Baðdat’ýn maskaralýðý

Bu yazýyý yazdýðýmda Kuzey Irak’ta referandum devam ediyordu.

Sonucu belli bir referandum, ama önemli deðil.

Önemli olan Erbil’in baðýmsýzlýðýný ilan edip etmeyeceðidir.

Ederse asýl kaos o zaman çýkacaktýr, etmezse yine kaos sebebidir çünkü Erbil bu sonuçlarý elinde bir koz olarak sürekli kullanacak ve bölgedeki terör örgütlerini tahrik edecektir.

***

Türkiye’yi yakýndan ilgilendiren en önemli noktalardan birisi referandumun bölücü terör örgütünü tahrik ederek terör eylemlerinin týrmanmasýdýr.

Referandum hem terör tehdidini hem de bölünme tehdidini kamçýlar.

Irak’ýn bölünmesiTürkiye’nin bütünlüðünü de tehdit eder.

Erbil’in tek baþýna Türkiye’yi tehdit edecek bir adým atmasýnýn mümkün olmadýðýný söylemeye bile gerek yok.

Erbil masum bir referandum yapmýyor. Baþta ABD olmak üzere bölgedeki güçlerin desteðiyle bu iþe giriþiyor.

***

Dikkat edelim, ABD referanduma karþý deðil sadece ‘þimdi yapma, zamaný deðil’ diyor!

Baðdat yönetiminin muhalefeti ise tamamen komedi.

Erbil’i bu noktaya getiren bizzat Baðdat yönetimidir.

Hem öyle komedi ki açýklamalarýyla ‘aman yapmayýn’ diyor, icraatýyla devam mesajý veriyor.

Mesela anayasaya göre tartýþmalý bölge Kerkük’te görev yapan Baðdat merkezi hükümetine baðlý güvenlik birimleri, referandumun güvenliði için görevi Kürt güvenlikçilere teslim ediyor!

***

Ýþin bu noktaya gelmesinin birinci müsebbibi Erbil ise ikincisi belki de birincisi Baðdat yönetimidir!

Baðdat yönetimireferandumun anayasaya aykýrý olduðunu ilan ederken bizzat kendisi bu aykýrýlýðý körüklemiþtir.

Kerkük’ün statüsü için anayasaya göre 2007 yýlýna kadar sonuçlanmasý gereken referandumu Baðdat yönetimi ihmal ederek ilk anayasa ihlalini kendisi yapmýþtýr.

Hem görevini yapmýyor, hem referandumda Kerkük’ü Erbil güçlerine teslim ediyor hem de referanduma karþý çýkýyor.

Tam bir maskaralýk.

***

Öte yandan Erbil’in eline bir yýðýn koz verip þimdi referanduma karþý çýkarken açýkladýðý talepler Erbil’i vazgeçirmek bir yana inatlaþmaya teþvik ediyor.

Erbil ile Baðdatarasýndaki ihtilafýn Kürt halkýnýn özgürlüðü ve haklarýndan ziyade yönetimler arasýndaki siyasi/ekonomik ihtilaflar olduðunu bunun da masada çözülebileceðini daha önce yazdým.

Þimdi Baðdat yönetimi ayrýlýðý tahrik edercesine Erbil yönetimindensýnýrlarý ve havaalanlarýný merkezi yönetime teslim etmesini istiyor. Bunun, basiretsizlik deðilse bölgenin parçalanmasýný öngören senaryoya hizmet etmekten baþka bir anlamý yoktur.

***

O senaryo güney sýnýrlarýnda Türkiye’yi tehdit ederek gerçekleþmektedir.

PKK bölücüterör örgütüne ABD desteði bilinmeyen bir gerçek deðildir. ABD’nin Erbil’e desteði için delil aramaya gerek yok. Tek baþýna Ýsrail’in referandumu desteklemesi bile delil olarak yeterlidir. Ýsrail demek ABD demektir.

Problemin kaynaðýbaþta ABD olmak üzere bölgedeki emperyal güçlerdir.

Referandumun en çok tehdit ettiði ülke ise Türkiye’dir.

***

Referandum sonucu, hem bölücü PKK’yý, hem güneyimizde ABD tarafýndan kantonlar oluþturularakdesteklenen PKK uzantýsý PYD’yi cesaretlendirecek, dolayýsýyla terör eylemlerini týrmandýracak bir etkileme gücüne sahiptir.

Bu durum Türkiye’nin güvenliðini tehdit etmektedir!

Yapýlmasý gereken maþalarla uðraþmak yerine maþayý tutan elle ve o eli dengeleyecek güçlerle meseleyi halletme yoluna gitmek ya da Fýrat Kalkaný benzeri bir operasyonla senaryolarý boþa çýkarmaktýr!

Mesele baðýmsýzlýk hak hukuk falan deðil!