ZENGÝN: Tek adamlýk geliyor, Meclis kapanacak, dediler ama bakýn Türkiye tarihinde ilk defa altý cumhurbaþkaný adayý var. Yüz bin imza Türkiye için büyük bir imkan. Bu kadar renkli ve demokratik ortamda seçime giden baþka ülke yok.
SON SEÇiMLER PARTiLERi DEÐiÞiME ZORLADI
Sayýn Cumhurbaþkanýn, Cumhurbaþkanlýðý seçiminde Erdoðan’a, Mecliste baþka partilere oy verenlere yönelik kullandýðý “siyasi münafýk” tabiri çokça eleþtirildi?
Muhalefet kampanyanýn altýna sürekli odun koymaya derdinde ama baþka bir þey söylemeye çalýþtý kanaatimce Sayýn Cumhurbaþkanýmýz. Bir defa muhalefetteki siyasi partilerin bütün hesaplarý kaybetmek üzerine. Bu söylemde de Cumhurbaþkaný seçimini kaybetmemin kabulü var; “Diðer sandýklarý kazanma ihtimalimiz zayýf ama yeni sistemin getirdiði bazý imkanlarý tersinden kullanarak Türkiye demokrasisini kilitleyip zorlaþtýrmak adýna burayý iþleyebilir miyiz?” Yine kaybettirmek üzerinden kazanýrmýþ gibi yapma halinin çalýþýldýðýný görüyoruz. Ben þunu anlýyorum Cumhurbaþkanýmýzýn ifadesinden: Siz cumhurbaþkanlýðýnda ittifaka, oy verip diðer sandýkta bununla tamamen tezat bir seçim yaptýðýnýzda bu oyunuzu sýfýrlýyorsunuz. Söylenen bu. Eðer asli iradeniz burasýysa bununla bu kadar çeliþemez.
FESADA UÐRATMA DERDÝNDELER
Çünkü oy verdiðiniz kiþinin partisi var?
Ýki partinin de adayý. Söylenmek istenen bu tezatlýk. Bir þey varken yok olamaz, varsa bir irade, devam etmeli. Bunun anlaþýlmasý için daha güçlü bir ifade kullanmayý tercih etti Sayýn Cumhurbaþkanýmýz. Türkiye demokrasisi için çok önemli olacak bu açýlým konusunda muhalefet kasýtlý olarak sandýðýn birine konsantre ve orada da hedef kitlesi kendi seçmeni deðil farkýndaysanýz. Hedef kitlesi yine AK Parti’ye MHP’ye oy veren kitle. Karþýt kitlesini hedefliyor. Onlarýn iradesini fesada uðratmaya çalýþýyor. Cumhurbaþkanýmýzýn söylediði taným da iradenin fesada uðrama halidir zaten.
GÜL PROJESÝ TUTMADI ÇÜNKÜ…
Gül projesi çöktükten, daha doðrusu Gül’ün dediði gibi geniþ bir mutabakat oluþmadýktan sonra muhalefet iki hedef seçti. Bir, Meclis çoðunluðunu AK Parti’ye vermemek, parçalý bir Meclis aritmetiði çýkartarak Erdoðan’ý çalýþamaz kýlmak. Ýki, seçimleri ikinci tura býraktýrmak ve yüklenmek. Öngörünüz ne?
Þahsi görüþüm böyle bir ihtimal yok. Ýþin matematiðini de yaparak baktýðýmda seçimin ikinci tura kalma ihtimali sýfýr. Bu kadar seçim yaþadým, AK Parti’de baþýndan itibaren her seçiminde çalýþtým. 7 Haziran’daki süreçte de o tabloya bakan birisi olarak söylüyorum bunu.
Bizim konsantre olduðumuz mesele elimizden geldiðince Cumhurbaþkaný seçim sandýðýnda oyumuzu yükseltmek ama ayný zamanda parlamentoda da mümkün olduðunca daha çok milletvekili alarak var olmaya gayret etmek. Ben bu konuda bir tereddüt görmüyorum ama þu var. Bu süreçle ilgili, tabii ki insanýmýz bize sorular soracak, kaygýlarý olacak, hepsini cevaplayacak tüketeceðiz.
YÜZ BÝN ÝMZA BÜYÜK BÝR ÝMKAN
Muhalefetin taktikleri hakkýnda ne düþünüyorsunuz?
Çok zayýf iddialar olarak görüyorum. Yeni bir model gelmiþ, bu yeni model için Türkiye biz ne diyorsak doðruluyor, aslýnda muhalefetin varlýðý bizi doðruluyor. Þu an muhalefetin içinde bulunduðu tavýr yeni anayasayla alakalý gayret gösteren bizlerin bütün tezlerini doðruluyor. Dediler ki “Türkiye’de demokrasi rafa kalkýyor”. “Tek adamlýk sistemi geliyor” hatta “padiþahlýk geliyor”, “Meclisin kapýsýna kilit vuracaklar.”
