Azerbaycan seçime doğru

Bu senenin seçim yılı olması Azerbaycan’ı bayağı hareketlendirmektedir. İktidar partisi olan Yeni Azerbaycan Partisi’nin kurultayında Cumhurbaşkanı  İlham Aliyev’in yeniden aday olacağı beyan edildi.

Muhalefet cephesi renkli ve çeşitli olduğundan sesler ve yorumlar da farklı çıktı bu beyanla ilgili. Anayasa değiştirilmeden önce bir kişinin sadece 2’nci kez aday olup seçilme hakkı vardı. Bu husus anayasada değiştirildi ve artık İlham Aliyev’in 3’üncü kez aday gösterilip seçime girmesine anayasal boyutta engel kalmamıştır.

Bu durumun dayatma olduğunu düşünen bazı muhalif çevrelerin direnme çağrıları da seçim yaklaştıkça artmaya başlamaktadır.

Azerbaycan’ın siyasi manzarasına bakıldığında oldukça renkli ve çok sesli bir tablonun olduğunu görmekteyiz.

Azerbaycan muhalefeti kendi içerisinde çeşitli renktedir. Son zamanlar muhalif cepheden çeşitli platformların kurgulanması projeleri gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Blok halinde birleşmeler veya geniş cephede bir araya gelip hakimiyetin adayına karşı seçim maratonuna girme planları olmuştur. Bunlardan en son Milli Şura isimli herkesi kapsamasa bile geniş renkli tabloyu birleştirmeye gayret eden bir birleşme platformunun meydana çıktığını  görmekteyiz.

Milli Şura’ya destek veren Azerbaycan Halk hareketiyle meydana çıkan eski partilerinden Musavat ve Halk Cephesi kimi partilerle birlikte bu platforma destek verenler içinde eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ekibinde olan isimlerin bulunması da dikkat çekicidir.

 

Bunlardan eski parlamento başkanı Rasul Guliyev’in eski devlet katibi Lale Şevket’in halen hapiste bulunan Sağlık Başkanı Ali İnsanov’un Haydar Aliyev’in danışmanlarından Eldar Namazov’un bu cephede esas aktörlerden olduğunu da dikkate çekmekte fayda vardır.

İsa Kamber, Ali Kerimli gibi Azerbaycan Halk Hareketi dalgasıyla siyaset meydanına çıkmış ve eski Cumhurbaşkanı Elçibey tandanslı siyasi gelenekten gelen isimlerin de içerisinde bulundugu Milli Şura’ya başkan ve geçici aday ise oldukça ünlü bir Azerbaycan’lıdır- Oscar ödüllü yazar Rüstem İbrahimbeyov.

Rüstem İbrahimbeyov, Aliyev iktidarıyla oldukça samimi dost ilişkilerinde bulunduğu biliniyor. Eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in sevdiği bir dostu idi İbrahimbeyov. Rüstem İbrahimbeyov’un da desteklediği bir iktidar idi Aliyev iktidarı. Bu hep devam etti. İlham Aliyev başkanlığa geldikten sonra da bu serüven aynı içerikte devam etti.

Sonraki aşamada Aliyev iktidarı ile Rüstem İbrahimbeyov arasında  ayrılma noktaları ile ilgili çeşitli iddialar var. En başındaki iddia ise Cumhurbaşkanlığı aparatının başkanı Ramiz Mehdiyev’le Rüstem İbrahimbeyov arasındaki husümetin  Aliyev-İbrahimbeyov dostluğunu bozduğu iddiasıdır.

Bunlar elbette ki iddialardır. Ama görünen odur ki Rüstem İbrahimbeyov’un nedeni ne olursa olsun bundan ne İbrahimbeyov ne de onu Milli Şura adayı olarak gösteren birbirilerine zıt ideolojilerin temsilcileri olan muhalif isimlerin esas konusu değildir.

Dikkat çeken iddialardan biri de ve bence en önemlisi Milli Şura’da gizli Rusya elinin olması  iddiasıdır. Elbette bu iddianın içerisinin dolduran çeşitli detayların olmasına rağmen Rüstem İbrahimbeyov’un Rusya vatandaşı olması ve Putin ile yakın ilişkilerinin bulunması, İbrahimbeyov nedeniyle Rusya’daki Azerbaycan kökenli işadamlarının bu hikayeye dolaylı desteklerde bulunması üzerinde düşünülmesi gerekli binr nokta olduğu ortaya çıkmıştır. Bu hususlardan dolayı  Milli Şura’nın Rusya projesi olduğu iddiaları durmadan  artmaktadır. Elbette bunlar sadece iddiadır. Ve bu sadece Milli Şura’yı kapsamaktadır. Oysa Azerbaycan’da siyasi renk ve karakterler sadece bu makalemde konu ettiğim siyasi  zeminlerde barınmamaktadır. Ve sadece bir tarafta Hakimiyet ve adayı-diğer tarafta Milli Şura ve adayı bulunmamaktadır. Seçim yaklaştıkça daha farklı siyasi seslerin hikayelerin ortaya çıkacağı şimdiden kendini belli etmektedir.

Bu arada  İlham Aliyev’in adaylığının ilanından sonra hakimiyete yakınlığı ile bilinen bir partiden Mihriban Aliyeva’nın da cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi de anlamlı oldu. Bu adaylık birileri tarafından mı ortaya atıldı.

Yoksa hakimiyet nabız mı yoklamak istedi.

Hatta bu durumda dengeler bile değişebilir yorumları da seslendirildi. Doğrudur adaylık konusuna  ne inkar ne tasdik niteliğinde açıklama gelmediği için bu hususta şimdilik bir şey söylemek mümkün gözükmüyor. Lakin bir  husus kesinlikle gözüküyor -Mihriban Aliyeva dikkata alınmalı ciddi aktordür  bu anlattığım hikayede.