Ýstanbul 2. Baro'nun Olaðan Genel Kurulu için Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeydik.
Yýllarýn eskitemediði dostlar yine ayný amfi sýralarýnda buluþmuþtuk, mücadele ve idealizm rotasý hiç þaþmayan meslektaþlarýmýzla bir arada olmak, büyük bir onurdu, sevinçti... Çok uzun yýllar boyu, baþörtüsü yasaklarý yüzünden kapýsýndan dahi içeri sokulmadýðýmýz Ýstanbul Hukuk Fakültesi'nin en büyük amfisi, Eb'ul Ula Mardin amfisindeydik iþte yeniden. Kýdemli üstadlarýmýz, okul arkadaþlarýmýz, deðerli akademisyenler, siyasetçiler, yöneticiler, hepimiz, mesleðimiz olan "savunma" adýna oradaydýk...
Avukat, insaný savunmak görevini üstlenmiþ kiþidir. Temel hak ve hürriyetlerimizin, hayattaki izdüþümünün teminatýdýr avukatlar. Hakký, hukuku, hürriyeti, gerçeði, adaleti ortaya çýkartabilmek için icra ederler mesleklerini... Savunma insaný müdafaa ettiði için kutsaldýr; yeryüzünün aðýr tüm yükünü sýrtlanmýþ bireyi, yalnýzlýðýndan çýkartan, onun sesi, temsili olan Avukatlar, insana ve insan oluþa hizmet ederler...
.................................................................
Peki, niçin 2. Baro?
Meslek odalarý, meslektaþlarýnýn haklarýný korumak ve iyileþtirmek adýna, kurulmuþlardýr. Devlet yönetimine, siyasete karýþmak, yön vermek, mukayyet olmak, himaye etmek, balans ayarý vermek, aydýnlatmak gibi görevleri yoktur. Tam aksine devlet yönetimine, siyasete akýl ve yön vermeye kalktýklarýnda, ortaya vesayet odaklarý çýkar. Bu durum, devlet esas teþkilatý için, bir tür kýsa devre gibidir, milli egemenliði kýsýtlayan, demokrasiyi rafa kaldýran, alacakaranlýk bir durumdur... Geçmiþte siyasete ve demokrasiye gölge düþüren vesayet odaklarýndan çok çekmiþ bir milletiz.
Ýþte Ýstanbul 2. Baro da, bu ihtiyaçlardan kuruldu. Ýnsan hak ve hürriyetleri çiðnenirken ses çýkartmayan, darbecileri ayakta alkýþlayan bir Baro deðil, darbelere karþý duruþun, hukuk güvenliðinin, hak arama bilincinin, özgürlüðün, mesleki onurun çatýsý olacak bir Baro adýna yola çýkýlmýþtý... Türkiye'nin tercih edilerek üye olunan ilk Barosu'ydu...
2. Baro Baþkan ve yönetiminin seçimleri de bu þuur çerçevesinde gerçekleþti. Seçim neticesinde; Av. Yasin Þamlý ve deðerli yol arkadaþlarý yönetimi üstlendiler, kendilerine baþarýlar diliyorum. Yasin Bey konuþma yaparken, eski günlerdeki gibi defterimi, kalemimi çýkartarak not aldým bir müddet; "hiç bir meslektaþýmýzý ötekileþtirmiyoruz, üyelerimizi kýlýk kýyafetleri nedeniyle hiç yargýlamadýk, darbelerin karþýsýnda olduðumuzu ve milletimizin hukukunu her hal ve þartta savunacaðýmýzý bütün dünyaya ilan ettik, darbecilerin yanýnda hiç yer almadýk." cümleleri hepimiz için o kadar deðerliydi ki... Hayatýmýzý, ömrümüzü adadýðýmýz deðerlerdi bunlar...
Ýdeolojik saplantýlarý olan meslek örgütleri ve üst kurullarýnýn, sorunlarý çözmek yerine, milletin inancý ve deðerleriyle savaþmayý vazife bildiðinin altýný çizdi. Ki iþte bu bizim hikâyemizdi. Bizdeki halka raðmen halkçýlýk, zoraki aydýnlatmacýlýk, millete zoraki dayatýlan modernleþme ve uluslaþma projeksiyonlarý, hep bu insiyakla; millete güvensizlikle iþleye gelmiþti bugünlere kadar... Meslektaþýna güvenmeyen, onu beðenmeyen, görmezden gelen, sesini iþitmeyen, onunla herhangi bir aidiyet baðý kuramayan bir Baro'yu, artýk hiç birimiz istemiyorduk...
Av. Yasin Þamlý yaptýðý seçim konuþmasýnda, yeni bir Avukatlýk Kanunu hazýrlamakta olduklarýnýn müjdesini de verdi. Mesleði adalet hedefine odaklayan, avukatlýk mesleðine hak ettiði itibarý verecek yeni bir yasa çalýþmasý olduðunu duyurdu.
Hukuk devleti olmak adýna çok ciddi sýnavlardan yüz akýyla geçtiðimizi de bir Baro Baþkanýndan dinlemek ayrýca çok anlamlýydý. Türk yargýsýnýn, Türkiye'deki tüm darbeleri yargýlamýþ olduðunu iftiharla anlattý. 15 Temmuz 2016'daki hain kalkýþmasýnýn sanýklarý yargýlanmýþtý, 28 Þubat 1997 post modern darbesinin askeri sanýklarý yargýlanmýþtý, 12 Eylül 1980 darbesini planlayýp icra edenlerin hepsi darbe suçuyla yargýlanmýþtý... 1960 darbesinin mimarlarý ise hayatta deðildi, ama TBMM, 7248 sayýlý kanun ile darbe mahkemelerinin almýþ olduðu tüm kararlarý geçersiz kýlmýþtý...
Darbelere, tanklara, dipçiklere raðmen cesaretle insan haklarýndan, insan onurundan, hukuktan, hürriyetten yana durmak, sebatla mücadele etmek dendiðinde, bendeniz avukatlýðý bir meslek olduðu kadar bir misyon, bir dava olarak görüyorum...