ABD’nin baðýmsýzlýk süreci bir ‘ticaret savaþý’ ile baþlamýþtý.
16 Aralýk 1773’te, Boston limanýna gelen Hindistan’dan çay getiren Ýngiliz gemilerine yönelik, yerel þirketlerin ‘ticari kaygýlarla’ baþlattýklarý protestolar ve çaylarýn denize dökülmesi kýsa sürede Ýngiliz krallýk otoritesine karþý savaþa dönüþtü.
Savaþý Amerikan kolonileri kazandý ve 4 Temmuz 1776’da Baðýmsýzlýk Bildirgesi yayýnlandý.
Olay da tarihe ‘Çay Partisi’ olarak geçti.
Trump ABD’sinin dünyaya karþý açtýðý ‘ticaret savaþý’ da ABD’ye karþý bir ‘çay partisi’ne dönüþüyor.
Küresel hammadde ve üretim merkezi haline gelen Çin, yine küresel hammadde ve enerji kaynaklarý olan Rusya ve Orta Asya ülkeleri ABD’ye karþý ‘enerji ve ticaret güvenliði’ne iliþkin önlemler alýyorlar; hem birbirleri ile hem de Türkiye, Afrika ve Güney Amerika ülkeleriyle yeni iliþkiler ve ittifaklar geliþtiriyorlar.
‘Müttefikler’de de durum farklý deðil.
Avrupa Birliði’nin iki kurucu ülkesi Almanya ve Fransa da ‘ABD baðýmlýlýðýndan kurtaracak’ bir AB için yol haritasý hazýrlýyor.
Önceki hafta Almanya Dýþiþleri Bakaný Heiko Maas ve Fransa Cumhurbaþkaný Emmanuel Macron, ülkelerinin dünyadaki büyükelçilerine ve ülkelerinde bulunan yabancý elçilere hitap ettikleri iki toplantýda, bu yol haritasýnýn ipuçlarýný verdi.
Her iki açýklamadan çýkardýðým ‘tespit’ ve ‘tedbir’ler Türkiye’nin açtýðý yolu iþaret ediyor:
1- Trump’ýn Rusya ve Çin ile birlikte Avrupa’yý da ‘hasým’ olarak tanýmlamasý ve ayný anda NATO ittifakýný sorgulamasý ‘ABD politikasý’dýr.
2- Özellikle güvenlik ve ekonomide ABD ‘kýsa vadede’ vazgeçilmezdir, ancak Washington kaynaklý deðiþime karþý hazýrlýk yapmalýyýz.
3- ABD'ye olan baðýmlýlýðý azaltmak ve AB’nin güvenliðini saðlamak için yeni bir tasarý hazýrlýyoruz.
4- Yeni bir ‘stratejik gerçeklik’ oluþuyor ve artýk ABD ile yeni ve dengeli bir ortaklýk yapmamýz gerekiyor.
5- Bunu ancak Avrupa'nýn dünya siyasetindeki gücünü pekiþtirerek baþarabiliriz.
6- Dýþ politikamýzýn önceliði ‘baðýmsýz ve güçlü Avrupa’.
7- Ancak bunu ABD’nin yaptýðý gibi ‘Önce Avrupa’ düþüncesiyle tek yanlý adýmlarla deðil, diplomasi ve uzlaþýyla yapmalýyýz.
8- Uluslararasý hukukun ve demokratik deðerlerin savunucularýyla ‘çok kutuplu bir düzen’ oluþturmalýyýz.
9- Rusya'nýn da dahil olduðu Avrupalý ortaklarýmýzla yeni giriþimlerde bulunmalý ve yeni ittifaklar oluþturmalýyýz.
10- Bu ittifakýmýz çok taraflýlýða inanmýþ herkese açýk olacak, kimseyi hedef almayacak.
11- Ýttifakýn hedefi, iklim ve göç akýmlarý gibi küresel sorunlara ortak çözümler getirmek.
12- Bunun için mevcut düzeni ayakta tutan BM, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi kurumlarda daha güçlü mutabakatlar kurmalýyýz.
13- ABD'nin mali desteði çektiði/azalttýðý BM ve DTÖ gibi uluslararasý örgütler ile Batý Balkanlar, Ortadoðu ve Afrika’da aðýrlýðýmýzý arttýrmalýyýz.
14- Özellikle güvenlik alanýnda hareket serbestisine sahip olmak için Avrupa Güvenlik ve Savunma Birliði’ni kurmalýyýz.
15- Avrupa'nýn ‘dolar’a karþý baðýmsýzlýðýný güçlendirmek amacýyla ABD’den baðýmsýz ödeme kanallarý ve Avrupa Para Fonu üzerinde çalýþýyoruz.
***
AB'nin güvenlik konusunda ilk adýmý attýðýný ve 25 üyenin 2017'de ‘askeri ortaklýk ve yatýrým projesi’ (PESCO) baþlattýðýný hatýrlatalým.
***
Avrupa’da 5 önemli baþlýktaki geliþmeler önemli olacak:
1- Yeni askeri kurumlar ve stratejiler.
2- ABD kontrolündeki Körfez petrolüne karþý Hazar kaynaklarýna yöneliþ.
3- Uluslararasý kurumlarda aðýrlýðýn arttýrýlmasý.
4- IMF’ye karþý Avrupa Para Fonu’nun kurulmasý.
5- ‘Dolar’a alternatif ödeme kanallarýnýn oluþturulmasý.
Dünya, ABD’nin dolar ve Körfez petrolü üzerinden kurduðu hakimiyetin yýkýldýðý yeni bir ‘çay partisi’ne gidiyor.