Aydýn Doðan’ýn yalnýzlýðý!

Ankara temsilcileri Barbaros Muratoðlu gözaltýna alýndýðý gün, Doðan Grubu’nun tesirli kalemleri birer“kefiliz”yazýsý yazdýlar.. Tekaüt de yazdý.. Garson da yazdý.. “Biz bu adama kefiliz”..

Dün Ýstanbul’da, soruþturmanýn devamý mahiyetinde iki gözaltý daha vardý.. Aydýn Doðan’ýn sað ve sol kollarý alýndý dün.  Yahya Üzdiyen ve Erem Turgut Yücel…  Üzdiyen, 1997 yýlýndan 2011 yýlýna kadar Doðan Holding Strateji Grup Baþkanlýðý’ný yürüttü..

Petrol Ofisi, Star Medya’nýn alým-satýmý gibi pek çok büyük hamlede patron adýna atýlan imzalarýn sahibi.. 2012’den itibaren de CEO olarak, halka arzlarda, satýn almalarda, herhangi bir pazara girip çýkmalarda tek söz sahibi oluyor.. Enerjiden medyaya kadar her alanda, patron kuvvetinde yani. .Erem Turgut Yücel de, Aydýn Doðan’ýn yargýdaki iþlerini tek merkezden idare edip uygun olanlarý uygun yerlere sevk etmekle görevli adamý.. Bu iki ismin ortak operasyonu ise 4.5 milyar dolar tutarýndaki iki dalga halinde gelen vergi borcunun silinmesi.. (Doðan Yayýn Holding / Doðan TV / Doðan Prodüksiyon / D Yapým toplam 6.804.000.000 TL) Ýþte Ankara temsilcisi Barbaros Muratoðlu’nun verdiði ifadelere dayanarak Ýstanbul’da yapýlan bu gözaltýlar, o vergi borçlarýnýn nasýl silindiðini ortaya çýkaracak.. Gelelim kefillik meselesine.. Aydýn Doðan son bir yýldýr her davada ihanete uðruyor.. POAÞ Kaçakçýlýk davasýnda da mesela, iki güvendiði elemaný, kendisini yarý yolda býraktý.. Vergi cezasýnýn önemli bir kýsmýnýn silinmesi süreciyle ilgili olarak da nasýl karþýlýklý masalar kurulduðu, heyetler oluþturulduðu ve FETÖ ile kýran kýrana pazarlýk yapýldýðý bilgisi ortaya çýkmýþ durumda.. Bu pazarlýðýn taraflarý da pazarlýðý kiminle ve kimin adýna yaptýklarýný birer birer anlatýyorlar.. Aydýn Doðan þanslýysa, içlerinden biri çýkar ve; “þirketimin menfaatlerini düþünerek kendim iþbirliði yaptým FETÖ ile patronun haberi bile yoktu” der.. Belki o zaman tablo deðiþir.. Ama arka arkaya gelen satýþlardan görüyoruz ki, Aydýn Doðan, Doðan Grubu’nun en yalnýz adamý.. Peki bu pazarlýklar ne karþýlýðýnda yapýldý?.. Yani bu akýl almaz astronomik ceza makul ve rasyonel seviyeye ne karþýlýðýnda indi?.. Onu da göreceðiz..

Oh Olsun soruþturmasý!

Reina Katliamýný övenler hakkýnda baþlatýlan soruþturma ve gözaltýlar çok önemli.. Bu çok açýkça gösteriyor ki, özellikle sosyal medya konusunda kimsenin gözünün yaþýna bakýlmýyor.. Toplumu bölmeyi, kutuplaþtýrmayý, ayrýþtýrmayý hedefleyen paylaþýmlarýn, kimden, kim adýna yapýldýðýnýn hiç önemi yok.. Katliamý lanetlerken bir kesimi kategorik olarak hedef alan paylaþýmlarla, hangi saikle olursa olsun bu katliama alkýþ tutanlar birbirinin aynýdýr.. “Çevik kuvvete olmuþ oh olsun” diyenle “içki içenlere olmuþ oh olsun” diyen, ayný hastalýklý kafadýr. Buna bir de,“müdahale topa yapýlmýþ” gibi sözde esprilerle nefret suçu iþleyenlerin de dahil edilmesi lazým..

DEAÞ-Cumhuriyet Gazetesi kardeþliði

Þehit savcýmýz Mehmet Selim Kiraz’ý þehit eden alçak aþaðýlýk katil sürüsünü öven DHKP-C’li iç savaþ kýþkýrtýcýlarý gözaltýna alýnýnca, ‘Kemalist’ Cumhuriyet Gazetesi buna pek bir bozuldu.. “Laikliðe Gözaltý” baþlýðýyla verdi haberi.. Ben Cumhuriyet Gazetesi için, ’bunlar düpedüz DEAÞ’lý’ deyince bazýlarý bozuluyor..  Ama hesap ortada.. DEAÞ’ý kullanan mekanizmanýn, bu topluma yapmaya çalýþtýðý þeyle, Cumhuriyet’inki arasýnda ne fark var?.. DEAÞ’ý; yýlbaþý gecesi içkili mekana islâmî motifli bir saldýrý tertiplemek üzere kim yolladýysa, Cumhuriyet Gazetesi’ne de tam tersinden ‘laik yaþam tehdidi’ konulu manþetleri o attýrýyor.. Tezgah bu.. Uyanýk olun biraz..