Avrupa Parlamentosu bildiðiniz gibi

Gerçekten Avrupa Birliði ile müzakerelere devam etmeli miyiz?

Baksanýza ayný kýsýr döngünün içinde boðuþup duruyoruz.

Kim ne derse desin, Avrupa'da Türkiye'ye karþý oluþmuþ önyargý yýkýlmýyor.

Yýkýlmaz da...

Ne var ki, asgari bir komþuluk iliþkisini bile sürdürmeye niyetleri yok.

Bol bol isnat, bolca dezenformasyon.

Bu bir vizyonsuzluk, körlük deðil mi?

Geçen yazýda dile getirdik...

Hatýrlayýn... Dýþiþleri bakaný ne demiþti:

"Batý dünyasý merkezî konumunu kaybederken, dünya siyasetinin aðýrlýk merkezinin doðuya Ata topraklarýmýza kaymakta olduðunu görmekteyiz."

Kaldý ki, kendi içlerinde de Avrupa ideali dahi uzun zamandýr tartýþma konusu...

Kriz büyük...

Miyopluk da bir o kadar büyüyor.

Ýþte Avrupa Parlamentosu'nun geçen çarþamba oylayýp kabul ettiði 2022 Türkiye raporu...

Tam bir mesnetsizlik, vizyonsuzluk örneði.

Onun için Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu býkkýnlýk verici iliþki hakkýnda çok net konuþtu.

Erdoðan dedi ki; Avrupa Birliði Türkiye'den kopmanýn gayreti içerisindedir. Bu dönem içerisinde biz de geliþmeler karþýsýnda deðerlendirmeler yaparýz ve bu deðerlendirmeden sonra gerekirse AB ile yollarý ayýrabiliriz.

Nitekim geçen hafta Dýþiþleri Bakanlýðý da ayný konu üzerine sýcaðý sýcaðýna þöyle bir açýklama yapmýþtý:

Türkiye-AB iliþkilerinin yeniden canlandýrýlmasý için bir fýrsat penceresinin açýldýðý, kýtamýzýn istikrarý ve güvenliði açýsýndan böylesi kritik bir dönemde, AP'nin iliþkilerimizin belkemiði olan müzakere yerine farklý arayýþlarý gündeme getirmesini akýl dýþý buluyoruz.

Aslýnda raporun hiçbir baðlayýcýlýðý yok....

Her fýrsatta teröre ve teröristlere sahne üreten, insan haklarý adý altýnda etnik bölücülüðü kýþkýrtan AB'nin bu kurumunun ürettiði metinler, birliðin sözde rýza üretme aracý olmasý hasebiyle önem arz ediyor.

Fakat bu metinlerin kaynaðýnýn da izini sürmek çok önemli.

Zira bu raporlar niyetlerini deþifre ediyor.

Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, "Türkiye'nin AB üyeliði, jeopolitik pazarlýklar sonucu deðil, Türk yetkilileri ülkedeki temel özgürlükler ve hukukun üstünlüðündeki gerilemeye son verilmesi için gerçek bir çaba içine girdiðinde gerçekleþecektir" diyerek, bilindik Avrupa Birliði açýklamalarýna bir yenisi eklerken, aslýnda ustaca bir perdeleme yapýyor.

Özellikle Türkiye'nin baðýmsýz dýþ politikasý ve terörle mücadelesine yönelik de eleþtiriler var raporda.

Geçmiþten bugüne bir bakýn, AP'nin hazýrladýðý raporlarýn kahir ekseriyeti dezenformasyona dayalý malumat esas alýnarak hazýrlanýyor.

Hani bir zamanlar PKK dostu Kata Piri vardý. Onun raporlarý oylanýrdý da kimse sormadan soruþturmadan rapor kabul edilirdi.

Konunun özü þu...

Her konuyu mevzuata baðlamýþ ve neredeyse doksan bin sayfayla mevzuat üretmiþ bir yapýnýn, özgürlük ve hukuk hakkýnda bu kadar retorik üretmesi boþuna deðil

Birlik ülkelerinde son yýllarda sürdürülen örtülü olaðanüstü hal durumu, göçmenler hakkýnda yükselttikleri bariyerler, yabancý düþmanlýðý pek de övünülen özgürlük ve hukukun mevzuattan ibaret olduðunu ortaya koymadý mý?

Kaldý ki hukuk da görece refahý korumak üzerine tesis edilmiþ mevzuat yýðýnýdýr.

Her fýrsatta fikri takipten bahsediyorum...

Doksan binlik mevzuat yýðýný, kuruluþ felsefesinin dayandýðý kölecilik müktesebatýný gizleme aracý.

Evet... Mevzuatlar, sömürge döneminde üretilen kirli stratejilerin üzerini örtüyor...

Güce dayanan hukuk anlayýþýný ve emperyalist stratejileri gizliyor.

Belki tekrar olacak ama, herhangi bir Avrupa ülkesinde etnikçi yapýlara karþý nasýl sert tedbirler alýndýðýný hepimiz biliyoruz.

Ama, biraz önce dediðim gibi etnikçi terörü meþrulaþtýrýcý mevzuat üretmekten de geri durmuyor bu diyarýn kurumlarý.

Sonra da kalkýp Türkiye'nin terörle haklý mücadelesini eleþtiriyorlar.

Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn "gerekirse AB ile yollarý ayýrabiliriz" sözü öylesine söylenmiþ bir söz deðil dolayýsýyla.

Yine dýþiþleri bakanlýðýnýn açýklamasýnda yer alan "kýtamýzýn istikrarý ve güvenliði" vurgusu, AB ile müzakerelerin gerçek zeminine bir atýf.

Türkiye bugünkü dünya sisteminde ciddi bir yer tutuyor.

Özellikle pandemide görüldüðü üzere ciddi bir kriz yaþayan ve bu krizi atlatmak için istikrara ihtiyaç duyan Avrupa Birliði'nin, Türkiye'nin sistem için özellikle güvenlik açýsýndan neye tekabül ettiðini bilmemesi elbette mümkün deðil.

Fakat, kendi gücünü aþan býrakýn güçlü bir üyeyi güçlü bir komþu bile iþine gelmiyor.

Onun için kendi yolumuza bakmalýyýz.