300 yýl sonra PARÇALAR ANA GÖVDEYLE KAVUÞUYOR! Ve bunu saðlayan lider de hedef tahtasýna konuyor!
Sevgili dostlar, bugün “neyin neden” olduðunu soranlar acaba GEÇMÝÞÝMÝZÝ ve detaylarý iyi bilip analiz edebiliyorlarlar mý!
Bilmiyorlarsa “ciddi bir çýkarým” elde etmek mümkün deðil...Unutmayalým; geçmiþin süzgeci, geleceðin tanelerini verir... Bu baðlamda özellikle geçmiþi detaylandýrarak geleceðe birlikte bakmayý deneyelim... 1850’lerden itibaren Ruslarla savaþ hazýrlýklarýna baþlayan daha doðrusu baþlatýlan Osmanlý, Ortadoðu-Afrika coðrafyasýnda zorlanmaya baþlýyor. Bu zorlanma “tarihsel doðal etkilerle” deðil, o bölgeleri yeniden þekillendirmek isteyen güçlerin ilk adýmlarý ile ortaya çýkýyor...
1854-1876 arasýnda “o güçlerden” borçlandýrýlan Osmanlý, 1876 sonrasý “MERKEZÝ” o dönemin IMF’sine kaptýrýrken, 1876-1915 arasýnda bugünün Ýsrail devletinin yerleþtiði yer dahil, planlanan bütün topraklarýný kaybediyor. Hatta ele geçirme o kadar ileri gidiyor ki; 1915 sonrasýnda “iþgal” bugün yaþadýðýmýz topraklara kadar uzanýyor...
Sevgili dostlar, Türkiye’nin “kurtuluþ-kuruluþ” detaylarýný arýndýrýr ve “o bölgelere” tarihsel olarak bakarak bugünü anlamlandýrmaya çalýþýrsak, bir detayý çok net görüyoruz: 1900’lerden itibaren Osmanlý’dan ele geçirilerek zorlama ile kurulan “Ýngiliz-Fransýz-Ýtalyan” imzasýný taþýyan “her yer” çöküyor...
Çýkarým 1: Osmanlý devlet yapýsýnýn, ruhunun, varlýðýnýn zorla el çektirilerek, üzerinde “zorlama devletlerin” kurulduðu her bölgede sorun var! Konuya sadece Ýsrail ve çevresi, Mýsýr, Libya, Irak, Suriye ve diðerleri olarak bakmayýn ve son 10 yýlý düþünerek Balkanlar’ý da unutmayýn! Son halka Yunanistan...Osmanlý’nýn “500 sene baktýðý” doðal olarak “ülke olmasý” mümkün olmayan Yunanistan, “ekonomik anlamda” ilk çöken yer! Yugoslavya ve Yunanistan’ýn OrtadoðuAfrika çizgisinden farklý algýlanmasýnýn tek bir sebebi var: “Bulunduðu coðrafya”!
Sevgili dostlar, “periferik uzantý” analizimize ara verip, “MERKEZ” yapýya dair bir tespit yapalým: Merkez dediðimiz yani “RUHUN bakiyesinin” kaldýðý ve üzerine genç bir devlet kurulan Türkiye, 1938-2008 arasý tam 70 sene dalgalandý! Kendini bulamadý, Osmanlý’yý yýkanlarýn “oyunlarý” altýnda darbelerdevalüasyonlar arasýnda geldi-gitti...
Bütünün beyniydi-ruhuydu ama “parçalara” sahip çýkmamasý için “1850’lerde baþlatan manipülasyon” 150 seneden fazla devam etti...
Çýkarým 2: Bir “bütün” parçalara ayrýlýr, belli bir dönem bu “parçalar” evrim-mutasyon geçirerek yoluna devam edebilir. Ana soru “parçalar tek tek yeniden daðýldýðýnda”, ÝLK HALÝN-ÝLK BÜTÜNÜN yeniden ortaya çýkýp çýkmayacaðý veya daha net ifadesiyle, “zorla parça haline getirilen yapýlarýn, zorlamanýn etkisi kalkýnca BÜTÜN’e dönüp dönmeyecekleridir”! Peki bundan sonra neler olabilir? Türkiye’nin “MERKEZ” olma haline gelmesi ile ne deðiþebilir?
Farklý bakarak yeniden maddeler halinde sorgulayalým:
1- Bugünkü Türkiye’nin “merkez” olduðu bütün 1854-1923 arasýnda parçalandý. 1915-1923 “merkez” savaþýydý, kurtarýldý, fiziki olarak ele geçmedi ama kurulan devlet manipüle edildi
2-1923 sonrasý “hareket” daha da hýzlandý. Amaç; “ana parça” yani Ankara’nýn baþkentÝstanbul’un merkez olduðu ideolojik yapý ile “bütün baðlarý” kesmek ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile “diðerlerinin” iliþkisini “YOK” noktasýna çekmekti. “Finansal-ekonomik-sosyal” krizler ve askeri darbeler eþliðinde baský altýna alýnan “MERKEZ”, ayrýlan parçalara müdahale edemeyecek, ideoloji üretemeyecek “hale getirildi”.
3-2001 Eylül saldýrýsý, temeli 1854 sonrasýnda atýlan ve 1945 sonrasýnda “tam olarak” kurulan dünya düzenini yýkarken “bütünün parçalarýný da” yerinden oynattý.
4-2003-2008 arasýnda “sistemde bozulma” arttý, BÜTÜN’ün tamamýnda “taþlar yerinden” oynadý. ANA YAPI baðýmsýz olma yolunda adýmlar atarken, parçalar da uyanýþ baþladý...
5-Ana parça, “Süleymaniye ve IMF çuvallarýný” yýrttý ve “diðerlerini” keþfetti. Diðer parçalarda da durum farklý deðil. Halklar uyandý, diktatörler sallandý ve “parçalarda” derin bir deprem dalgasý yayýldý. Ayný parçalanma yýllar önce Balkanlar’da çok kanlý þekilde olurken, kan bu sefer “Afrika ve Ortadoðu’ya farklý þekilde sýçradý”! Yunanistan’da “diðerlerinden kültürel-etnik-dini” ayrýþma olduðu için orada “deprem” ekonomik oldu ama detay aynýydý: “Bütün”den koptu ve ayakta kalamadý.
Sonuç: Bütüne dair parçalarýn özgür kaldýðý, “MERKEZÝN” deðiþtiði, birbirlerini “akýl, mantýk, duygu, kültür, etnisite ve DÝN” dinamikleri ile bulduklarý bu “DEVÝNÝM” nasýl devam edecek, nasýl bir yapý ortaya çýkacak! “Ana parça” yani MERKEZ TÜRKÝYE, “bütünlüðü saðlayacak” bir TEZ üretebilecek mi yoksa bu “BÜTÜNLEÞME” yarým mý kalacak! Önümüzdeki süreç ÇOK ÖNEMLÝ! Sorgulamaya devam edeceðiz!
Son söz: Bu BÜTÜNLEÞMENÝN yolunu açan LÝDER’e ve ekibine yönelik KÜRESEL KOALÝSYON’un paralel taþeronlar baþta olmak üzere birçok araç kullanarak yaptýðý saldýrý bu bilgiler ýþýðýnda sorgulanýrsa, daha iyi anlaþýlabilir...Devam edeceðiz...
Önemli not: Seçilmiþ Cumhurbaþkaný ve Baþkanlýk sistemi ayaða kalkýþ için çok önemli adýmlar ve bu yolda hýzla ilerliyoruz...