Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

Aydýnlar istese eylem çoktan biterdi

Demokratik ve insani amaçlý olmadýðý bilinen ama en nihayet siyasetin insani yönüne baský yapan bir eylem 65. gününe ulaþmýþ bulunuyor. Maksadý ne olursa olsun; reddedilemez bir örgütsel talimatýn kurbaný da olsalar insanlar açlýk eyleminde ilerliyorlar. Daha en baþta bile eyleme gerekçe olarak sunduklarý konularýn en azýndan yarýsýnýn çözülme yolunda olduðu bilinmesine raðmen ilerliyorlar. Þimdi de, anadilde savunmanýn önünü açan Meclis iradesine raðmen devam ediyorlar.

Sadece bu süreç bile karþý karþýya bulunulan durumun demokratik ve insani yönlerini alýp götürüyor. Geriye, insanlarýn hayatý üzerinden yürütülen siyaset oyununun acýmasýzlýðý kalýyor.

Yine de siyasi ve entelektüel akýl galip gelebilirdi. Bu kadar açýk bir siyasal hamleyi hiç olmazsa ezberleri bozmak istikametinde yönetmek mümkün olabilirdi.

Ezber nedir?

Cezaevinde açlýk eylemi yapýlýrsa gözleri hükümete, devlete çevirmek... Hükümet, alýþýlanýn aksine daha gözler kendisine çevrilmeden adýmlarýný atacaðýný zaten ilan etmiþti. Anadilde savunma hakký gündeme geldiðinde açlýk eylemleri kamuoyunun gündeminde deðildi.

Oysa alýþýlmýþ olan, devleti temsil eden iradenin teröre taviz veriyor görünmemek için atacaðý adým varsa bile bunu atmamasýydý. Ama, hükümet kompleks yapmadý, eylem bahanesiyle düþündüðünü yapmaktan vazgeçmedi.

Zaten yapacak daha çok iþ var ve zaten demokratikleþme yolunda gidilecek çok yol var. Anadilde savunma meselesi 63 maddelik paketin sadece bir maddesi nihayet...

Ama görüldü ki, bu eylemin karþýlýk bulabilmesi için devletin adým atmasý önemli deðildir. O eylem yapýlacak; hükümet isterse 63’te 63 yapsýn...

Zaten, açlýk eylemlerini ezberden haklý bulan ve hatta içten içe “hiç bitmese” diyen gruplar var. Ezber bozmaya deðil, ezberi yüksek sesle tekrarlamaya hazýr gruplar.

“Devlet adým atsýn” diyerek tekrarlýyorlar nitekim.

Oysa çok iyi biliyorlar ki adým atmasý gereken; hele bu aþamadan sonra bunu yapmasý gereken devlet deðil, eylemcinin ta kendisidir. Daha doðrusu, eylemciye o talimatý veren örgüttür.

Bir yere kaydedelim... Aydýnlar (ve Kürt siyasetçileri) bu çaðrýyý devlete yapacaklarýna örgüte yapmýþ olsaydý bugün açlýk grevlerini konuþmuyor olurduk.

Bunu kaydedelim ki yarýn tatsýz olaylar yaþandýðýnda sorumluyu bulmak konusunda zorlanmayalým.

Ýbrahim Kiras, eylemlerle ilgili saðduyulu analizlerine dün de devam ederek þunlarý yazdý:

“Aydýnlar son olarak cezaevlerindeki PKK’lýlarýn açlýk eylemleri konusunda devleti ‘suçlu taraf’ ilan edip özetle ‘devlet adým atsýn, insanlar boþuna ölmesin’ açýklamasý yaptý. Buna mukabil ne sürdürülen eylemin meþruiyeti ne de uðruna insanlarýn hayatlarýnýn þantaj masasýna konulduðu taleplerin niteliði sorgulama konusu yapýlmadý.”

Ezberini bozmayana, içinde bulunduðu çeliþki daha iyi nasýl anlatýlýr?

Kamuoyu bu eylemlerle malum gerginliðin ürettiði sebeplerden dolayý ilgilenmiyor ve bir baský üretmiyor. Bu durumda yazar-çizer-siyasetçi gruplar eðer gerçekten “insanlar ölmesin” diye düþünüyorlarsa yangýna körükle gitmemelidirler. Aralarýnda sözü dinlenecek makul insanlar var. Eylemcilere baský yapanlara “Bu gerekçelerle eylem olmaz, uzatmayýn artýk” demeliler.

Ne kadar baský ile eyleme sürükleniyor olsalar da neticede cezaevlerinde insani bir dramýn nesnesi olan yüzlerce insan var. Sadece devlete yönelen telkinler ancak eylemi motive ediyor. O insanlarýn saðlýklarýnda telafi edilemeyecek sonuçlarýn sorumluluðuna ortak olmaktan da baþka bir anlam taþýmýyor.