Ankara’da, Hükümet cenahýndan Ayasofya’nýn açýlmasý yönünde sessiz sedasýz, bir çalýþma yapýldýðý yönünde tam te’yid edilmeyen haberler gelirken, Zaman’da Fethullah Gülen imzalý, 1990 yýlýnda Yeni Ümit dergisinde yayýnlanmýþ bir yazýya yer veriliyor. Yazý, Ayasofya’nýn mana ve ehemmiyetine iliþkin bildiðimiz “Müslüman tavrý”ný dile getiriyor.
Bugünlerde... Ýlginç!
Ona paralel, Ak Parti’den istifa eden Camia’ya yakýnlýðý ile tanýnan Burdur milletvekili Hami Yýldýrým, TBMM Baþkanlýðý’na “Ayasofya’nýn ibadete açýlmasý” talebini dile getiren bir baþvuruda bulunuyor. Artý Baþbakan Erdoðan’a, Ayasofya’nýn açýlmasý teklifine ne diyeceðine dair bir soru önergesi veriliyor.
Bugünlerde... Ýlginç!
Ve bugünlerde Bugün gazetesinin “Hizmet Hareketi’nden AYASOFYA açýlýmý” baþlýklý haberini okuyoruz. Camia, Twitter üzerinden “Ayasofya ibadete açýlsýn” kampanyasý baþlatýyor ve 14 dakika içinde kampanya Türkiye ve dünyanýn en yüksek TT’sine ulaþmayý baþarýyor.
Þaþýrtýcý bir durumla karþý karþýya olduðumuz kesin.
“Ayasofya’nýn açýlmasý” yönünde bir giriþim Hükümet için yadýrganmaz. Gül - Erdoðan - Arýnç gibi isimler, gençliklerinden beri “Ayasofya açýlsýn” sloganlarý ile yürekleri dolmuþ insanlar. Gönüllerinde hep ibadete açýlmýþ bir Ayasofya ümidi yaþayýp gelmiþtir. Ama, Ayasofya’nýn reel-politiðini de hep dikkate almýþlardýr. Acaba Ankara’dan gelen bilgiler, Hükümetin bu noktada bir tercih noktasýna geldiðini mi göstermektedir? Bu bir soru.
Camia’ya gelince, o yapýnýn, Vatikan’la, Patrikhane ile, ABD ve Avrupa Hýristiyan dünyasý ile “Diyalog” iliþkileri biliniyor. Hatta Ak Parti ile yaþanan gerilimin, öncelikle, Ak Parti’nin Batý ile (Ve Ýsrail ile) mesafeli hatta gerilimli iliþkilerine itirazdan kaynaklandýðý da biliniyor.
Camia’nin “Diyalog”u küresel çalýþmalara Batýlý güç odaklarýnýn tepki göstermemesi arzusuyla tercih ettiði de bir vakýa.
Bugüne kadar böyle gelinmiþken, Ayasofya gibi, Batý dünyasýnýn en duyarlý olduðu bir konuda Hükümet’i sollama niteliði taþýyan bir giriþimi baþlatmalarýnýn sebebi ne olabilir?
Ak Parti Ýstanbul milletvekili Bülent Turan’ýn dediði gibi “rol çalma” giriþimi mi?
Ben, aslýnda bu iþte “rol çalma” hamlesinin bile Camia’nýn Batý ile iliþkileri adýna bir tür risk alma niteliði taþýdýðýný düþünürüm. O yüzden Camia ya Batý ile iliþkileri, yani “Diyalog”u riske atmayý göze almýþ oluyor, ki çok stratejik bir karar anlamýna geliyor, ya da baþka bir þeyi hesaplýyor. Acaba neyi?
Dün, yine Bugün gazetesinde Nuh Gönültaþ’ýn bir yazýsý vardý. Nuh, bir ara fazla agresif bulunduðu için yazýlarýna ara verilen, ancak
son gerilimde, muhtemelen böyle bir agresifliðe duyulan ihtiyaç sebebiyle yeniden yazdýrýlan bir Camia yazarý.
Nuh’un dünkü yazýsý, tam anlamýyla ters köþeye yatmýþ bir yazý. Baþlýðý þu: “Türkiye Ayasofya’yý açabilecek kadar güçlendi mi yoksa bu bir tuzak mý?”
Bu baþlýðýn hemen altýna þu cümleyi yazmýþ:
“Bunu sordum ya, malum siyasal Ýslamcýlar “Paraleller, Ayasofya’nýn cami olarak açýlmasýna karþý çýkýyorlar” diyecek.
Desinler önemsemiyorum! Ülkemin geleceði onlarýn benim hakkýmdaki düþüncelerinden daha önemlidir.”
Belli ki Nuh yazýyý, “Hükümetin Ayasofya’yý açma giriþimi” varsayýmýný dikkate alarak ve “Ýlk turda Cumhurbaþkaný seçtirme yatýrýmý” hesabýna baðlayarak yazmýþ. Belli ki Camia’nýn kampanyasýný ýskalamýþ.
Bakýn neler yazmýþ:
“Ayasofya elbette açýlmalý ama Türkiye’nin henüz Ayasofya’yý açabilecek kadar güçlü bir ülke olmadýðýný, açsa bile onu açýk tutabilecek gücü ve kudreti olmadýðýný söylüyorum.
“Yeni Türkiye’nin kurucularýnýn Ayasofya’yý niçin müze statüsüne getirdikleri, vesayetin niteliði ile alakalý bir durum. Türkiye’nin kurulmasýna vesayet edenlerin bir tercihi.
“Dünyada o vesayet düzeni bugün yeni bir þekil aldý. Türkiye ise o düzeni aþabilecek bir güç ve kudrete sahip deðil. Dolayýsýyla belki açanlara ilk turda cumhurbaþkanlýðýný kazandýrýr fakat dünyada mevcut hakim güç ve kültür ortamýnda Ayasofya’yý açma giriþimleri ülkemizin baþýna yeni dertler açmaktan baþka bir iþe yaramaz.”
Nuh’un satýrlarýnda doðrular var, ama galiba yazýldýðý zaman sorunlu. Þimdi Nuh’a soralým: Acaba Camia, “Ayasofya açýlsýn” kampanyasý ile hangi turda neyi kazanmayý hedeflemiþ olabilir? Ve ülkenin baþýna hangi dertler açýlýr?