Ayaðýný yorganýna göre uzatmak

Ukrayna’daki istikrarsýzlýk Kýrým’a da sýçradý. Ukrayna’nýn parçasý ama otonom cumhuriyet statüsünde olan Kýrým’ýn çoðunluðunu oluþturan Rus kökenliler Kiev’deki sokak gösterileri sonucunda gerçekleþen siyasi deðiþimi bahane ederek yarýmadanýn Rusya Federasyonu’na baðlanmasý için gösteriler yaptý. Bu talep Tatarlarýn karþý gösterisine yol açtý.

Derken kan döküldü, kimliði belli-belirsiz kiþiler Kýrým Parlamentosu’nu bastý. Tam doðrulanmasa da haberlere göre havaalanlarý dün Rus silahlý “milislerin” eline geçti, Rus milliyetçiliðinin sembol ismi Jirinovski Kýrým’a geldi. Türkiye’nin Kýrým kökenli vatandaþlarý da Ankara’ya bakmaya, benim gibi televizyon programlarýnda itidal tavsiye edenlere Twitter üstünden hakarete varan “uyarýlarda” bulunmaya baþladý.

Kýsacasý çevremizi saran ve aidiyet reflekslerini tetikleyen hemen her sorunda olan bu sefer de oldu. Siyasi aktif bir azýnlýk beklentisinin karþýlanmasý için ülkesini harekete geçirmeye çalýþtý. Ve Türkiye’yi Kýrým sorununa taraf olmaya çaðýrdý.

***

Her ne kadar duygusallýðý aðýr basan Tweet’lerden Türkiye’nin Kýrým kökenli bazý vatandaþlarýnýn ülkelerinden nasýl bir müdahale bekledikleri anlaþýlmasa da, benim Rusya ile olan ticaret hacmine dikkat çekmeme, Rusya’nýn Türkiye için önemini vurgulamama kýzdýklarýna göre; hükümetin Rusya’ya reaksiyon göstermesini, Rusya ile olan ticari ve siyasi iliþkilerini feda etmeyi göze almasýný istediklerini varsayabiliriz.

Eðer bu varsayýmým doðruysa, onlarýn varsayýmý da Türkiye’nin Rusya ile olan iliþkilerini feda etmesinin, 40 milyara varan ticaretini riske atmasýnýn, mesela doðalgaz alýmýný keserek kýþ aylarýnda soðukta kalmasýnýn, Rusya Federasyonu’ndaki yatýrýmlarýný gözardý etmesinin, Antalya’yý Rus turistlere kapatýp þehrin ekonomisini kilitlemesinin Kýrým’ýn Ukrayna’da kalmasýna yardýmcý olacaðýna dayanýyor demektir.

Kimbilir belki de hakaret etmeyi siyaset önerisi sanan bu insanlar Türkiye’nin gücünün ve imkanlarýnýn sýnýrsýz olduðuna ya da biz ne yaparsak yapalým Rusya’nýn karþýlýk vermeyeceðine inanýyordur. Eðer gerçekten böyle düþünüyorlarsa ben kendilerine yakýn geçmiþimize bakmalarýný, Suriye ve Mýsýr sorunlarý karþýsýnda dahi hareket alanýmýzýn ne kadar dar olduðunu hatýrlamalarýný öneririm.

Kendilerinin Kýrým konusundaki endiþeleri haklý olabilir. Vatandaþý olduklarý ülkenin bu endiþelerini giderecek tepki vermesini de beklemeleri normaldir. Ancak Türkiye’nin Kýrým konusunda yapmasý gereken þu anda yaptýðýdýr. Ankara taraflara itidal tavsiye etmeli, NATO müttefikleri ve AB ortaklarýyla birlikte siyaset geliþtirmelidir. Rusya’yý karþýsýna alarak deðil diyalog yoluyla ikna etmeye çalýþmalýdýr.

Kýrým sorununu etnik aidiyetimiz üstünden milli sandýðýmýz reflekslerimizle okumak ne Kýrým Tatarlarýna ne de Türkiye’nin rasyonel bir politika geliþtirip doðru zamanda doðru tepkileri vermesine yardýmcý olur. Türkiye’yi Türkiye yapan tüm etnik gruplar, dini cemaatler ve ulusal azýnlýklar içinde yaþadýklarý ülkenin imkanlarýyla orantýlý beklentiler içinde olmalýdýr.

Türkiye tabii ki barýndýrdýðý kimliklerin akrabalarýnýn geleceðine iliþkin kaygýlarý giderecek, onlarýn esenliði ve güvenliði için çalýþacaktýr. Ne Bosna’da, ne Kosova’da, ne Azerbaycan’da, ne de Kürdistan’da ya da Rojova’da olanlara karþý kayýtsýz kalmasý mümkündür. Ancak göstereceði tepkiler ölçülü, imkanlarýyla orantýlý, tüm çýkarlarýný dengeleyici olmalýdýr.

***

Türkiye Ýsrail ve Ermenistan ile olan iliþkileri de dahil hiçbir ülke ile olan iliþkisini kendisini oluþturan bir kimliðin duygusal beklentilerine rehin býrakmamalýdýr. Böylesine hassas bir coðrafyada var olma mücadelesi veren, refahýný ve gücünü arttýrmak zorunda olan bir ülkenin alacaðý kararlar tek boyutlu ve duygusal olamaz, olmamalýdýr

Kaldý ki Türkiye tarihinin en önemli siyasi krizlerinden birini yaþamakta, attýðý bazý adýmlar ülkeyi etkisinin ve gücünün gerçek kaynaðý olan batý dünyasýndan uzaklaþtýrma riski taþýmaktadýr. Türkiye’nin yeni sorunlara taraf olmak yerine var olan sorunlarýný çözmeye ihtiyacý vardýr.

Türkiye içinde barýndýrdýðý zengin kimliklerle çevresindeki sorunlarýn tarafý deðil hakemi olmalýdýr. Ankara, Gürcistan ile Abhazya, Azerbaycan ile Ermenistan, Ýsrail ile Filistin, Ukrayna ile Rusya arasýna sýkýþmamalý, bundan önceki hatalarýndan ders çýkartarak imkanlarý ve etkisi oranýnda siyaset üretmeli, hatta konuþmalýdýr...