Aylan propaganda malzemesi olur mu?

Herkes aynı fotoğraf karesine bakar ama farklı şeyler görür.
Mesela Almanya Başbakanı Merkel, Aylan’ın sahile vuran ceset fotoğrafından sonra göç politikasını yumuşatmak zorunda kaldı.

Kareyi görüp etkilendiği için mi yoksa o kareden gerçekten etkilenen milyonlarca seçmenin oylarını alabilmek için mi bilmem ama o fotoğrafın bir sonucu oldu.

Aylan, yaşıtları, büyükleri ve kendisinden küçüklerin kaderini değiştirdi. Ortadoğu’da yeni bir kan ve vahşet dalgası estirenler de aynı fotoğrafı gördü.

Görmekle kalmadılar, IŞİD dergisinde altına  “Darul-İslam’a sırtını dönenleri bekleyen tehlike” diye yazıp propaganda malzemesi yaptılar. Yani aynı kare çok farklı iki sonuca yol açabiliyor bu yaşadığımız dünyada...

***

Bu durumu kenara not alıp devam edelim... PKK 1990’lı yıllarda  Türkiye’de basılan ulusal gazetelerin bölgeye ulaşmaması için çok çaba sarf etti, yüzlerce dağıtım kamyonu yaktı.

Gerekçeleri basitti, ülkede Batı ile Doğu arasındaki irtibatı kesmek istiyorlardı. PKK’nın o dönem başaramadığını şimdi teröre tepki adı altında başaranlar oldu.

Camları kırıldığı ve saldırıya uğradıkları için Güneydoğu’dan Batı’ya dair kalkmayan her otobüs aslında PKK’nın bir zamanlar uğraştığı amaca hizmet etti.

Sonra sadece Kürt kökenli olduğu için saldırıya uğrayanlar, malı ve canı zarar görenler...

Ardından hepimizin suratında tokat gibi patlayan o haber geldi. Aliağa’da Kürt kökenli oldukları için işyerine saldırılan ailenin evladı Hatay, Reyhanlı’da şehit oldu.

Tıpkı iki farklı şekilde yorumlanan  Aylan fotoğrafı gibi bir durum bu yaşadığımız. Ülkeni sevdiğin iddiasıyla yola çıkıp PKK’nın amacına hizmet eden işler yapmak...

***

Terörle mücadele eden ülkelerde iki zorluk vardır. Birincisi terörün her türlü kan dökme özgürlüğüne karşın devletin hukuk kuralları içinde kalma zorunluluğu ve zorluğu...

İkincisi, terör saldırılarının ardından ülkeyi duygudan ziyade akılla savunma gerekliliği...

Şu yaşadığımız hafta hepimize gösterdi ki, duyguyla verilen tepkiler sonuçta PKK’nın ekmeğine yağ sürüyor. Medya gözünden baktığında ortada daha da sakil bir durum var.

Sosyal medyada dolaşan espriyi gerçek sanıp haber yapan gazeteler, sosyal medyada dolaşan başka olaylara dair fotoğrafları bugüne aitmiş gibi dolaşıma sokanlar...

Eşi, dostu,, arkadaşı sonuçta 3-5 takipçisi olan hesaplar bunu yapınca zarar küçük oluyor ama binlerce kişinin takip ettiği hesaplardan yayılan sahte bir fotoğraf Türk kökenli ve Kürt kökenli arasında, PKK’nın örmek istediği duvara konulan bir tuğla daha oluyor.

Dedim ya, ülkeyi akılla sevmek gerektiği bir dönemdeyiz...