Baðýmsýz olmak ve inanç özgürlüðü

Bütün dünyanýn peþinde koþtuðu petrole sahip olan bu yüzden de baðýmsýzlýðýný ve millet olma kavramýný hakkýyla yaþayamayan Arap milletleri ne yazýk ki ellerindeki petrolün getirdiði maddi imkanlarý gerektiði gibi kullanamadýlar; eðitim, saðlýk, dünya politikalarýnda bir söz sahibi olma ve birçok þey... Sinema da bunlardan biri... Çünkü sonuçta sinema dünyanýn en etkili propaganda aracý. Petrolden gelen bu kadar para varken, ne dinlerini ne de dünya kamuoyu üzerindeki  etkinliklerini artýracak filmler çekemediler. Bu noktada biraz bize benziyorlar aslýnda. Bizim sinemamýz da bu konuda yetersiz; kendi milletine arkasýný dönmüþ... Neyse biz konumuza dönelim. Yýllar içinde bir Çaðrý filmi ve Ömer Muhtar adam gibi çýkmýþtýr Arap coðrafyasýndan. Halbuki Müslümanlýðý anlatmak, ayný zamanda Müslümanlar için de fikir tartýþmalarý yapmak için bu tür üretimler çok önemli. Kara Altýn filminin yapýmcýsý Ben Ammar 1976’da Star Wars’un çekimleri için George Lucas’ý Tunus’a gelmeye ikna edince önemli bir kariyerin saðlam adýmlarýný atmýþtý. O yýl Hans Ruesc’ýn “South of the Hear” romanýný okuduðunda bunu film yapmayý kafasýna koydu. Roman 1930’larda birbiriyle savaþ halindeki iki Arap kavminin hikayesini anlatýyor.

Banderas Emir rolünde

Aralarýndaki savaþýn sebebi tabii ki petrol. Epik bir hikaye aslýnda. Ama bu roman Jean-Jacques Annaud’nun eline geçince bambaþka katmanlar kazanmýþ. Ýki ayrý kavmin insanlarý ve liderleri Arap milletinin iki ayrý anlayýþýný resmediyor. Mark Strong’un canlandýrdýðý Sultan Amar ve kabilesi daha tutucu, Batý’ya þüpheyle bakan, “Petrolü Batýlýlar kullanýr, biz bir yere gitmek için deve kullanýrýz. Petrol þeytan iþidir” mantýðýyla yaþayan ama bunun yanýnda inanç ve maneviyat anlamýnda daha güçlü bir kavim. Antonio Banderas’ýn canlandýrdýðý Emir Nesib ve kavmi ise petrolün zenginliklerinden sonuna kadar yararlanma isteðinde olan, bu yüzden de Batýlýlara sýrtýný dayamýþ ama bunun sonunun sömürgeleþme olacaðýný bildikleri halde önemsemeyen yani millet olma kavramýna arkasýný dönmüþ bir kavim. Bu iki kabile arasýnda eskiye dayanan sürtüþme aralarýndaki bir bölgenin tarafsýz kalmasý þartýyla tatlýya baðlanýr. Fakat geleneklere göre Sultan Amar iki oðlunu Emir Nesib’e vermek zorundadýr. Onlarýn yarý esir hayatý bu anlaþmanýn garantisi olacaktýr. Bu iki kardeþten küçük olaný Auda çok kitap okuyan kardeþinden farklý olarak liderlik vasýflarýndan çok, bilgiye önem veren bir yapýdadýr. Emir Nesib’in kýzý çocukluðundan itibaren Auda’ya aþýktýr. Fakat yýllar sonra Amerikalýlar gelir ve baðýmsýz kalmasý gereken toprak parçasýnda çok deðerli petrol yataklarý olduðunu söylerler. Emir Nesip bu petrolün sahibi olmalýdýr. Ve sürtüþme iki kabileyi tekrar savaþa sürükler.

