Bu PKK’nýn siyasi kanadý HDP’liler hakkýnda Kandil’in açýk talimatý vardý biliyorsunuz..
Ýfade davetine gitmeyeceklerdi.. Bu yüzden de hepsinin ifade eksiði var.. Hâl böyle olunca da haklarýnda yakalama kararý çýkýyor.. Sonra suçlamaya baðlý olarak iþlem yapýlýyor.. Mesela Hüda Kaya, ifadesine baþvurulduktan sonra serbest býrakýldý.. Bu kadar.. Ama bunun ardýndan öyle skandal bir açýklama yaptý ki, okurken gözlerime inanamadým.. 28 Þubat zulüm yýllarýnda, tek bir makalesi nedeniyle idamla yargýlanan, 22 ay cezaevinde kalan, lise çaðlarýndaki çocuklarý okuldan gözaltýna alýnarak iþkenceden geçirilen Hüda Kaya… Meðer bugün yaþadýklarýný 28 Þubat’ta bile yaþamamýþ.. Bir çocuðu, hakkýndaki hüküm nedeniyle Pakistan’a kaçmak zorunda kaldý.. Terörle mücadeledeki sorgusunda; “bak çocuklarýn trafik kazasýnda ölebilir” tehdidinin ardýndan bir çocuðu trafik kazasýnda hayatýný kaybetti.. Ama Hüda Kaya, bugün yaþadýðý zulmü 28 Þubat’ta yaþamadýðýný söylüyor.. Ayýptýr be..
Hüda Kaya Kandil’de/ 2013
Adam yakýþýklý diye mi?
Önce Aslý Aydýntaþbaþ’tan peþinden de Nevþin Mengü’den, Kanada Baþbakaný Justin Trudeau’ya orantýsýz övgüler geldi..Ýç savaþýn baþýndan bu yana, topu topu 30 bin mülteciyi kabul eden Kanada için, Türk medyasýnýn güzide kadýn gazetecileri övgü dolu sözler söylüyor.. Biz 3 milyon mülteciyi kabul ederken sayýp söven bu hanýmefendilerin, söz konusu Kanada Baþbakaný olunca neden böyle davrandýðýný anlamak mümkün deðil.. Bunun salt Kanada’nýn göçmen politikasýyla ilgili olduðunu sanmýyorum.. Acaba adamýn baby-face olmasýnýn, bizim kadýn gazetecilerimizin ilgi odaðý olmasýnda bir tesiri var mý ki?..
Lütfen demokratik demeyin!
Emre Kongar Cumhuriyet’in dünkü sayýsýnda, referandumun demokratik olmadýðýný iddia etmiþ.. Bunu da garip bir takým sözlerle gerekçelendirmeye çalýþmýþ.. Yurttaþlarýn tamamýný doðrudan ilgilendiren bir konuda, doðrudan demokrasinin iþletilmesi suretiyle millete gidiliyor olmasýnýn nesi antidemokratik, açýkçasý anlamak mümkün deðil. ‘Demokrasi sandýktan ibaret deðildir’ diyor.. Kastettiði iþte tam da bugün yaþanan dönüþüm.. Çünkü bu vakte kadar kendilerini ülkenin sahibi olarak gören egemen sýnýf gücünü kaybetti. Onlara göre sandýk ancak hükümetleri deðiþtirirdi, o hükümetler de, çerçevesi çizilmiþ bir takým hizmetleri yaparlardý.. Temel meselelere karýþamazlardý.. Dýþ politika, savunma, milli eðitimin temel dinamikleri falan gibi konularda karar verici olamazdý hükümetler.. Geçmiþ olsun.. Artýk baþka bir Türkiye var.. Ve bu Türkiye’de son sözü millet söylüyor.. Ýster demokratik bulursunuz ister bulmazsýnýz.. Sizin 1946’da yaptýðýnýz ‘açýk oy gizli tasnif’ garabetine ‘demokratik’ dediðiniz yerde, bugünkü doðrudan demokrasinin tecelli ettiði referanduma ‘demokratik’ falan demeyin zaten..