Ayasofya’yý açýn, Ýncirlik’i kapatýn

Amerikan yönetiminin Türkiye’ye F-35 satýþýný Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi aldýðý için durduracaðý lafý 21’inci yüzyýlýn en büyük palavralarýndan biridir!..

Karar, Erdoðan, 2009 yýlýnda Davos’ta Þimon Peres’e “one minute” dediði anda alýndý, bahanesi aranýyordu. 

Washington’daki Siyonist lobinin tetikçisi Michael Rubin, 28 Temmuz 2010 tarihinde Amerikan Kongresi Dýþiliþkiler Komitesi’ndeki toplantýda “Türkiye’ye F-35 satmamalýyýz”¹ dediðinde gündemde S-400 alýmý mý vardý, hayýr… Ýsrailli katillerin gerçekleþtirdiði“Mavi Marmara Katliamý”nýn sýcaklýðý yaþanýyordu… 

Amerikan-Ýsrail ittifaký F-35’leri teslim etmeme kararý alalý yaklaþýk 10 yýl oluyor, bugün bu kararýn uygulanma safhasýndayýz… 

Net söylüyorum:S-400 alýmýndan vazgeçsek de, Amerikan Kongresi o uçaklarý bize vermeyecek… “S-400 almýyoruz, yollayýn Patriotlarý” desek de o füze sistemi buraya asla gelmeyecek… Ýsrail, Suudi Arabistan ve Yunanistan Kongre’yi kuþatmýþ durumda… 

Demokrasinize silah çekmiþ adamlarýný nasýl koruyup kolladýklarýný görmüyor musunuz?.. 

Irak-Suriye üzerinden Akdeniz’e ulaþacak bir “PKK devleti” için neler yaptýklarýný izlemiyor musunuz?.. 

Bitmedi, PKK’dan sonra Rum’un eline tutuþturacaðý silahlarla gösteri yapmaya çalýþýyor… 

Kripto FETÖ’cü, PKK için çalýþan sözde siyasetçi ile bunlarýn çanak yalayýcýsý kalem erbabýnýn bitinin kanlanmasý neden sanýyorsunuz, emperyalist sahip çýkýyor!.. 

Her istediklerini yapan bir hükümet iþ baþýna gelse bile, Türk ekonomisini batýrmadan durmayacaklar…

Neden? 

15 Temmuz’un intikamýný almanýn peþindeler, emperyalist, parasýný, kanýný ve itibarýný yerde býrakmaz… Parasýný çalmadýk, kanýný akýtmadýk ama itibar gitti, bakýn Venezuela’ya bile diþ geçiremiyor artýk. 

Bu nedenle… 

Ýstanbul ile çok uðraþýyorlar, ortalýk bir sürü proje doldu, Ayasofya’yý cami olarak açýn, cevap yerine ulaþsýn, ayný gün Ýncirlik baþta Amerikan askeri tesislerini de kapatýn…

 

Serbest piyasa bir safsatadýr…

Bunu yaparsak ekonomide fatura çýkar mý, evet ama yapmasak da çýkacak merak etmeyin. 

Bir karar vereceðiz: Emperyalistin ekonomik tehdidi ve vesayeti altýnda mý yaþayacaðýz, yoksa “git iþine” mi diyeceðiz? 

Ya tarih yazacaðýz ya da bize býrakýlan çöplükte eþelenerek yaþayacaðýz. 

Ekonominin beka mücadelemizin yumuþak karný olduðunu düþünüyorsak, gerçeði görelim:  Serbest piyasa ekonomisi bir safsatadýr!..

Enerji piyasalarýnýn Amerikan müdahalesi altýnda olduðu, finansal oligarþinin servetlerin yönünü tayin ettiði, gýda fiyatlarýnýn oligopoller tarafýndan belirlendiði, ticaret savaþlarýnýn yaþandýðý bir dünyada, ne serbest piyasasý?.. 

Piyasa ekonomisi, emperyalizmin ablukacý zihniyetle güçlendirilmiþ müdahale alanýnýn da ana zeminidir.

Türkiye gibi ülkelerde artýk, devletin, piyasaya aktif olarak katýlacaðý, düzenleyici ve koruyucu rol üstleneceði yeni yapýlanmalara ihtiyaç var. 

Türkiye, bu konuda aslýnda bir baþarý öyküsüne de sahip:Milli savunma sanayi, devletin yönlendirmesi ve desteðinde, emperyalizmin þirketlerinin saldýrýlarýndan korunarak bugünlere geldi.

Modelin tüm sektörlere göre yapýlandýrýlmasý, üretim ve adil bölüþüm mekanizmalarýnýn toplumun tüm kesimlerinin katýlýmýyla düzenlenmesi hayati önemdedir. 

Küresel finans oligarþisine karþý, Çin, Rusya, hatta Ýran, Pakistan gibi ülkelerle kuracaðýmýz yerli para birimi üzerinden ticaret yapýlanmasýnýn ekonomik savunma gücü, S-400’lerden daha önemlidir.

Elin adamý, gelmiþ Kýbrýs’ta, servetimize el koymaya kalkýyor, durumumuz nettir: Hattý müdafaa yok, sathý müdafaa vardýr ve o satýh Ege/Doðu Akdeniz’den baþlar Golan Tepeleri üzerinden Basra Körfezi’nde biter…

Anladýnýz siz beni… 

(1) http://www.aei.org/publication/turkeys-new-foreign-policy-direction/