Mustafa Nihat Yükselir
Mustafa Nihat Yükselir
Tüm Yazýlarý

Aydýn Doðan’ýn medya manifestosu

Yalçýn Doðan, Aydýn Doðan’a baðlýlýklarýný bildirmek için bir yazý kaleme almýþ.

Büyük bir demokrasi kahramaný olduðuna inandýðý patronunun 28 Þubat’ta askere nasýl direndiðini anlatan Yalçýn Doðan ‘‘Bir medya patronunun bu kadar demokrat ve baðýmsýz tutum takýnmasý, hele de günümüz koþullarýnda mumla aranýr’’ diyor.

Yalçýn Doðan 28 Þubat’ta kendisinin de yazdýðý gazete dahil patronun gazetelerini ya okumamýþ ya da hepimizi göbeðini kaþýyan bidon kafalýlardan sayarak bizim okumadýðýmýzý düþünüyor.

Senin gazeten Hürriyet ile patronun diðer gazetesi Milliyet’in 28 Þubat manþetlerini hatýrlamýyor musun?

Mesela ; ‘Gidin baþkalarý gelsin’, ‘Bu defa iþi silahsýz kuvvetler halletsin’, ‘70 yýllýk imajýmýz güme gidiyor’, ‘Refahýn iki yüzü’ , ‘Aþiret devleti gibi’ manþetlerini kim attý?

En hafifinden ayýptýr yahu!                                

Sizin medya asker postalý yalamaktan dili hep dýþarýda geziyordu.  Unuttunuz mu?

***

Yalçýn Doðan, yazýda Hürriyet’in 66. kuruluþ yýldönümü nedeniyle, Hürriyet’in bahçesinde çalýþanlarýn katýldýðý sade(!) bir kutlamada konuþan Aydýn Doðan’ýn konuþmasýna da deðinmiþ.

Yalçýn Doðan, patronunu bu konuþmasýna “Aydýn Doðan’ýn konuþmasýnýn tamamý bir medya manifestosu” diyor.

Aydýn Doðan medya manifestosunda “Benim tek titizliðim var, haber doðru olacak, iyi araþtýrýlacak. Yazarlar elbette farklý görüþte olabilir, bu farklýlýk gazetenin zenginliðidir, hakaret etmeden özgürce yazmak, yazarýn görevidir” demiþ!

Galiba Aydýn Doðan bu sözleri söylemeye utanmadýðýna göre unutmuþ olmalý, hatýrlatalým.

‘’Haber doðru olacak, iyi araþtýrýlacak’’diyen Aydýn Doðan’ýn gazetesi Hürriyet’in yalan ve iftiralarý ile Ahmet Kaya ve Hrant Dink katledilmedi mi?

‘’Hakaret etmeden özgürce yazmak, yazarýn görevidir” diyen Aydýn Doðan’ýn gazetesi Hürriyet’in baþyazarý Oktay Ekþi, AK Parti’ye “Analarýný da satarlar” diyerek sinkaflý küfür ettiði için ödül olarak CHP’ye milletvekili yapýlmadý mý?

Her gün Hürriyet’in üçüncü sayfasýndan Tayyip Erdoðan’a ve AK Parti’ye hakaret eden Diz Çökmeyen Zeybek’ Yýlmaz Özdil’in yazýlarýný okumuyor mu?

Daha on beþ gün önce Tayyip Erdoðan’ýn dayakla geçen kötü çocukluk yaþadýðýný öne süren Özdil, “Herkes Baro’ya soruyor. Ben Tabipler Odasý’na sordum. Mesele hukuki deðildir. Týbbi’dir” diye yazmadý mý?

Gazetelerinde yazan yazarlarýn Soma faciasý ile ilgili iþledikleri nefret suçunu unuttu mu?

***

Yalçýn Doðan yazýsýnda patronu Aydýn Doðan’ýn konuþmasýnda yeni medya düzenini de özetleyen bir konuþma yaptýðýný söylüyor.

Yeni medya düzenini anlatan Aydýn Doðan “Ben þu anda Türkiye’nin en eski medya patronuyum, 36 yýl olmuþ. Milliyet’i aldýðýmda en genç patron bendim, þimdi en kýdemli benim. O zamanlar bütün patronlarý tanýrdým, kim, hangi gazetenin sahibi, bunu herkes bilirdi. Ama ben þu anda bazý gazete ve TV patronlarýný tanýmýyorum. Tanýmak bir yana, hangi gazete ve TV’nin sahibi kim, onu bile bilmiyorum” demiþ!

Yalçýn Doðan yazýsýnda,  “Medyada kim, neyin sahibi bilmiyorum” diyen sevgili patronu Aydýn Doðan’a destek çýkmayý da ihmal etmiyor.

Yalçýn Doðan  “Ne olacak Aydýn Bey, ben de kýrk yýllýk gazeteciyim, TV’lere gazeteci diye çýkanlarýn yüzde doksanýný tanýmadýðým gibi, ne zaman gazeteci olmuþlar, nerede yazýyorlar, ben de bilmiyorum’’ diyor.

