Türkiye; toplumsal duruþ ve siyasal tercih açýsýndan tam bir kutuplaþma içerisinde. Kestirmeden söylerseniz, Erdoðan karþýtlarý/düþmanlarý ile Erdoðan destekçileri/dostlarý þeklinde bir ayrýþma var.
696 sayýlý KHK'da yer alan “sivillere yargý muafiyeti” hükmü ile ilgili tartýþmanýn özünde de bu var. FETÖ tutuklu ve hükümlülerinin, duruþmalarda badem kurusu tek tip elbise giymesi konusundaki tartýþmanýn özü de böyle...
Ýstisnalar hariç, 16 Nisan referandumundaki ‘Evet’- ‘Hayýr’ bloklarý diye isimlendirebileceðimiz bu iki blok, þu belli baþlý olaylarýn hepsinde, “Erdoðan düþmanlýðý ya da Erdoðan dostluðu” duruþlarýný/çizgilerini korudular:
‘Hayýr’ bloðu: MÝT müsteþarýnýn 7 Þubat 2012’debir savcý tarafýndan ifadeye çaðrýlmasýný sahiplendiler. Gezi olaylarýna destek verdiler. 17/25 Aralýk’a “yolsuzluk soruþturmasý” dediler. MÝT týrlarýnýn durdurulmasýna, “hükümet, terör örgütlerine silah gönderiyor” diyerek sahip çýktýlar. Cumhurbaþkanlýðý seçiminde Erdoðan karþýsýndaki Ekmeleddin Ýhsanoðlu isminde birleþtiler. 15 Temmuz darbe giriþiminin önlenmiþ olmasýndan rahatsýzlýk duydular. Nitekim ilk fýrsatta FETÖ’nün “kontrollü darbe”, “tiyatro” algýsýna sahip çýktýlar. 16 Nisan’daki referandumda Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine ‘Hayýr’ dediler.
‘Evet’ bloðu:MÝT Müsteþarýnýn FETÖ’cü savcý marifetiyle ifadeye çaðýrýlmasýný, Erdoðan’a karþý savaþ ilaný olarak gördüler. Gezi olaylarýnýn, siyasi darbe giriþimi olduðunu gördüler, Erdoðan’ýn arkasýnda kenetlendiler. 17/25 Aralýk’ýn, “yolsuzluk” susturucusu takýlmýþ bir darbe olduðunu bildiler, karþý çýktýlar. “Menderes’i, Özal’ý yediniz, Erdoðan’ý vermeyeceðiz” dediler... Cumhurbaþkanlýðý seçiminde Erdoðan’ý desteklediler, ilk turda seçilmesini saðladýlar. 15 Temmuz darbe giriþiminde hiç tereddütsüz sokaða fýrladýlar. “Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan” inancýyla Erdoðan’ýn çaðrýsýný, Çanakkale’ye koþar gibi sahiplendiler. Þehit oldular, gazilik payesi aldýlar. Vatana, devlete, demokrasiye sahip çýktýlar, FETÖ ihanetini sinelerinde söndürdüler. 15 Temmuz’un FETÖ eliyle tezgâhlanmýþ bir ihanet olduðundan asla þüphe etmediler. FETÖ’cü hainlerin emniyet/yargý/TSK içerisindeki darbeci elemanlarýnýn, mahrem imamlarýnýn, ByLock’çu Gülenistlerin yargýlanmasýna destek verdiler.
Ýþte bugün tartýþýlan iki konuda, iki blok da çizgisini devam ettiriyor.
Hayýr bloðu: Sivillerin terör eylemlerine müdahalesi suç sayýlmýyor, bu iç savaþ çýkarýr. “Terörle mücadele ediyoruz” diyenler karþý tarafý boðazlayacak… Tek tip elbise faþist uygulamadýr.
Evet bloðu:15-16 Temmuz’da millet meþru müdafaa hakkýný kullandý. Meþru müdafaa suç deðildir. Darbecilere geçit mi verilseydi… “Kontrollü darbe” diyenler yarýn kahraman gazilerimizi yargýlamaya kalkabilir. Darbecilere karþý mücadele edenler, yargýlamadan muaf tutulmalýdýr…
Söz konusu kararnamedeki iki hususu da ‘Evet’ bloðu içinde mücadele eden biri olarak ben de destekliyorum.
15 Temmuz darbe giriþimine geçit vermeyen sivilleri, hukuken korumalýyýz. Darbecilerle mücadele edilmesini cesaretlendirmeliyiz. Bu ülkede FETÖ gibi, vesayetin cuntalarý gibi bir daha darbe düþünecekler bilmeli ki, 15 Temmuz ruhu yine þahlanacaktýr. Bu milleti demokrasiye, devlete, vatana, bayraða sahip çýkmaktan kimse alýkoyamaz. Hukuka, insan haklarýna gerçekten sahip çýkmak, darbecilerin karþýsýna dikilmekle olur.
FETÖ’cülere, duruþmalara gider gelirken ve duruþma esnasýnda badem kurusu elbise giydirilmesine gelince. Fetullah Gülen haininin en iyi bildiði þey psikolojik harptir. Hala Amerika’dan, Avrupa’dan, içerde belli medya üzerinden, CHP destekli psikolojik harp yürütüyor. Fuat Avnili psikolojik algý operasyonlarýný unutmadýk.
F. Gülen’in moralini en çok bozan, kendisine psikolojik harp uygulanmasýdýr. Mesela, “ilkokulu dýþarýdan bitirmiþ emekli vaiz” dediniz mi kimyasý bozulur, bir hafta kendisine gelemez.
Þimdi bu badem kurusu elbiseler giydirilmesi var ya, FETÖ’ye karþý yapýlmýþ en esaslý psikolojik hamledir.
Þimdiden FETÖ tutuklu ve hükümlülerinin, kripto FETÖ’cülerin, firardaki Gülenistlerin dünyalarý alt üst oldu. Moralleri bu güne kadar hiç böylesine bozulmamýþtý…