“Evet” diyenlere/diyeceklere önce "vatan haini" dediler.
“Evet” çıkması halinde "iç savaş çıkar, kan dökülür" dediler.
Bunu bizzat “hayır” cephesinin başını çeken Kılıçdaroğlu dedi.
Kılıçdaroğlu böyle der de, partisinin müfrit ve densiz milletvekilleri durur mu?
Onlar da koro halinde bunu tekrarlayıp durdular.
Herkes kendi tarzına, kişiliğine ve meşrebine yakışır bir dille söyleyip durdu bu lafları. İçlerinden, 12 Eylül sonrasının askeri doktoru olan bir milletvekili de hızını alamayıp asıl niyetlerini ortaya koydu.
Ağzından salyalar akarcasına konuşan o alçak milletvekili; “evet” çıkarsa, “evet” diyenleri İzmir'e kadar kovalayıp, denize dökeceklerini söyledi.
Deniz Baykal aynı niyeti, başka laflarla ifade etti.
Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine şimdi Kılıçdaroğlu kalkıp zevahiri kurtarmak için başka laflar ediyor.
Bu üslupla yapılan konuşmayı tasvip etmediğini söylüyor.
Kılıçdaroğlu siyaseti bu işte!
Kendini ve partisini bu işin içinden sıyırmak için milletvekilini kurban ediyor.
Tabii şimdilik.
Gerçekte etmez.
Çünkü o densiz milletvekilinin ettiği laflar Kılıçdaroğlu CHP'sinin, daha doğrusu o tek parti diktasına ve faşizmine yaslanan CHP zihniyetinin bir ifadesidir.
***
CHP'nin gerçek genleri bu.
CHP'nin asıl zihniyeti bu.
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi imha edilmesi gereken bir düşman olarak gören zihniyettir bu...
“Evet” diyenleri "Yunan ordusu"na benzeten bu alçak zihniyetin, nasıl bir faşizm içerdiğini anlatmaya bile gerek yok…
Kof kabadayı ağzıyla millete tehditler yağdıran bu alçak, kendisini ülkenin ve cumhuriyetin sahibi olarak görüyor.
Çünkü asıl CHP zihniyeti bu işte!
Millete küstahça efendilik taslamalarının sebebi bu işte!
Kendini Atatürk'ün misyonuyla donatıp, karşısındaki milleti "Yunan ordusunun neferi" olarak gören bu aşağılık zihniyetin, Türkiye'ye küstahça parmak sallayan ve milletimizin üzerine itlerini salan Avrupa haçlı zihniyetiyle özde hiçbir farkı yok.
Kim olduğunuzu biliyoruz elbet.
Bu son çırpınışlarınız.
16 Nisan'da milletimiz, kendi değerlerine uygun devletini inşa edecek ve kendi iktidarını da sandıkta kuracaktır.
Millet iradesinin üzerine kurduğunuz vesayet rejimi ebediyen sonlandırılacaktır. Cumhuriyetimiz doğrudan demokrasiyle taçlandırılacaktır.
Kayıtlara ve şartlara bağladığınız millet egemenliği, kayıtlardan kurtarılacaktır.
Egemenlik kayıtsız ve şartsız millete ait olacaktır.
Bu ülke düşmanı emperyalist devletlerle ve onların iplerini elinde tutan bilumum terör örgütleriyle “hayır” cephesinde bir araya gelen, siyasi emellerini bu emperyalist devletlerle birleştirmiş olan zihniyetler de sandığa gömülecektir.
***
Bakalım 17 Nisan'da sözünde duracak mısın ey kendini bilmez densiz ve hadsiz adam! Sözünde durmayana namert derler.
Bu aziz milletin senin için kullanacağı tükürüğe dahi yazık vallahi...
