Babacan'ýn siyaseti çok çirkinleþti…

Cumhurbaþkaný Erdoðan bu hafta AK Parti Grup Toplantýsýnda yaptýðý konuþmada, "Güney sýnýrlarýmýzý korumada yeni bir safhaya geçiyoruz" dedi.

Yeni bir safha, bundan önceki 4 sýnýr ötesi harekâtý tamamlama özelliðine sahip. Bütün güney sýnýrýmýz boydan boya güvenli bir hatta kavuþacak.

Yeni safhanýn, Rusya-NATO savaþ halinin ortasýna denk gelmesi, ayrýca bir kader denk noktasý.

Öyle ki, Türkiye-Rusya, Türkiye-ABD/NATO iliþkilerinde temellerin sarsýlmasý söz konusu.

Velhasýl büyük bir baþlangýcýn arifesindeyiz.

Türkiye, bölücü terör örgütü PKK ile mücadelesinde pek çok oynaklýðý, dengeye kavuþturma baþarýsýný göstermek zorunda.

Dýþarýda, Türkiye-Batý iliþkileri oynak bir zeminde. Bu zemine gerçek müttefiklik temelleri bir türlü atýlamýyor.

Sadece iki örnek, ne demek istediðimizi açýklar.

Ukrayna-Rusya savaþý, Ýsveç ve Finlandiya'nýn NATO'ya üyelik zaruretini getirdi. Türkiye'nin veto þartý, ABD ve Avrupa öncü devletlerinin nevrini döndürdü. Þu anda büyük þaþkýnlýk yaþýyorlar.

Türkiye'nin eli çok kuvvetli. Madem NATO bir güvenlik örgütü, öyleyse Türkiye'nin güvenliðini tehdit eden FETÖ ve PKK terör örgütleri nasýl oluyor da Avrupa devletlerinden himaye görüyor.

Ýkincisi; söz Ýsveç ve Finlandiya'dan açýlmýþken, nasýl oluyor da ABD, Suriye'nin kuzeyindeki PKK yapýlanmalarýna PYD ve YPG'ye sýnýrlarýmýzýn dibinde terör devleti kurdurmaya çabalýyor?

Bu kaypak/çürük zemin böyle devam edemez.

Türkiye kararlýdýr ve geliyor gelmekte olan...

Ýçeriye gelince.

Ýçerdeki kaypak zemin de milletimiz lehine dengeye getirilmelidir.

6'lý masadan, PKK'nýn partisi HDP'den söz ediyoruz.

HDP, muhtemel harekâtýmýzý, savaþ politikasý olarak nitelendirip, Türkiye'yi; "bölgeyi Kürtlerden arýndýrarak IÞÝD'e koridor oluþturabilir miyiz' çabasý içinde gösteriyor. Hem de bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatýsý altýnda dillendiriyor. Hem de IÞÝD'le en büyük mücadeleyi Türkiye verirken bu çarpýtmayý yapýyor.

Devlet ve millet olarak bu kaypaklýðý daha ne kadar sineye çekeceðiz.

Bu dengesizlik artýk bitmelidir/bitirilmelidir.

Ýktidar hýrsý ile Erdoðan'a vefasýzlýk edip, nankör siyasetin en çirkin örneðini sergileyenlere ne demeli.

Ali Babacan mesela. Partisinin genel merkezinde düzenlediði haftalýk deðerlendirme toplantýsýnda CHP/HDP aðzý ile nasýl da konuþtu...

Dediðine bakýnýz:

"Olasý Suriye operasyonu ile ilgili niyetlerinden þüphe duyuyoruz. Onun için hükümete soruyoruz: Ülkedeki sorunlarýn üstünü, sýnýr ötesi bir operasyonla örtmek mi istiyorsunuz? Bugüne kadar aklýnýza gelmedi de niye bugün gündeme getiriyorsunuz?"

Evet, bu lakýrdý, bir siyaset ergenine deðil, AK Parti hükümetlerinde 12 yýl bakanlýk yapmýþ birine ait. Yazýklar olsun...

Muhtemel sýnýr ötesi harekâtýmýzý desteklemeyenler, bu milletin evladý deðildir, devletimizin de düþmanýdýr.

Artýk ne etki ajanlarýnýn, ne 5. Kol faaliyeti yürütenlerin, ne yalanlarla algý operasyonu yürüten kifayetsiz muhterislerin aðýz kokusunu çekmek zorunda deðiliz.

Son günlerde parça parça görülen ahlaksýzlýklarýn, milletimizin damarýna basan provokasyonlarýn tek bir amacý var.

Türkiye'nin yönetilemez olduðunu, "memleket bunlar yüzünden ne hale geldi" yaygarasý eþliðinde, kaos zemini hazýrlýðý için kullanan organize bir hýyanet var.

Bu hýyanette en büyük pay, hala her alanda kripto elemanlarý ile fitne tezgâhlarý kuran FETÖ'nündür.

Türkiye'nin büyük bir harekât öncesi iç cephesini sarsmaya çalýþýyorlar.