Aykut hoca, kafayı Valbuena’ya takma

Yapılan bir kural değişikliğinden sonra; paralelde kalan bir futbolcunun ofsayt sayılmayacağı IFAB kararı, en az 20 yıldır işliyor... Ama uygulayan kim?

Bizim hakemler, “Dertsiz başını derde sokmamak için” bu temel kuralın işlerliğini fiilen kaldırdı. Ya ofsaytsa diye korkup, bayrak kaldırıyorlar... Serdar, kalecisinden aldığı topu, anında ara pası olarak uzattı ama; paraleldeki Umar ofsayt sayıldığı için, o güzelim pozisyon güme gitti. Devam denilseydi, Volkan Demirel ile karşı karşıya kalacaktı. Sonrası ne olurdu, bilinmez. Ama sen legal atağı kesme!

***

F.Bahçe görünüşte duruma hakimmiş, oyunu kendi istediği kıvamda yönlendiriyormuş gibi geliyordu ama; bu hakimiyetin pozisyona dönüşümü neredeyse sıfırdı. Üretim olmadıktan sonra, çok çalışmanın kıymeti ne?

Demek ki, havanda su dövüyorsun!

Aykut hocanın saplantı haline getirdiği, Valbuena’yı pasifize etmek çabası; “Takım oyunu disiplinine uymadığı” gerekçesine dayanıyor. Merak ettim, uyanlar ne yapmış?

***

Ama ne var ki, adam ikinci yarı ile birlikte oyuna girince; F.Bahçe’nin bütün fonksiyonları anında işler hale geldi. Hatta öne de geçtiler... Gerçi topun tam anlamıyla çizgiyi geçtiği kanaatinde değilim ama; demek ki hakemler benden daha doğru görmüşler. Fakat aynı golü F.Bahçe yese, o karar o cesaretle gene çıkar mıydı? Şüpheliyim.

Tartışmalı golün hemen ardından, ikinci gol de geldikten sonra; Valbuena’nın bu takıma ne zararı olduğu konusunu gene derinden düşündüm. İnşallah Aykut hoca da düşünür. Ama o Nuh dediğine Peygamber demiyor.

***

Neyse ki 8’de 8 hedefi; 2’de 2 durumuyla, şimdilik tam isabet! İkinci yarı, daha özgün ve daha aktif oynadılar.