Yalçýn Doðan’ýn yazýsý ve Aydýn Doðan’ýn söylediklerindeki tek doðru tespit de bu olmuþ.

Yaptýklarý tespitte yeni medya düzeninde kendilerinin yerinin olmadýðýný söylüyorlar.

Evet, yeni medya düzeninde Aydýn Doðan gibi medya patronlarý söz sahibi deðil.

Evet, Aydýn Doðan bütün eski patronlarý bilirdi. Çünkü kendisine sorulmadan kimseye medya patronluðu verilmezdi. Önce ona baðlýlýðýný belirtir, sonra patron olurdu.

Evet, yeni medya düzeninde Yalçýn Doðan gibi medya yöneticilerinin de yeri yok.

Evet, eskiden Aydýn Doðan’ýn medya yöneticileri kimin gazeteci olacaðýna karar verirlerdi. Önce ne kadar  ‘Darbe sever olduðu, ne kadar postal yalayýcý olduðu’  tespit edilir, sonra gazeteci olmasýna izin verilirdi.

Haklýsýnýz yeni medya düzeninde ‘Medyada kim, neyin sahibi ve kim ne zaman nerede gazeteci olmuþ’ sizin haberiniz yok.

Çünkü yeni medya düzeninde siz yoksunuz.

***

Yazýsýný, ‘Padiþahým çok yaþa’ nidalarý ile bitiren Yalçýn Doðan, “Hürriyet’in 66. kuruluþ yýldönümü bu kubbede hoþ bir güven” diyor!

Bu kubbede Hürriyet’in 66. kuruluþ yýldönümü size  hoþ bir güven verebilir ama biz bu kubbede Aydýn Doðan’ý, Hürriyet’i ve kalemþorlarýný pek hoþ hatýrlamayacaðýz.

Yeni medya düzeninde sizin medya, tarihin çöplüðüne giderken, biz sizi bu kubbede bu topluma karþý iþlediðiniz suçlarla hatýrlayacaðýz.

Bayraðýný satan Kemalistleri de yaz

‘Türk Bayraðýný indirme’olayý, nereden bakarsanýz bakýn þaibeli ve provokasyon hedefli ile yapýlan bir eylemdir. 

Ne Kürt’e ne de Türk’e bir faydasý olmayan bu eylemi yapan þuursuz bunu bilmiyor ama onu o direðe çýkartanlar çok iyi biliyor.

Bu eylem, çözüm sürecini sekteye uðratmak için planlanan bir eylemdir.

Bu eylemden en büyük zararý da her zaman olduðu gibi Kürtler gördü.

Ötekileþen, küfür yiyen yine Kürtler oldu.

Her kesimden faþistin aðýz dolusu küfrüne maruz kalan Kürtler, bir þuursuzun kullanýldýðý bu derin kumpasýn kurbaný oldular.

Medyada kadrolu faþist olarak görev yapan kalemler, haberciler her türlü bayrak sömürüsünü köpürterek bir yandan Kürtlerle ilgili nefret suçunu çeþitlerken,  bir yandan da çözüm sürecini baþlatarak Kürt sorununa kalýcý çözüm üretmeye çalýþan AK Parti’ye faturayý kestiler.

 Bir taþla iki kuþ avlamanýn heyecaný ile coþtukça coþtular.

Medyadaki kadrolu faþistlerce Kürtler vatan haini, AK Parti bu vatan hainlerini destekleyen parti ilan edildi.

Özetle ‘ Kürtleri sevmeyin, AK Parti’ye oy vermeyin, yoksa bayrak iner vatan elden gider’ kampanyasýný yürütmeye baþladýlar.

Bu bayrak kumpasýnýn tek kazananý ise bayraðýný satan Kemalist medya oldu.

Hazýr bayrak sevgisi köpürmüþken eskiden beri ara ara bayrak satýþý yaparak veya promosyon olarak vererek cebini dolduran medya hemen harekete geçti.

Yeni bayraklar, rozetler, tiþörtler basýldý. Reklam kampanyalarýna baþlandý. Promosyonlar düzenlendi. Bolca bayrak satýþý gerçekleþtirildi. Tirajlar artýrýldý.

Ýki günde bir bayrak yazýsý yazmayý ihmal etmeyen ‘diz çökmeyen zeybek’  Yýlmaz Özdil yazdýkça satýþlar katlandý.

Ama bu yetmez.  Daha fazla destek lazým.

En son Silivri’de yatan Ergenekon sanýklarýnýn bayrak sevgisini  yazan Özdil’e bir önerim var.

Bayraðýný satan Kemalist medyanýn bastýrdýklarý bayraklar elinde kalmasýn diye öneriyorum.

Bundan sonra yazacaðý bayrak yazýsýnda bayraðýný satan Kemalistleri de yazsýn.

Bayrak temini için nereye baþvuracaklarýný toplu alýmlarda yapýlacak indirimleri yazsýn. 

Yoksa bu iþe yatýrým yapan Halk TV ile Sözcü Gazetesi'nin elinde bayraklar, rozetler, bardaklar, tiþörtler kalýr.