Google’da bir arama yaptým:
‘Babacan kalacak mý, gidecek mi’...
Ýlk sayfada çýkan sonuçlar, diðerlerine bakmaya ihtiyaç býrakmadý.
Seçim sonrasý bakanlýk senaryolarýyla ilgili deðildi aramam...
Ekonomiden Sorumlu Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan’ý ‘ekonomik istikrarýn temsilcisi’ olarak gören -ki gerçekte de istikrarýn temsilcilerinden biridir- ‘muhalif’ gazete ve yazarlarýn, Babacan’ýn CHP’nin vaatlerine getirdiði eleþtirilere nasýl bir tepki verdiðini görmek istedim.
Bol sýfýrlý vaatlerin ‘halka dokunan vaatler’ olduðunu yazanlar, bu konuda ‘otorite’ olduðu su götürmez olan ve kendilerinin de bu hakkýný teslim ettiði kiþiden gelen eleþtirilere kayýtsýz kalamaz;
“Biz CHP’nin vaatleri yapýlabilir þeylerdir, kaynak sorun deðil derken, bizim de otoritesini kabul ettiðimiz Babacan aksini söylüyor; bir daha bakalým, acaba taraftarlýðýmýzdan dolayý erken mi heyecanlandýk” derler...
Diye düþünüyordum...
Kýsa bir tarama, hayal kurduðumu gösterdi.
Babacan, ‘hükümet kötü ama Babacan iyi’ diyebileceklerini düþündükleri konularda söyledikleri manþete çekilecek bir isimdi onlar için...
Karþýlýksýz vaatlere iliþkin ‘net’ tespitlerini ortaya koyduðunda ise ‘Kaynak tartýþmalarýna o da katýldý’ baþlýklý kýsa haberlerde yer bulabildi ancak.
Ne dedi Babacan, son birkaç konuþmasýndan özetle aktarýyorum:
- 13 yýldýr iktidarda olan partinin ekonomiden sorumlu Baþbakan Yardýmcýsý olarak konuþuyorum; ne kadar harcama getiriyorsanýz o kadar vergi getirmek, ilave borçlanmak ve para basmak zorundasýnýz. Nihayet IMF’den kredi kullanmaya mecbur duruma düþersiniz.
- Bizden önceki iktidarlar artan harcamalara karþýlýk yeni vergiler salmýþtýr.
- Ak Parti, Türkiye’yi milli gelirinin yüzde 74’ü kadar borçla devraldý; þu an milli gelirin yüzde 33’ü kadar borcumuz var.
- Biz milli geliri arttýrdýk, oradan harcamalarý yaptýk, hazýrdan, milletten alarak deðil.
- ‘Seçim ekonomisi’ tabirini sözlükten biz çýkardýk. Hep gerçekçi olduk, ne aldatan ne de aldanan olduk.
- Yunanistan da AB’den para aldý, bol keseden daðýttý; sonunda ne oldu geçen yýl 100 bin memur iþten atýldý. Memur ve emekli maaþlarýný düþürdüler.
- 13 yýlda bütün toplum kesimlerinin geliri arttý. Basamak basamak artmaya devam edecek.
- Piyasalar, iþ çevreleri bunlara inansaydý, ‘bu kadar para harcanacaksa, devlet piyasadan borçlanacak, faizler artacak’ diye bugünden faizler yükselirdi.
- Seçim beyannamesiyle anlýyoruz ki kendilerinin de iktidar olma hedefi yok. Olsaydý, böylesine sorumsuz olmazlardý.
***
Herþeye raðmen CHP’nin vaatleri, geçim zorluðu çeken veya gelirini yeterli görmeyen kitlelere hitap etmesi açýsýndan önemli. Seçim sonuçlarý, bu vaatlerin CHP oylarýna etkisi olduðunu gösterirse, gerçekleþmeyecek bile olsa vaatlere umut baðlamýþ bir kitle var demektir. Bu görünenlere, zor durumda olduðu halde CHP’ye güvenmediði için oy vermeyen kitleyi de eklemek gerek. Ve bu vatandaþlarýn durumu yeni hükümetin ilk iþi olmalý.
***
HDP’nin beyannamesi ise daha enteresan.
Para vermeye dayalý benzer vaatlerin dýþýndakilere bakýnca, Türkiye halklarýndan çok, California veya Amsterdam’daki halklara hitap ediyor gibi...
Londra, Berlin, Washington (özellikle üçüncü sýrada yazdým) veya Paris’tekilere de diyebilirdim...
Din derslerini, Diyanet’i kaldýrmak...
Üstelik bunu dindarlýk konusundaki hassasiyetleri en iyi bilinen Kürtler adýna söylemek!..
1915’te neler olduðunu en iyi bilen Kürtlerden oy isterken ‘soykýrým’ konusunda diaspora esnafý ile dayanýþmak!
Bir de ‘beyannameyi LGBT ile yazdýk’ var tabii...
Ayrýntýsýný HDP adaylarý Kürtlere anlatýr...
Yani sanýrým...
HDP, barajý aþmak için deðil, aþmamak için ancak bunlarý konuþabilirdi...
HDP’nin seçim beyannamesi ‘Türkiye halklarýndan’ oy almaya yönelik deðil, ‘batýlý himmetçilerinden aferin almaya’ yönelik...
Enteresan bir seçim olacak...