Fakat bakýn Türkiye tarihinde ilk defa altý cumhurbaþkaný adayý var. Bunlardan üçü siyasi partilerin adayý, üçü yüz bin imza ile geldi. Yüz bin imza Türkiye için çok büyük bir þans, gelecekte gençler için, kadýnlar için, siyaset dýþý aktörler için, sivil toplum örgütleri için çok büyük bir þans. Evet, az deðil ama asla çok deðil yüz bin imza. Hatýrlarsýnýz, Türkiye’de bunun uygulanmayacaðýna, nasýl olacaðýna dair de bir sürü düþünce vardý. Ýþte görüyorsunuz, çok demokratik bir þekilde hayata geçti. Üstelik adaylardan biri de -Türkiye gerçek manada bir hukuk devletidir- halen tutuklu ama ona raðmen cumhurbaþkaný adayý.
Dünyayý da takip etmeye çalýþan biri olarak bakýyorum, bu kadar renkli ve demokratik bir ortamda seçime giden bir baþka tablo hatýrlamýyorum. Kampanyalar da hareketli. Ve muhalefetin tezlerinin hepsi bizim “Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sisteminin Türkiye için çok daha iyi olacak” tezlerimizi doðruluyor. Muhalefetin þu an içinde bulunduðu tutum fiilen teyit ediyor bu fikriyatý.
Muhalefetin adaylarýný nasýl buldunuz?
Bir noksanlýk var. Bazýsýnda mesela liderlik hiç yok, tabanda da talep yok. CHP tabaný “ben kendi adamýmý görmek istiyorum” diyor. Ben de bunu çok akýllýca görüyorum, seçilsin seçilmesin. Senelerce siyasette çalýþtým, teþkilatýn öz güveni çok yüksektir. Teþkilat zaten bu iþin hamallýðýna talip, yola çýktýðý zaman der ki ‘benim adamým olsun, ölümüne çalýþayým, görelim bakalým ne yapacaðýz”.
BAZI ADAYLARDA LÝDERLÝK YOK
Muhalefet liderlikte deðil zayýflýk, hiçlik hali var. Tabanlar kendi liderlerini kendi ekip arkadaþlarýný görmek istiyor. Kendi fikriyatý için koþsun emek versin. Buna inanmadan nasýl anlatacaksýn, inanç birlikteliði olmasý lazým. Bunlar bir araya gelmeyince ister içerden ister dýþarýdan akýmlarla örgütlenmiþ þeyler gerçek, tabii olmadýðý için netice vermiyor. AK Parti MHP ittifakýnda dediðim þeyler var, önce tabanda birliktelik var. Liderle bir örtüþme var ve bunu beraber iþleyecek örgüt yapýsý var. Olduðu için de hayat buluyor.
Ama diðer tarafta dediðim þeyler olmadýðý için, netice bulmuyor, bulmasý da gerçekten zor. O yüzden þahsen tabanýn dinlenmesini anlamlý buluyorum. Tabaný dinlemek ve ona liderlik yaparak bir hareket inþa etmek. Türkiye muhalefeti bunu baþarabilirse yerli ve milli bir muhalefetimiz olacak. Umarým olur.
LÝDERLÝK ÝÇÝN ÝKÝ AYRI AKIM LAZIM
Abdullah Gül etrafýnda þekillenen proje kendi adaylarýnýn Erdoðan karþýsýnda þansý olmayacaðý ön görüsüne dayanýyordu. Çatý çatýlamadan daðýldý. Gül projesi ya da alternatif çatý aday neden olmadý sizce? Olmayan neydi?
Liderlik zor bir iþ... Ýstanbul Boðazý için söylenir, iki yönlü akým vardýr denir, dip akýntý ve üst akýntý. Lider olabilmeniz için iki tip akýntýnýz olmalý. Biri, liderlik için kendinizin siyasi bir gücünüz, birikiminiz, siyasi sermayeniz olmalý, belli bir dozda olmalý. Diðeri de bu sermaye ile örtüþen, tabandan gelen bir akým olmalý. Ýkisi örtüþtüðü zamandan itibaren güçlü bir liderlik ve güçlü bir siyasal hareket ortaya çýkýyor. Sadece isim kâfi deðil, isim olacak, o isimle beraber, o ismin etrafýnda koþan insanlar olacak ve bunu iþleyen örgütsel bir yapýnýz olacak.
