Münir Bey hanýmýna pek düþkündü. Þefika Haným dedikçe aðzýndan þeker þerbet laflar dökülürdü.
Münir Bey'in annesi babasý çoktan ölmüþ, akraba defterinde ise ele geçer tek isim kalmamýþtý. Münir Bey durup durup ayný þeyi söylerdi “Benim þu yalan dünyada kimim var Þefika! Sen de olmasan ben herhalde ölürüm.” Þefika Haným ise erkeklerin her zaman çocuk olduklarýný iyi bilir ve ona göre konuþurdu. “Aman efendim söylemeyin öyle þeyler rica ederim. Sizin gölgeniz çekilse bu ev, bu hayat ne kadar eziyet olur. Bizim varlýðýmýzýn selameti sizin gölgeniz iledir.” derdi.
Onlar karý koca bu kadar hatýr gönül kýymeti bilerek yaþarlardý ama Münir Bey'in hatrýný baþka gözeten yoktu. Hayýr, evlatlarý mazarat þeyler deðillerdi. Ýki kýzý da onun gölgesine basmaktan imtina eder þeker gibi kýzlardý. Ama iþ yerinde ve mesela mahallede Münir Bey'i çýranýn ýþýðýna getirip adam yerine koyan pek yoktu. Münir Bey küçükten de küçük bir memurdu. Kendisinin memuriyeti bir odada geçse de Münir Bey'in odalara sýðmaz bir meraký vardý.
Kendisinin tabiriyle “tarassudat-ý semaviye” yani gökyüzünü gözlemek . Bildiðimiz yýldýz ilmi. Gökyüzünü seyredip hesaplar, manalar çýkarmak ilmi de diyebilirsiniz. Hani teleskoplar ve türlü cihazlarla, falan yýldýz þurada, filan gezegen burada diyerek semadan haberler verme iþi. Küçükken matematiðe meraký çok olan, rakamlarý görünce deliler gibi sevinen Münir Bey ancak bu kadarcýk bir memurluðu alacak kadar okuyabilmiþtir. Ama gökyüzüne bakmaktan bir gün olsun geri duramaz. Münir Bey eve gelir. Karnýný doyurur üzerine kalýn hýrkasýný alýr ve çatýya çýkar. Elinde defter kalem bakar ha bakar. Mahallenin sýpalarý evin dibine birikir leylek gözler gibi Münir Beyi gözlerler. Onlarý kovalamak için yanýna bir tas su almýþtýr Münir Bey. Çocuklar iþi azýtýnca suyu serper üzerlerine. Çocuklar daðýlýr Münir Bey tekrar gözlemeye koyulur. Çocuklarý daðýtmak kolaydýr ama büyüklerin lafý hiç eksilmez. Balkona çýkanlar, yoldan geçenler herkes bir þey söyler.
“Aman Münir Bey iyi bak yýldýzlardan eksilen varsa haberimiz olsun.”
“Gezegenler bu akþam sanki biraz garip deðil mi efendim?”
“Yarýn yaðmur yaðacak mý bi baksanýz?”
Onlarýn dediklerine hiç aldýrmaz Münir Bey ama kýzlarý erir biterler milletin bu dalga geçmesine. “Keþke babam avcýlýða merak salsaydý. Veya tarih okuyup, þiir defteri tutsaydý ama böyle çatýdan inmeyince herkes bizimle dalga geçiyor anne” diyerek aðlardý kýzlarý. Kýzlardan birinin simi Gökmen idi. Meþhur Kandilli Rasathanesi müdürü Fatin Gökmen Bey'in hatýrasýna binaen konulmuþtu. Erkek olsaydý Fatin olacak isim kýz olunca Gökmen'e çevrilmiþti. Ýkinci kýzýn ismi ise matematikçi Salih Zeki Bey'den mülhem Zekiye idi. Kýzlar adlarýndan memnundular. Ne de olsa ne Fatin Gökmen'i ne Salih Zeki'yi bilen vardý. Ama babalarýnýn çatýlarda gezerek saatlerce gökyüzüne bakmasý okulda, mahallede hep alay konusuydu. Kýzlar aðladýlar, sýzladýlar hatta yalvardýlar. “Baba etme çýkma çatýya. Bizimle dalga geçiyorlar. Babanýz yemeðini de çatýya istiyormuþ doðru mu diyorlar. Yataðý da çatýdaymýþ orada uyurmuþ da uykusunda yürür çatýdan düþermiþ diyorlar. Baba etme in çatýdan!”
