Baðýmsýz siyaset ve baðýmlý ekonomi

Siyaset sahnesinde baktýðýmýzda hýzla deðiþen bir Türkiye ile karþý karþýyayýz. Hem iç dinamikler olarak büyük deðiþim gösteriyoruz hem de dýþ dinamiklerde büyük rol deðiþimi içerisindeyiz.

Ýçerde baskýcý bir yönetim ve dýþarýda pýsýrýk pasif yöntem artýk terk edildi.

Ben bu tabloyu þu þekilde izah edeceðim. Ýdare eder düzeyde eðitim almýþ, oldukça zeki ve çalýþkan bir delikanlý ülkeyiz. Bu genç delikanlý ya baskýcý bir rejimle isyana sevk edilecekti veya dýþarýda da kendini gösterecekti.

Birinci þýk bölünme, parçalanma, kapanma, zayýflama modelinin tüm unsurlarý ile hayata geçirilmesiydi. Kýsaca Özal sonrasý 2001'e kadar uygulanan politikalardý.

Ýkinci þýk ise baþarý ve büyümeye odaklýydý. Elbette meydana çýkýþýn riskleri de vardý.

Türkiye iki alanda çok önemli deðiþim ve hamleler yapýyor. Birincisi siyaset dedik; ikincisi de savunma sanayi.

Dýþ baðýmsýzlýk üzerine oturan bu hamleler bir biri ardýna geliyor. Lakin bilinenin aksine Türkiye siyasette ne kadar baðýmsýzlaþýyorsa ekonomide de o kadar baðýmlýlýðý artýyor.

Özel sektör sanayinin dýþ baðýmlýlýk oraný yüzde 80'lere ulaþtý. Finansal baðýmlýlýk ise cari açýk üzerinden her yýl artýyor.

Sorun cari açýk deðil; sorun sanayinin ve finansýn neden dýþ baðýmlýlýðýnýn artýþýdýr. Aþaðýdaki tabloya kýsaca bakýn:

1996-1997 yýllarýnda yüzde 7,0 ve 7,5 büyüyoruz. Enerji ithalatý çýktýðýnda cari açýðýmýz kalmadýðý gibi 3 milyar dolarýn üzerinde fazlalýk görürsünüz.

On yýl sonraya gelin. 2006 yýlýnda yüzde 6,9 büyümeyi enerji dýþýnda da cari açýkla ancak gerçekleþtirebilir olduk.

Ya 2001- 2011 yýllarýndaki büyüme. Ýnanýn çok daha sorunlu ve baðýmlý.

Türkiye enerji dýþýnda dýþ açýk vermeden artýk yüzde 3-4'lerin üzerinde büyüyemez hale geldi. Bu tablo bizi 2001 krizi ile uygulamaya alýnan ekonomik modele getiriyor. Türkiye 2001 sonrasý Sanayi büyümesi yerine mali sektör (Bankacýlýk) büyümesine geçti.

Türkiye 2006 yýlýnda IMF programýný ciddi þekilde dýþlayarak reel sektör odaklanmasýna geçebilirdi. Oysa finansal büyüme modeli ýsrarla uygulandý.

Hatta 2009 krizi ile üretimsiz büyümenin sýkýntýlarý anlaþýlýrken maalesef yine kamu açýklarý özel sektör ve sanayi kesimi üzerinden kapatýlýr oldu.

Maliye ve para politikasý

Sanayi politikasýný baskýladý.

Üretim üzerine kurulmasý gereken ekonomi politikasý IMF'nin 2001 sonrasý inþa ettiði tüketim üzerine kurulu politika olarak  uygulanmaya devam etti.

Bugün derin yapýlarýný tasfiye etmiþ Akdeniz havzasý ülkelerinin neden Avrupa'nýn ayný zamanda en fazla kriz yaþayan ülkeleri olduklarýný ne zaman anlayacaðýz.

Bu politikanýn amacý sadece ekonomi olarak görülemez. 2011 sonu ile 2012 baþlarýnda ilk provasý da yapýlmýþtýr.

Yýllar

Net Enerji Ýthalatý

Cari Açýk

Baðýmsýz Açýk

GSMH Büyümesi

1996

    5 641

-2.437

    3 204

7,0%

1997

    5 876

-2.638

    3 238

7,5%

1998

    4 250

2.000

    6 250

3,1%

1999

    5 040

-925

    4 115

-3,4%

2000

    9 211

-9.920

-     709

6,8%

2001

    7 895

3.760

    11 655

-5,7%

2002

    8 512

-626

    7 886

6,2%

2003

    10 595

-7.515

    3 080

5,3%

2004

    12 978

-14.431

-    1 453

9,4%

2005

    18 614

-22.309

-    3 695

8,4%

2006

    25 292

-32.249

-    6 957

6,9%

2007

    28 735

-38.434

-    9 699

4,7%

2008

    40 749

-41.524

-     775

0,7%

2009

    25 984

-13.370

    12 614

-4,8%

2010

    34 028

-46.643

-    12 615

9,2%

2011

    47 579

-76.986

-    29 407

8,5%

2012*

    39 031

-38.840

     191

2,6%

*Ýlk dokuz ay