Avrupa’da hiç mi sorun yok?

Bazı köşe yazarlarımıza bakarsanız “Dünya genelinde her yer sorunsuz özellikle AB ülkeleri EN NOKTASINA gelmiş, sadece Türkiye “her anlamda bağımlı ve sorunlu”!

Sevgili dostlar, bu KARA PROPAGANDA hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki! Bu detaylara girmeden sadece ENERJİ detayından başlayalım ve arkasından detaylandırayım...

Avrupa ülkelerinin “gaza bağımlı olma oranı ne” hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm ve araştırdım, sonuç oldukça ilginç. Birkaç resmi rakam vereyim; Finlandiya yüzde 100, Slovakya yüzde 100, Yunanistan yüzde 84, Polonya yüzde 63, Fransa yüzde 25, Almanya yüzde 44, İtalya yüzde 35... Veriler uzayıp gidiyor ama tablo net bir sonucu ortaya koyuyor; AB ülkelerinin “gaz bağımlısı olma” oranı ortalamada yüzde 50’nin üstünde! Evet yanlış okumadınız, Avrupa “doğalgaz bağımlısı” ve gazın da “nereden geldiği, nereden gelebileceği” belli!

Sevgili dostlar, “bağımlı olma” durumunu tespit ettikten sonra ikinci soruyu soralım; “bu bağımlılık Avrupa için ne gibi sorunlar” yaratabilir? Sorun çok büyük ama Avrupa için “tartışılması” bir tabu ve ortaya dökülmeden her ülke kendi adına Rusya’nın gaz devi “Gazprom” ile anlaşma yapma derdinde! Bu noktada Nabucco gibi Türkiye’yi “yok sayarak gazı Avrupa’ya taşıyan” projelerin neden çok önemli olduğunu ve neden her ne pahasına olursa olsun savunulduğunu daha net anlayabiliriz! Ruslar da “aptal” değil! Gazı vermeyerek şimdiden Nabucco’yu etkisiz hale getirmeyi başardılar!

Sonuç 1: Avrupa, bir taraftan kurumsal olarak Rus şirketini “tekelcilik” ile suçlarken, İngiliz, Alman, İtalyan ve Hollanda şirketleri, “Gazprom” ile sürekli “AB standartları” dışında anlaşmalar imzalıyorlar.

Sonuç 2: AB “kararları” çoktan “yalan” olmuş! Hatta iş o kadar ileri gitmiş ve o kadar büyük bir “acele” var ki; 16 AB ülkesinde Gazprom “doğrudan yerli ortaklar” ile “şirketler” kurmuş durumda! Bize akıl verenlerin başını çeken Almanya “tam bir Gazprom” bağımlısı!

Sonuç 3: Durum çok açık ve net; 2006-2011 arasındaki “ortalama veriler” ile yüzde 50 üstünde bağımlılık “genel katsayısına” sahip bir Avrupa gerçeği var! Büyüyen “ekonomi” ve “değişen nüfus” yapısı ile “bağımlılık katsayıları” her gün daha da artıyor... Ve en önemlisi AB içinde “çözüm politikası” henüz YOK! SORMAMIZ gereken soru çok açık; Avrupa’nın bu “gaz gerçeğini” kendi lehimize çevirmek için ne yapmalıyız?

Sevgili dostlar, konuya sadece ENERJİ detayından baktım ve “Türkiye’nin sadece AB’ye karşı bile ne kadar avantajlı” olduğunu açıkça ortaya koydum... Detaydan GENELE doğru gittikçe yapılan KARA PROPOGANDA aksine OLUMLU olanların daha doğrusu “artılarımızın” daha fazla olduğunu her alanda görebiliriz...

Son söz: Türkiye’nin attığı adımları ve girdiği yol ile VARABİLECEĞİ NOKTAYI doğru analiz edenler, KARA PROPAGANDA’nın neden yapıldığını çok daha iyi görebilirler...

Not: Cumartesi günü Tekirdağ’da MİLLİ İRADE konferansımızı gerçekleştireceğiz... Katılmak isteyen herkese açıktır...