MUHARREM ÝNCE’NÝN ÝDDÝASI KÜLLÝYEN YALAN
Muharrem Ýnce dedi ki “Beni Amerikalýlar aradý ve Türkiye’nin Fetullah Gülen’i ABD’den usulüne uygun þekilde istemediðini söylediler” dedi. Yorumunuz ne?
Külliyen yalan. Yalan kelimesini çok kullanan birisi deðilim ama bu yalan. Çünkü Adalet Bakanlýðýnda uluslararasý hukuk ile alakalý, bütün çalýþmalarýn yapýldýðý bir birim var. Hazýrlanan dosyalarý bizzat gördük. Bu dosyalarda Gülen dahil olmak üzere birden fazla farklý konu üzerinden iade talepleri var.
Hatta Gülen ile alakalý iade talebi süreci 15 Temmuz’dan önce baþladý, ve bal gibi de usulüne uygun olarak. Ýade süreci sadece Adalet Bakanlýðý üzerinden yürüyen bir süreç deðildir, siyasi süreçlerdir. Karma bir sistem var. Siz iade talebinizi, Adalet Bakanlýðý bütün hazýrlýklarýný yapýyor ama Dýþiþleri Bakanlýðý üzerinden yapýyorsunuz. Önce Dýþiþleri Bakanlýðý’na, onlar Adalet Bakanlýðý’na… Böyle bir dairesel hareket içerisinde takip ediliyor. Gülen dahil olmak üzere ABD’ye, Ýngiltere’ye, Almanya’ya kaçan firari terör örgütü mensuplarý ile ilgili uluslararasý hukuka uygun olarak bütün talepler yapýlmýþ durumda. Kaldý ki o süreçten sonra Cumhurbaþkanýmýz iki defa Amerika’ya gitti. Ana gündem buydu. Hatta son Washington ziyaretimizde Türkiye ekranlarýnda görmediðimiz kadar kanlý görüntülerle hazýrlanmýþ görüntüler vardý ki, görsünler darbede resmin ne olduðunu diye. Ama hep ayný soru; ne olacak bu FETÖ maðdurlarýnýn hali. Bu, dýþarýdan gelen soru. O yüzden muhalefetin sorusunu tuhaf buluyorum. Muhalefet de bunu soruyor: ‘Ne olacak bu FETÖ’cülerin hali’. Ama asýl soru bu deðil ki, FETÖ’cülerin maðdur ettiði insanlar. Ne olacak öldürdüðü insanlar, kalbine hançer soktuðu Türkiye ne olacak? Asýl mesele bu.
Kim aramýþ olabilir?
Cevabýný Muharrem Ýnce vermeli. Cumhurbaþkaný adayý olmak feci derecede ciddi bir iþtir. Bilmiyorum Muharrem Ýnce farkýnda mý? Bu kadar ciddi bir meselede Türkiye’nin en hayati konusu olan FETÖ konusunda eðer bir iddianýz varsa, biri aramýþsa, adýný, saatini dakikasýný, kim olduðunu söylersiniz. FETÖ ile mücadele konusunda kimse kusura bakmasýn, Tayyip Erdoðan’ýn eline su dökemez.
“Toplumdan büyük itiraz gelmeyecek olsa CHP, HDP’yi alýrdý ama itirazýn çok geniþ olduðu çukur eylemlerindeki, (7 Haziran 1 Kasým arasýndaki süreçte HDP’nin) tavrýný gördükten sonra geri durdular. Bunun için uzaða gitmeye gerek yok. Filistin ile alakalý kalbinde bir gram merhamet olan insanlarýn hangi dine mensup olursa olsun gözyaþý döktüklerine þahit olduk. Bakýyorsun HDP ise Meclis’ten çýkan bildirinin altýna imza koymadý, AK Parti, MHP, CHP imzalarken. HDP’nin imzasý Amerika var diye yok. Amerika’ya karþý söz söyleyemediði için yok.”
DEMÝRTAÞ MAÐDURU OYNAYACAKTIR
“Hukuken tutukluluk Cumhurbaþkaný adayý olmasýna engel deðil, süreç ile alakalý hepimizin bireysel manada kanaatleri olabilir ama kararý yargý verecek. Bildiðim kadarý ile YSK’ya bir baþvurularý oldu. Ýçeride kampanya yapmayý kendi lehlerine görerek maðduriyeti iþleyecekleri kanaatindeyim. Sorunun cevabýný yargý kýsa zamanda verecektir. Ama þu bir gerçek, bölge halký PKK baskýsýndan kurtuldu. Batýda HDP’ye oy verenlerin tavrý deðiþmeyecektir ama. Bu kesimi hedeflediði için Akþener’in, Demirtaþ ile alakalý çýkýþ yaptýðý kanaatindeyim.