Ayasofya diriliþinin 4. yýlý

Ýstanbul'un Fethi'nin sembolü, Fatih Sultan Mehmet'in emaneti Ayasofya Camii tam 86 yýl boyunca ezanlara, namazlara, salâvatlara hasret yaþadý.

Dört yýl önce Ayasofya, müze olmaktan kurtarýlýp ibadete açýldý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan dün yayýnladýðý mesajda, "Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifimizin, Fatih Sultan Mehmet Han'ýn vakfiyesine uygun þekilde yeniden ibadete açýlýþ yýl dönümünü tebrik ediyorum. Allah'a hamdolsun, Ayasofya'nýn diriliþi tekrar hayýrlý olsun" dedi.

Bizim neslin MTTB'si, Ülkücüleri, Mücadelecileri, milli ve manevi deðerleri savunan bütün gençleri ile bir Ayasofya Davasý oldu.

Üstat Necip Fazýl, verdiði bir konferansta Ayasofya için þöyle diyordu; "Ayasofya açýlacak. Hem de öylesine açýlacak ki kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuþ masumlar gibi onun içinden fýrlayacak. Öylesine açýlacak ki bu millete iyilik ve kötülük etmiþlerin dosyalarý da onun mahzenlerinde ele geçecek."

Kader denk noktasýna býkýnýz ki, Necip Fazýl'ýn konferanslarýnda onu takdim eden genç, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan olarak açýlýþ kararnamesini 10 Temmuz 2020'de imzaladý.

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna devredilen Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerifi, 24 Temmuz 2020'de 86 yýl sonra kýlýnan ilk cuma namazýyla yeniden ibadet için kapýlarýný açtý.

Bizim nesil Ayasofya'yý, "bütün kilitlerin sembolü" olarak gördü.

Þimdi ise Batý/Haçlý karþýsýnda ezik, ürkek, baþý öne eðik iken onuruna, tarihine, inancýna, iradesine sahip çýkabilen bir Türkiye'den bahsediyoruz.

Bir müzenin camiye, aslýna rücu etmesinden bahsetmiyoruz.

27 Temmuz 2020'de Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kabine Toplantýsý'nýn ardýndan yaptýðý açýklamada, milletimizin hissiyatýna tercüman olarak, "Ayasofya'nýn secdelerle yeniden buluþmasý ile bir milletin adeta yeniden doðuþuna þahitlik ediyoruz. Artýk her alanda altyapýsýný geliþtirmiþ, egemenlik haklarýný kullanma iradesine sahip bir Türkiye var. Kendi gerçeklerinin ve gücünün idrakinde bir Türkiye var. Ayasofya'nýn Fatih'in vakfiyesine uygun þekilde yeniden ibadete açýlmasý, ülkemizin egemen haklarýný kullanma konusundaki kararlýlýðýnýn son örneklerinden biridir. Bugün yeniden yemin ediyoruz ki, ezanýmýza, bayraðýmýza, vatanýmýza kimsenin el uzatmasýna izin vermeyeceðiz" dedi.

Ýþte Ayasofya kilidinin açýlmasýnýn manasý, önemi ve deðeri budur.

Tarihine, millî ve manevî deðerlerine sahip çýkan milletimiz için böyledir.

Elbette burada hatýrlatmadan geçmeyeceðiz.

CHP zihniyeti için böyle deðildir.

Unutanlar olabilir. Acaba CHP'nin o günkü yöneticileri, milletvekilleri Ayasofya'nýn aslýna, camiye çevrilmesi için ne demiþlerdi?

Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu, Yunanistan'da düzenlenen programda telekonferans aracýlýðýyla kendisine yöneltilen, "Ayasofya ile ilgili ne düþünüyorsunuz" sorusuna, "Ayasofya'nýn ibadete açýlmasý gibi bir ihtiyaç yok" cevabýný vermiþti.

CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, katýldýðý bir radyo programýnda, "Ayasofya ne kilisedir ne camidir. Aslýnda ikisi de önemli bir medeniyet mirasýdýr. Bu þekilde UNESCO'da kayýtlara geçmiþtir. Hükümet bu konu üzerinden gerginlik yaratýyor" demiþti.

CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, içindekileri saklayamadý, "Bu kararlar, yýkýlmýþ Osmanlý'nýn hukukuna dayanarak Cumhuriyet'in hukukunu yok saydý" diyerek CHP zihniyetinin temsilcisi olmuþtu.

146 CHP milletvekilinin hiçbiri milletimizin sevincine iþtirak etmedi. Hatta bazý CHP'liler, kararýn Atatürk'le hesaplaþma olduðunu iddia etti.

CHP Ýstanbul Milletvekili Ýbrahim Kaboðlu, Meclis kürsüsünde yaptýðý konuþmada, "Benim görüþüme göre Ayasofya, müze olarak korunmalý, hatta Sultanahmet Camii de müze olmalý" ifadelerini kullanmýþtý.

Bugün Özgür Özel idaresindeki CHP muhalefetinin; söylemlerini, adýmlarýný, deðiþmeyen ve deðiþmeyecek olan CHP zihniyetini hatýrlayarak yorumlayýnýz...