Avrupa’nýn korkusu AB’nin geleceði

Avrupa Birliði Baþkaný ve Baþmüzakereci Volkan Bozkýr’ýn Bakan olduðu günden bu yana dur durak bilmeden devam eden Avrupa Birliði ülkeleri ve siyasetçilerine ziyaretlerinin Lüksemburg ayaðýna katýlma fýrsatý bulduk. Bu vesileyle hem Avrupa Birliði fikrinin tohumlarýnýn ekildiði bu küçük ülkeyi gördük hem de Türkiye’nin üyelik için yola çýktýðý günden bu güne aldýðý yolu müþahade imkaný yakaladýk. 

Ýkinci Dünya Savaþý’nýn Avrupa’da yol açtýðý maddi ve manevi yýkýmlarýn ardýndan gelen Soðuk savaþ döneminde bugün Lüksemburg sýnýrlarýnda olan Schengen kasabasýnda dünyaya gelen bir idealist politikacýnýn fikri Avrupa Birliði, adý farklý olsa da...

Avrupa Kömür ve Çelik Birliði’nin oluþturulmasýnda ön ayak olan bu kiþi Fransa Dýþiþleri Bakaný Robert Schuman’dýr. 1951’de imza edilen Paris Antlaþmasý’yla Fransa, Batý Almanya, Ýtalya ve Benelüks ülkesi olarak anýlan Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’tan oluþan Avrupa’daki ilk uluslararasý topluluk meydana gelir.

Schuman, bazý Alman topraklarýnýn iþgal edilmesini isteyen Fransýz politikacýlara raðmen ortak bir kömür ve çelik fonu ve tek pazar yaratmak fikrinin parlamentoda kabul edilmesini saðlar.

Bir ekonomik çýkar birlikteliðinden siyasi bir birlik olma yolunda zaman içinde yol alýnýr ve bugünkü Avrupa Birliði’ne varýlýr.

AB heyecanýný yitirdi ama

Her ne kadar Avrupa Birliði’nin bugün geldiði vasatta heyecanýný yitirmiþ olduðu ifade edilse de 20. yy’ýn ilk yarýsýndaki kanlý savaþlardan sonra bugün birbirine sýnýr olan nehirlerde kayýklarla gezilebilen bir coðrafya Avrupa. Bu Avrupa Birliði idealinin Avrupalý politikacýlarca deðerinin bilinmesinden kaynaklanýyor.

Avrupa Birliði Bakaný Volkan Bozkýr’la ziyaret ettiðimiz Fransa ve Almanya’ya seslenme mesafesinde olan sýnýr kasabasý Schengen’de bunu çok net hissettik. Bizim sýnýrlarýmýzdan top ve mermi sesleri gelirken bu þirin kasabada navigasyona yazdýðýnýz bir adrese ulaþabilmek için üç ülkenin sýnýrlarýný bir kaç kez ihlal etmeniz gerekiyor.

Avrupa için o dönem çok önemli olan kömür ve çelik, Schuman gibi bir idealist sayesinde üzerinde yeni savaþlarýn yapýldýðý bir ihtilaf kaynaðý deðil barýþ ve ekonomik refah kaynaðý olabilmiþ. Bizim coðrafyamýzda ise petrol halklarýn deðil diktatörlerin zenginlik kaynaðý olmuþ. Avrupa ve Amerika’nýn Ýslam coðrafyasýný sömürme iþtahlarýný kabartmýþ. Diktatörler bu zenginliði halkla deðil Batýlý müttefikleriyle paylaþmýþlar.

Avrupa esmerleþiyor

Avrupa Birliði’ne girmemiz çok mu önemli. Bozkýr’ýn iþaret ettiði gibi hiç alýnmayacak olsak da önümüze konulan ama açýlmayan fasýllarý kendimiz açýp kendimiz kapayalým. Avrupa Birliði için deðil kendi demokratikleþmemizi ilerletmek için, kendi insanýmýza deðer verdiðimiz için, mutlu insanlarýn yaþadýðý bir ülke olabilmek için bunu yapalým.

Lüksemburg Avrupa’nýn en zengin ülkelerinden biri. En düþük maaþ yaklaþýk 2 bin Euro. Ýstanbul’un belki yarýsý kadar bir ülke. Nüfusu ise 1 milyon civarýnda. Bize kalsa ülke bile demeyiz.

Almanya ve Fransa gibi bir kaçý dýþýnda Avrupa böyle ülkelerden oluþuyor. Türkiye ise bütün dinamizmi, cüssesi ve nüfusuyla Avrupa’nýn kolay kolay hazmedemeyeceði bir lokma. Üstelik Müslüman bir ülke.

Ýslamofobinin giderek yükseldiði, IÞÝD örgütlerin Ýslam’la ilgili algýyý tarumar ettiði bir durumda, zaten yaþlanan Avrupa’nýn, Türkiye’yi içine almasý için Avrupalýlýk tanýmýnýn revize edilmesi gerek. Avrupa henüz buna hazýr deðil.

Aþýrý saðýn yükselmesi falan da Avrupa’daki bu sancýlarýn ifadesi.

Ama doðal seleksiyon devredeyse Avrupa’nýn dönüþümü mukadderat.

Önümüzdeki 50 yýl, göçmenlerle ve göçmenlerin çoðalma hýzýyla doðru orantýlý olarak melezlenmiþ, Müslümanlaþmýþ, esmerleþmiþ, -Türkiye AB üyesi olursa- kýsmen de Türkleþmiþ bir Avrupa göreceðiz.