Biz, Wall Street Journal gazetesinin Ýsrail lobisinin ve Neo-conlarýn paralelinde yayýn yapan bir gazete olduðunu biliyorduk. Meðer WSJ, ayný zamanda Suriye’deki eli kanlý Baas çetesinin de yayýn organýymýþ.
Doðrusu, bu benzerlikte pek þaþýlacak bir durum yok. Çünkü, Baas çetesi de kadýnlarý, çocuklarý katlediyor. Wall Street Journal’ýn desteklediði Ýsrail yönetimi de Filistin’de çocuklarý ve masum sivilleri katlediyor. Ýkisinin de eli kanlý yani...
Ýsrail’in ve Suriye’nin baþýnda bulunanlar, normal “devlet aklý” ile deðil, haydutlukla bölgede kan döken, baþkalarýnýn haklarýna tecavüz eden zýr delilerden oluþuyor kýsacasý...
Wall Street Journal’ý artýk çok iyi biliyoruz. Ýsrail namý hesabýna, Türkiye’nin bölgesinde demokratik bir “model” olarak güçlenmesinden derin bir endiþe duyduðu için provokatif haberler üretmeyi pek seviyor.
Wall Street Journal, Uludere olayýnda olduðu gibi, bu kez de yine isimsiz bir Amerikan yetkilisine dayanarak, Suriye tarafýndan düþürülen Türkiye’ye ait F-4 uçaðýnýn, uluslararasý hava sahasýnda deðil, Suriye hava sahasýnda vurulduðu yalanýyla çýktý karþýmýza.
Esasen, WSJ’nin Türkiye düþmanlarýnýn tetikçiliðini yapmasý son derece anlaþýlýr bir durum. Çünkü, sahibinin sesi olmak böyle bir þeydir. Ancak Türkiye’deki bazý medya organlarýnýn, Türkiye’nin demokratikleþmesine, normalleþmesine ve bölgesel bir aktör haline gelmesine nefretle bakan çevrelerin meccanen tetikçiliðine soyunmasýný anlamak mümkün deðildir.
Bu konuda yanýlýyor olabiliriz, belki de meccanen deðildir. Belki de, herkesin bir bedeli vardýr, kim bilir...
Açýkça ifade etmek gerekirse, Türkiye’nin yaptýðý açýklamalara deðil, WSJ’nýn kaynaðý belirsiz haberlerine itibar eden demokrasi pazarlamacýsý bazý kalemler, Kemalizm’in Arap versiyonu olan Basçýlýkla ayný ortak çizgide buluþtular.
Yýllardýr militarist modernleþmeden beslenen ulusalcý kesimlerin, Neo-con aðzýyla Tayyip Erdoðan düþmanlýðý yapmasýný, nostaljik Baasçýlýða sarýlmalarýný anlamak mümkün. Bu ulusalcýlar açýsýndan tutarlý bir çizgi olabilir.
Ancak, militarizme karþý olduðunu söyleyerek ortalarda demokrasi satan gazetecilerin, Wall Street Journal’la kol kola Basçýlýk yapmasý, demokratik bir anlayýþýn deðil, olsa olsa paranoyanýn ürünü olabilir.
Eðer bugün Türkiye’de, militarist modernleþme ve Basçýlýðýn bütün akraba zihniyetleri, tarihi ve siyasi manada güçlü bir demokrasi dalgasýyla tasfiye oluyorsa, bu Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn eseridir.
Anlaþýlan o ki bazýlarý, Wall Street Journal aðzýyla Erdoðan düþmanlýðý yapmanýn nasýl bir zihniyetin ürünü olduðunu anlamakta biraz zorluk çekiyor, anlatalým: Bunun adý biraz Basçýlýktýr, biraz militarizmdir, biraz ‘Aydýnlýkçý’ ulusalcýlýktýr ama asla demokratlýk deðildir.
Þu günlerde, varoluþlarýný Erdoðan düþmanlýðýna endeksleyen kalemler, Wall Street Journal’labirlikte gönüllerince Ýsrail’e ve Baas çetelerine lojistik destek saðlayabilirler.
Ama, ortalarda öyle “bu iktidarýn iþi bitti”mealindeki akýl dýþý yorumlarýyla kendilerinde keramet aramaya kalkmasýnlar. Çünkü millet, Türk demokrasisine karþý provokasyon içinde olan Neo-con uzantýlarýyla kol kola Baasçýlýk yapanlarý çok açýk bir þekilde görüyor ve onlarý bir yere not ediyor.