Batýya eleþtiri oklarý

Auda ise bu savaþýn içinde hiç beklenmeyen bir pozisyona gelir. Yönetmen Jean-Jacques Annaud filmin dilini öyle bir ayarlamýþ ki hem ABD’yi arkasýna almýþ günümüz Arap liderlerini hem de Batý’nýn doymayan petrol iþtahýný yerden yere vuruyor. Filmin önemi bunla da sýnýrlý deðil. Öyküde Prens Auda’nýn babasýnýn yanýnda kalan bir de üvey kardeþi vardýr: Ali. Bu üvey kardeþ bilime aþýktýr ve doktorluk eðitimi almýþtýr ama babasý tarafýndan bu özellikleri Ýslam bilgisine sýrt dönmek olarak algýlanmýþ ve küçük görülmüþtür. Auda ve doktor kardeþi bütün bunlara raðmen babalarý için savaþýrlar ve küçük kardeþ bu sýrada vurulur. Auda ölmek üzere olan kardeþine “Kardeþim lütfen Allah’a sýðýn” der, Ali ise þöyle cevaplar: “Beni ezen ayaðý mý öpeyim?” Auda devam eder: “Öldükten sonra bir melek gelecek yanýna hangi tanrýya inandýðýný soracak, ne diyeceksin?” Ali zar zor cevaplar:  “Allah”. “Melek soracak hangi peygambere inanýyorsun?”: “Muhammed”. “Hangi dine inanýyorsun?” “Ýslam” der ve Ali ölür. Bu sahne belki kaba bir propaganda olarak algýlanabilir. Ama filmin bu küçücük sahnesindeki Ali’nin yaþadýðý deðiþim inananlar için bambaþka etkilere sahip. Yönetmen bu sahneyle Müslüman inancýný ve Batý medeniyetini birleþtiriyor. Ýnançsýz bir bilimin kimseye yararý olmadýðýný, inancýn ise bilimin ýþýðýyla aydýnlandýðý zaman en doðru þekli alacaðýný anlatýyor. Doðru bir Müslümanlýk, doðru bir insanlýk ve biraz da yürek acýsý. Kaçýrýlmamasý gereken bir film.

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Orijinal adý:  Black Gold

Yönetmen: Jean-Jacques Annaud  

Senaryo: Menno Meyjes,

Jean-Jacques Annaud

Oyuncular: Tahar Rahim, Mark Strong, Antonio Banderas, Freida Pinto, Riz Ahmed, Jamal Awar, Eriq Ebouaney

Tür: Macera , Dram

Yapým: 2011- Katar

Fransa - 129 Dakika

Vizyondakiler

Hayatýmýn Tatili

ÝNGÝLÝZ bir grup emekli arkadaþ emekliliklerinde lüks ama daha ekonomik Hindistantatilinde beklediklerinden çok daha farklý deneyimlerle karþýlaþacaklardýr.

FÝLMÝN KÜNYESÝ:

Orijinal Adý: The Best Exotic Marigold Hotel. Yönetmen: John Madden. Oyuncular: Judi Dench, Tom Wilkinson. Tür: Dramatik komedi, Yapým: 2011/Ýngiltere

Pazarlarý Hiç Sevmem

ÇEKÝMLERÝ Ege’nin Tire, Ödemiþ, Gökçen ve Birgi kasabalarýnda ve Ýstanbul’da gerçekleþtirilen film yaþamlarýnda zorlu dönemlerden geçen iki insanýn birbirlerine destek olma sürecini beyazperdeye taþýyor.  Film 27 Nisan 2012’de vizyona girecek

FÝLMÝN KÜNYESÝ:  Yönetmen: Rezzan Tanyeli. 

Senaryo: Rezzan Tanyeli.  Oyuncular: Ayþen Gruda, Melisa Sözen, Ezgi Mola, Hasibe Eren, Umut Kurt, Þebnem Dilligil. Tür: Dram,  Yapým: 2012 - Türkiye

Dehþet Kapaný

beþ  kafadar arkadaþ tatile çýkar ve ormanýn derinliklerinde terk edilmiþ kulübe bulur. Baþta her þey normal gibi görünür, göle girer, parti yapar ve eðlenirler. Fakat bu kulübede ters giden bir þeyler olduðunu fark etmeleri uzun sürmeyecektir.

FÝLMÝN KÜNYESÝ: Orijinal adý: The Cabin in the Woods, Yönetmen: Drew Goddard. Oyuncular:  Chris Hemsworth, Fran Kranz, Richard Jenkins, Bradley Whitford. Tür: Korku,Gerilim,  Yapým: 2011 - ABD

Blue Ray ve DVD'ler

Peaceful Warrior (2006)

Victor Salva imzalý Peaceful Warrior’a ‘jimnastik filmlerinin Son Durak’ý diyebiliriz. Sürükleyici ve merakla izlenen bir yolculuk sunuyor. 

DVD: Menüyü ‘erkek bedeni’ne baðlayan ürünün anamorfik aktarýmda stüdyo filmlerini aratmadýðý söylenebilir. Film: 5 / DVD: 3

Aþkýn Ýkinci Perdesi (Late Bloomers) (2010)

Fidel’in Yüzünden ile hem siyasi hem de samimi bir ‘çocuðun gözünden yaþam’ filmi sunan Costa-Gavras’ýn kýzý Julie Gavras, yönetmenlik kariyerinin ikinci halkasýnda yaþý kemale ermiþ iki karakterin aþkýna uzanmýþ. Isabella Rossellini ve William Hurt’ün güç verdiði bu evli çiftin, bunalýmdan aydýnlýða çýkýþlarý ise ana meseleye dönüþmüþ. Film: 3  DVD: 2