Az ölü çok ölü var mı?

Abi sen bilirsin muhakkak, ölü sayısı daha fazlaymış ama açıklamıyorlarmış.” Son bir haftadır sık sık duydum bu soruyu. Her seferinde aynı cevabı verdim, 301 ölü az mı ki onu açıkladılar da fazlasını açıklamasınlar.

Cevabı vermek kolay da sonra oturup az ölüm çok ölüm diye bir tanımlama olur mu diye düşününce şaşırıyor
insan. Bir ölü başka 301 ölü başka diyen olabilir ama bunu gel de o bir ölünün ailesine, eşine, dostuna anlat. Ateş düştüğü yeri yakar lafı boşa söylenmiş bir laf değildir aslında...

***

Bazı gazetelerin internet sitelerinde Soma’da hayatını kaybeden madenciler ya da geride bıraktıklarına dair haberler “Okurken gözyaşlarınızı tutamayacaksınız” başlıklarıyla veriliyor.

En son delikanlılığa yeni adım atmış bir gencin haberi vardı.

Anne evi terk edip gitmiş, madenci baba çocuklarına hem analık hem babalık yapıyormuş, kazada hayatını kaybetmiş. Hikaye burada bitmiyor, baba ölünce evi terk eden anne geri dönmüş, büyük oğluna bir şey söylemeden küçük kardeşi almış ve yine gitmiş. Doğru okurken gözleri doluyor insanın da sonra kısmının cevabı ne.

Kısacık bir ömre kaç travma sığdırır bir insan? Evi terk eden anne, maden kazasında ölen baba, kazadan sonra sadece ufak çocuğunu alan büyük çocuğuyla konuşmayan anne...

Kuvvetle muhtemel ne adını ne de hikayesini bir daha hiç duymayacağımız bir delikanlı o. Büyüyeceği kesin de acaba okur mu, devlet yardım edeceği için belki evine alan çıkar da, bu travmaları unutur mu o çocuk ya da maden işçisi olur mu babası gibi? Bizim okurken birkaç dakikada tükettiğimiz bir haber, yüzlerce bilinmezlik taşıyor gelecek adına.

Tıplı ölüm gibi, hangi madenci ve geride bıraktıklarının hikayesi diğerinden daha çok ya da az acı diye tasnif edilebilir ki?

***

Soma’ya şimdi değil belki 3 belki 6 ay sonra gitmek lazım aslında. Yani ulusal medya İstanbul’a çekilince, medyada boy göstermek için Soma’da dolaşanlar, bir yapıp bin anlatanlar gidince görmek lazım Soma’yı.

Tahminen orada sadece devlet kurumları yara sarmaya çalışıyor olacak hala. Oysa o delikanlı ve madencilerin geride bıraktıkları yaşamaya devam edecekler.

“Abi sen bilirsin muhakkak, ölü sayısı daha fazlaymış ama açıklamıyorlarmış.” Bir daha soran olursa doğru diyeceğim, 301 madenci öldü ama geride bıraktıklarından bir kısmı kazanın olduğu gün yaşayan ölüler kervanına katıldı.

Soma’dan hikaye yarıştırıyor medya, hangisi daha acı diye... Sanırım en acıklısı da bu halimiz....