Kýzlarýnýn böyle yalvar yakar olmasýna hiç dayanamýyordu Münir Bey ve hanýmýna dert yanýyordu. “Benim ilim peþinde sýcak soðuk demeden çatýda beklememi takdir etmelerini beklemiyorum ama bari kýzlarýmý rahat býraksalar. Ýþte o günlerde kýzlarý da çatýya çýkmaya ikna etmek istedi Münir Bey “Eller ne derse desin onlara inat siz de gelin çatýya yavrularým. Bir bakýn þu semanýn güzelliðine rica ederim.” Kýzlar aðlama hýzlarýný artýrýnca ümidini kesti Münir Bey.
Ve bir orta yol düþündü Þefika Haným. Münir Bey'i gökyüzünden ayýramayýz ama ona bir teleskop alsak diye düþündü. Çamaþýr makinesini deðiþtirmek için biriktirdiði para ile bir teleskop aldýlar. Artýk çatýya çýkmak yok. Pencere kenarýndan teleskop ile seyret semayý dediler. Münir Bey'in yanýndayken “gökyüzü” demek yasaktý “sema” denilecekti. Münir Bey teleskopu görünce duygulandý. Ailecek aðlaþtýlar bir zaman. Camýn önüne koydular teleskopu ve Münir Bey çalýþmaya baþladý. Çatý hissiyatý versin diye teleskop baþýnda da hýrkasýný giyiyordu. Ve teleskopuna merhum matematikçi Ali Kuþçu'dan esinlenerek “Kuþçu” adýný koydu. Ýþte o teleskoplu günlerde ilk þikayet geldi. Muhtar zili bir kere çalardý öyle yaptý. “Mahalleden þikayet var. Vatandaþýn evini gözlermiþsin bir kocaman dürbünle Münir Efendi hiç yakýþýyor mu sana?” dedi muhtar. Kýzlar yine aðlamaya baþladýlar. Münir Bey kýzlarýn gül hatrý için semayý gözlemekten vazgeçti ve kuytu odalara kapanýp geometri çalýþarak vakit geçirmeye baþladý. Ama bazý geceler semaya bakar aðlardý ve “Þahit ol Þefika ben ilim için elimden geleni yaptým ama kýzlarýmýn saadeti ve selameti için çatýlardan inip odalara kapandým” derdi...
Ýþte o küskün günlerde bir gece mahalleli toplu halde kapýsýný çaldýlar Münir Bey'in. Ve Ramazan baþlangýcý için hilali görebilir misin?” dediler. Münir Bey teleskopun baþýna geçti ince ayar yaptý , “hýmm” dedi ve sonunda hilali gördü. “Haydi Allah kabul etsin. Bu gece sahura kalkacaðýz” diyerek müjde verdi. Meðer mahalleli takvimde yazýlana inanmayýp bir de Münir Bey'in ilmini imtihan etmek istemiþ. Tüm mahalleli sýrayla baktý ve hilali gördü. O zaman muhtar öne çýktý ve bir konuþma yaptý. “Bakýn kýymetli vatandaþlar bu alet ile evleri gözlemekmiþ, mahrem odalarý tarassut etmekmiþ olmaz. Bu alet bir ilim aletidir. Gelin siz de he deyin Münir Efendi bu alet ile baksýn yukarýlara doðru.” Vatandaþ hilali görmenin de sevinciyle bir alkýþ kopardý. Yaþa varol Münir Efendi sözleri arasýnda muhtar nasýl coþtuysa göbeðiyle Kuþçu'yu devirmesin mi? Aman Kuþçu diye yerinden sýçrayan Münir Bey baþýný duvara çarpýp olduðu yere düþmesin mi?
Ambulanstý, hastaneydi derken Münir Bey kendine geldi ve ilk iþ Kuþçu'yu sordu. “Muhtarýn göbeði Kuþçu'yu ezdi, merceði kýrýlmýþ odaðý bozulmuþ.” dediler. Ama kýzlar Münir Bey'in dizi dibine çöküp, “...üzülme babacýðým para biriktirir yenisini alýrýz senin canýn saðolsun...” dediler.... Münir Bey Kuþçu'nun kaybýna üzgün ama kýzlarýný mesut görünce baþýný semaya dikti. Artýk yeni teleskopu ile gözlem de yapabilirdi. Kýzlarý gözünden süzülen saadet yaþlarýný görmesinler diye Münir Bey semaya bakýp yaþ döktü bir zaman...