Baba-oðul paraþütçü uçsuz bucaksýz gökyüzünde seyreden bir uçaktan kendilerini boþluða býrakýr.
Ama bir tuhaflýk vardýr.
Babanýn baþýndaki hareket kamerasý tuhaflýðý baþtan itibaren kayýttadýr.
Oðul paraþütçü bir türlü dengesini saðlayamamýþtýr, maviliðin ortasýnda döne döne hýzla yere yaklaþmaktadýr.
Baba bir anda kavrar oðlunu, dönüþü artýk durmuþtur. Paraþütü açýlmasýný saðlayan çekme kolunu oðluna gösterir ve kenara çekilir.
Paraþüt sporu açýsýndan gayet normal ve sýradan olan bu video bir baba ile oðlunun iliþkisini inceleme anlamýnda müthiþ ilham verici.
NEDEN MÝ?
Çünkü bugünün gençliði ailesiyle ilgili iki temel sorun ile karþý karþýya.
1.Ýlgisiz anne-baba
2.Ýlgili anne-baba
Nasýl yani? Ýlgili anne-baba neden sorun olsun bir genç için?
Çünkü ayarýmýz yok. Anne-babalar doðru þekilde dizayn edemiyor aradaki mesafeyi.
Ýskandinav ülkelerinde ilkokul önlerine gittiðinizde þaþýrýrsýnýz. Çünkü anne ya da baba gelmiþ, çocuðunu arabada beklemektedir. Bu çocuk 7-10 yaþ aralýðýnda ilkokul çocuðu, hatýrlatýrým.
Ayný yaþ grubunda Türkiye’ye bir göz atalým, anneler ders bitimiyle birlikte dalýyorlar sýnýfa. Çocuðun suluðunu, beslenme çantasýný, silgisini, defterini toparlýyor.
Tahtadakileri defterine geçirmekte geç kaldýðý için aðlayan çocuða Finlandiyalý anne, “Üzgünüm, zamanýný doðru yönetmeyi öðrenmelisin” derken Türk annesi hiçbir þey demiyor zira oturup çocuðunun defterine harýl harýl tahtadakileri geçirmekle meþgul.
Anne-babalarýn ilgisizliði çocuðu kopuk, baþýna buyruk hale getirirken aþýrý ilgisi de çocuðu hiçbir iþini kendi baþýna yapamayan, yardýma muhtaç, beceriksiz, pýsýrýk hale getiriyor.
BEBEÐÝN GAZINI ÇIKARTMAK
Bizim için olmazsa olmazdýr, bebeði omuza yatýrýp sýrtýný sývazlayarak çocuðun gazýný çýkarmasýný saðlamak. Hatta o kadar, öylesine ki sanki bebeðin yaþamýný devam ettirebilmesi için gereken bir yaþamsal fonksiyondur.
Oysa gerçekte bu hareket bebek için çok zararlýdýr. Çocuklarýný hurafelerle deðil bilimsel verilerle yetiþtiren ülkelerin anneleri asla bebeðinin gazýný çýkarmaz. Bebeklerini yüzüstü yatýrýrlar, bebeðin bedeni bir süre sonra kendi kendine hazmý saðlar ve uykuya dalar.
PEKÝ YA PARAÞÜT?
Paraþüt videosu gerçek anlamda doðru bir örnek.
Çünkü;
1.Baba panik yapýp hata yapmýyor, sakin ve soðukkanlý davranýyor. Ailelerin çocuklarýnýn karþýlaþtýklarý zorluklarda en çok zorlandýðý davranýþý sergiliyor. Biz ise çocuðumuzun baþýna bir þey geldiðinde ya da bir hata yaptýðýnda öyle büyük tepkiler gösteriyoruz ki, çocuklarýmýz da becerebildiði kadar saklama yoluna gidiyor hatalarýný, olay kartopu etkisiyle büyüyor, maliyeti 1 olacakken 10 oluyor, 100 oluyor, bazen geri dönülmez oluyor.
2.Çocuðuna ihtiyaç duyduðu anda ve ihtiyaç duyduðu kadar destek oluyor ve geri çekiliyor. Bizim ülkemizde böyle bir durumda çocuða “Hay senin yapacaðýn iþe ben!” diye diye baþlardý, sonrasýnda bir daha asla paraþüt yaptýrmamaya, yasaklamaya kadar gidebilirdi doðrusu.
3.Videonun devamýný görmüyoruz ama iniþi yaptýktan sonra ona kýzmak, baðýrýp çaðýrmak yerine neden hata yaptýðýný, sorunun neden kaynaklandýðýný, bir daha böyle bir þey olursa nasýl davranmasý gerektiðini konuþtular muhtemelen. Bizde ise anne sürekli söylenen, baba da problem artýk durdurulamayacak noktaya gelene kadar hiç konuþmayýp sonra patlayan görevler edinmiþ durumda.
Anne-baba çocuðu için bir gemi kaptaný deðil, bir deniz feneri olmalý. Bir kriz çýktýðýnda “çekil þuradan” deyip dümenin baþýna geçmemeli, biraz uzaktan ona doðru yolu göstermeli.
Unutmayalým, biz çocuklarýmýzý ne kadar korumaya çalýþýrsak çalýþalým bir de bizden sonraki hayatlarý var. Unutmayalým, biz ne kadar korursak koruyalým bizim olmadýðýmýz yerlerde savunmasýz ve dirençsiz yakalanacaklar.
Ve son olarak, kesinlikle unutmayalým, insan hata yapan bir varlýktýr, çocuk ise bu sürecin en yoðun hata yapýlan dönemidir. Hata yapmadan, denemeden öðrenemezler.
Ve çocuklarýmýzý evden çýkmayan, hiçbir þeyi görmeyen-bilmeyen bireyler gibi deðil, nereye giderse gitsin kendini koruyabilecek, cesur ve güçlü bireyler gibi yetiþtirmeliyiz.
Çünkü gemiler limanda güvendedir ama gemiler limanda yatmak için yapýlmazlar.