Ayþe, bu kez Suriye'de tatile çýkacak, öyle görünüyor…

Muhataplarýmýz, (kim olursa olsun) Türkler’in devlet hafýzasýnýn güçlü, milletin de uzak-yakýn tarihlerde yaþanýlmýþ vakalarla “þerbetli” olduðunu unutuyor.

Türkler, tarihlerinin derinliði ile yaþadýklarý günü birleþtiren özel bir millettir.

Zaten yaþadýklarý “ölümcül sorunlar” karþýsýnda insanlýk alemini þaþýrtan soðukkanlýlýklarý bundandýr.

Rusya gibi “militarist” kimlikli, karþýlaþtýðý her sorunu 19’ncu yüzyýl refleksiyle çözmeye alýþmýþ güçlü bir devletle yaþanýlan askeri krizin kontrolden çýkmasý halinde “yüksek bedelli hesaplaþmaya” hazýr olmalarý bundandýr.

Türk kamuoyu, Ýdlib merkezli bu tarihi kimlikli kriz sýrasýnda iki önemli refleks sergiledi:

1. Rusya’nýn kadim bir devlet olarak bu ölçüde “yalancý” kimlik taþýdýðýný anlayýnca önce þaþýrdý, sonrasýnda “nerden inceyse oradan kopsun” çizgisine kolay ulaþtý. Millet “yalaný” ve “sinsiliði” kaldýramýyor.

2. ABD’nin bu krizden nemalanma, içimizdeki kripto unsurlarýyla da Türkiye üzerinde yine stratejik kontrol saðlama manevralarýný bilge bir tebessümle izlemekle yetindi, PKK ile ittifakýný sürdüren bu devlete bundan böyle hiçbir zaman güvenmeyeceðini de gösterdi.

Yaþanýlanlarýn gösterdiði gerçek þudur: Rusya’nýn giderek kabalaþarak sürdürdüðü tehdit politikasýnda tek bir adým geri atýlamaz, ABD ise bir zor gün dostu olarak asla kabul edilemez, ipiyle de kuyuya inilemez.

Türkiye ekseni budur, herkes buna göre davranacak, hepsi bu.

· ERDOÐAN’I TEBRÝK EDÝYORUM, NÝYETÝNÝ ANLADIM…

Haberi duyduðumda “hayýr, ne iþi var Baþkan’ýn Moskova’da” dediðimi söylemeliyim. Barýþ Pýnar’ý harekatýnýn bu ölçüde hýzlý durdurulmasýndan doðan rahatsýzlýðýmýn doðal tepkisi olarak kabul edilmeli.

Sonrasýnda gerek kendisinin, gerek Bahçeli’nin açýklamalarýný izleyince, bugün Moskova’da gerçekleþecek buluþmada zor durumda olanýn Putin olduðunu anladým.

Erdoðan’ýn, Putin’den gelen tehditlere açýk meydan okumaya gittiði görülüyor. Bu meydan okumayý, Moskova’da son 300 yýlda yapacak ilk lider olacak yüksek ihtimalle.

Eðer Rusya’nýn tutumu, Dýþiþleri ve Savunma Bakanlýklarý’nýn son açýklamalarý zemininde olacaksa, diplomasinin karþýlýklý meydan okumalarla sonlandýðýný, diplomatlarýn yerini generallerin aldýðýný göreceðiz.

· RUSYA BÝR YALAN DÝPLOMASÝSÝNE SARILMIÞ DURUMDA…

Tarihin içinden süzdüðünüzde, Sovyetler Birliði’nin bugünkü Rusya Federasyonu’na göre daha “ilkeli” ve “dürüst” duruþu olduðunu görürsünüz.

Sovyet yönetimleri, siyasi hedefleri doðrultusunda yalandan çok gerçek cümlelere aðýrlýk verirlerdi.

Rusya’da kurulmuþ olan “devletçi-oligarþik kapitalizm” yolsuzluk yüklü kimliðiyle demek, insan kalitesinde de büyük düþüþe neden olmuþ!..

Rus Dýþiþleri Bakaný Lavrov’un “Rusya, mülteci sorununun çözümü için terörizmle mücadeleden taviz vermeyecektir” açýklamasý bir “kiþilik bozukluðunun” eseridir.

a. Mülteci sorunu, Rus hava kuvvetlerinin “terörizmle mücadele” bahanesiyle Suriye’nin Sünni nüfusuna karþý yürürlüðe konulmuþ “soykýrým politikasýnýn” eseridir. Rus uçaklarý askeri deðil, sivil hedefleri bombaladý, Halep’i, 2’nci Grozni’ye çevirdi, çarþýlar, fýrýnlar, okullar ve hastaneler en geliþmiþ Rus roketlerinin hedefi oldu.

b. Suriye’yi Sünni nüfustan arýndýrýp, yerine kendi adamlarýný yerleþtirme stratejisi çerçevesinde Rusya ve Ýran asla “terörist” dedikleri gruplarla gerçek bir mücadele sergilemediler, aksine onlarýn, Suudi Arabistan-BAE ittifaký tarafýndan desteklenen varlýklarýný soykýrým politikalarýna gerekçe kýldýlar.

· AYÞE TATÝLE ÇIKAR, FAÞÝZM YIKILIR…

Türk Silahlý Kuvvetleri’nin Suriye topraklarýndaki varlýðý anti-faþist/anti-emperyalist kimlik taþýmaktadýr.

Görünen, Erdoðan’ýn Moskova ziyareti ile dönemin dýþiþleri Bakaný Turan Güneþ’in 1974 Aðustos ayýndaki “2’nci Kýbrýs Müzakereleri” için Cenevre’ye gitmesi arasýnda fark yoktur.

Görüþmeler, Harekat’ýn ilk döneminde Girne-Lefkoþa hattýný tutmuþ, sonrasýnda ateþkes ilan edip beklemiþ Türkiye’nin Güneþ’ten gelen “Ayþe tatile çýksýn” parolasýyla yeniden harekete geçmesiyle sonlanmýþtý. KKTC’nin bugünkü topraklarý o parola sonrasýnda þekillendi.

Türkiye’nin dünyaya açýkladýðý siyasi hedefi bellidir: Rejim yýkýlacak, Suriye’de çoðunluk nüfusun haklarýný koruyan demokratik bir sistem kurulacak.

Rusya bunu anlamazlýktan gelebilir.

Putin “soykýrýmcý” faþist bir diktatörlüðü koruyup, kollamayý dedeleri 2.Dünya Savaþý’nda Hitler’e karþý savaþmýþ þerefli bir ulus olan Ruslara yakýþtýrabilir.

Kendi bileceði iþtir.

O zaman, Ayþe, Suriye’de tatile çýkar…