Faik Tanrýkulu
Faik Tanrýkulu
Tüm Yazýlarý

Avrupa'nýn hasta adamý Almanya mý?

II. Dünya Savaþý sonrasýnda büyük bir yýkýma uðrayan Almanya, 1950'lerden itibaren Batý Almanya'da "Wirtschaftswunder" olarak bilinen ekonomik mucizeyle hýzlý bir þekilde yeniden inþa sürecine girdi. Bu toparlanma, Almanya'yý kýsa sürede Avrupa'nýn en güçlü ekonomisi ve küresel otomotiv sektöründe bir lider haline getirdi. Ancak günümüzde, Almanya'nýn "lokomotif ekonomi" unvaný, küresel rekabet ve dijital dönüþüm sorunlarýyla tehlike altýnda görünüyor.

II. Dünya Savaþý'nýn ardýndan Marshall Planý kapsamýnda ABD'den alýnan yardýmlar, Almanya'nýn altyapýsýný ve sanayi üretimini yeniden inþa etmesine olanak saðladý. Özellikle 1950-1970 yýllarý arasýnda ortalama %6 civarýnda büyüme kaydeden Almanya, Avrupa'nýn en büyük ekonomisi haline geldi. Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz gibi dev þirketler, Almanya'nýn otomotiv sektörünü güçlendirirken, 1980'lere kadar Almanya'nýn en büyük ihracat kalemlerinden biri olarak küresel pazarda belirleyici oldu.

Bu dönemde Almanya'nýn sadece otomotiv deðil, makine ve kimya sanayisi gibi yüksek katma deðerli sektörlerdeki baþarýsý da dikkat çekiciydi. 1980'lerden itibaren dünya otomotiv sektöründe Japonya ve ABD ile rekabet eden Almanya, 2000'lere kadar küresel pazardaki liderliðini korudu. 2000'li yýllarýn baþýnda Volkswagen, Daimler ve BMW'nin toplam pazar payý, dünya otomotiv ihracatýnýn %20'ýndan fazlasýný oluþturuyordu.

Bu güçlü sanayi sektörleri, Almanya'nýn ihracat gelirlerinin büyük kýsmýný oluþturarak ülkenin ekonomik gücünü perçinlemiþ ve "Made in Germany" markasýný dünya çapýnda güvenilirliðin simgesi haline getirmiþti. Almanya'nýn bu baþarýsýnýn ardýnda, yüksek kaliteli üretim, Ar-Ge'ye yapýlan büyük yatýrýmlar ve nitelikli iþ gücü yatýyordu.

Avrupa'nýn lokomotif ve otomotiv ülkesi bir dönemin ekonomik mucizesi Almanya artýk iflaslarla anýlmaya baþlandý. Volkswagen, Almanya'daki en az üç fabrikasýný kapatmayý ve iþ gücünde ciddi bir azaltmaya gitmeyi deðerlendiriyor. Bu durum, þirketin 87 yýllýk tarihinde Almanya'daki ilk fabrika kapatma kararý olacak ve Almanya'nýn otomotiv endüstrisinde önemli yankýlar uyandýrýyor. Volkswagen, elektrikli araç (EV) geçiþindeki maliyet artýþý, Avrupa ve Çin pazarlarýndaki düþen talep, ve Çinli EV üreticilerinin düþük maliyetli rekabeti nedeniyle finansal baský altýnda. Özellikle Çin'deki pazar payý kaybý ve Avrupa genelindeki azalan araç talebi, bu fabrikalarýn kapasitesinin kullanýlmadýðý anlamýna geliyor

Çin, dünya otomotiv pazarýnda yalnýzca düþük maliyetli deðil, ayný zamanda yüksek performanslý ve lüks segmentteki araçlarýyla da Almanya'nýn dev otomotiv markalarý için ciddi bir rakip haline geldi. Çinli üreticiler, yerel pazar için güçlü elektrikli araçlar üretirken, bu araçlarý düþük fiyatlarla sunarak Avrupa pazarýna da güçlü bir þekilde giriyor. Örneðin, Xiaomi SU7 modelinin fiyatý Porsche Taycan'ýn dörtte biri kadarken, performans açýsýndan daha iyi özellikler sunuyor. Yine Yangwang U8 modeli, Mercedes G EV ile kýyaslandýðýnda gücü ikiye katlarken, fiyat olarak yarý yarýya daha düþük kalýyor.

VW, 2024 için kâr beklentisini %6,5-7 aralýðýndan %5,6'ya düþürmek zorunda kaldý. Özellikle lüks segmentte Porsche'nin kârý son çeyrekte %41 düþtü. Bu düþüþ, artan maliyetler ve azalan talep nedeniyle Alman otomotiv devlerinin kârlýlýðýný sürdürememesine iþaret ediyor. Almanya'daki yüksek üretim maliyetleri, Çinli üreticilere karþý rekabet gücünü zayýflatýyor. Þirketin CEO'su Thomas Schäfer, Alman fabrikalarýnýn rakiplerine kýyasla iki kat daha maliyetli çalýþtýðýný belirterek bu durumu teyit ediyor. Avrupa'nýn premium otomobil pazarýnda, Çinli üreticilerin hem fiyat avantajý hem de dijitalleþme konusundaki ilerlemeleri sayesinde kurallar deðiþiyor. 1,2 trilyon dolarlýk bu devasa pazar, Almanya'nýn geleneksel üretim modelinden uzaklaþarak daha rekabetçi bir yapýya geçmesini gerektiriyor.

Almanya'nýn yýllýk ekonomik büyümesi son iki yýlda %1'in altýnda kaldý ve ülke 2023'te küçülmeye baþladý. Ekonomik Ýþbirliði ve Kalkýnma Teþkilatý (OECD) ve Uluslararasý Para Fonu (IMF), Almanya ekonomisinin önümüzdeki yýllarda daha yavaþ büyüyeceðini öngörüyor. Almanya, yüksek enerji fiyatlarý, dijitalleþme alanýndaki yetersizlik ve küresel otomotiv sektöründe artan rekabet karþýsýnda zorluk yaþýyor. Hükümet, ekonomi politikalarýnda reform yapma ve sanayiyi dönüþtürme çalýþmalarý baþlatsa da, bu geçiþ süreci oldukça sancýlý geçebilir.

Almanya'nýn ekonomisinin daralmasýnýn temel nedenleri arasýnda yüksek enerji maliyetleri, otomotiv sektöründe elektrikli araç dönüþümüyle artan rekabet baskýsý, dijitalleþmede geri kalma ve Çin'in Avrupa pazarýndaki güçlenmesi öne çýkýyor. Buna ek olarak, Rusya-Ukrayna savaþý Almanya'nýn enerji tedarikinde büyük bir krize yol açtý. Rus gazýna baðýmlý olan Almanya, savaþ sonrasý bu kaynaðý büyük ölçüde kaybetti ve enerji maliyetleri hýzla yükseldi. Bu durum, enerji yoðun sektörlerde maliyetleri artýrarak rekabet gücünü düþürdü. Ayrýca, Almanya'nýn yaþlanan nüfusu iþ gücünde esneklik kaybýna yol açarken, ekonomik büyümeyi de olumsuz etkiliyor. Almanya'nýn sürdürülebilir büyümeyi yeniden saðlamak için yapýsal reformlara ihtiyacý var.