Partiler Pazar günü itibariyle seçim beyannamelerini açıklamış oldular. Partiler derken meclise girme ihtimali bulunan dört partiyi kastediyorum. HDP, MHP, CHP ve AK Parti.
İki seçimdir partiler seçim beyannamesini önemsemeye başladılar.
Bu durum Türk siyaseti için önemli bir gelişme sayılır. Müsbet manada bir gelişme.
Partilerin ideoloji ve slogan dönemini kapatıp artık icraata önem vermelerinin hem toplum hem de devletin çıkarına olduğunu düşünüyorum.
***
İktidar ihtimali bulunmayan partilerin de ideolojik yaklaşımlar yerine toplumun sorunlarına çare arayışı içinde olmaları bile toplum ve ülke yararınadır.
Çünkü bu beyannameler/bildirgeler iktidar partisinin beyannamesini de etkiler. Tıpkı AK Parti’nin asgari ücret ve emekli maaşları vaadini etkilediği gibi.
İktidar ihtimali olmasa bile millete ve devlete siyaset yoluyla hizmet edileceğini göstermesi açısından bu gelişme önemlidir.
***
Partilerdeki bu olumlu gelişme sanki seçmene de yansımış gibi sokakta hiç heyecan yok. Seçmen bu seçimde daha fazla sağduyu ile hareket edecek gibi geliyor bana.
Bu seçimde sloganların pek kabul görmeyeceğini düşünüyorum.
Seçmen 13 yıldır ilk kez hükümet kuramayan bir meclis fotoğrafıyla karşılaştı.
Siyasi kaosun ne olduğunu gördü.
Piyasadaki durgunluk ve hükümet kurulamamasının olumsuz etkilerine maruz kaldı.
Tekrar hükümet kuramayan bir meclis tablosunun sokaktaki bakkalı bile nasıl kötü etkileyeceğinin farkında..
***
Seçmenin böyle bir tabloyu ikinci kez görmek istemediği kesin.
Seçmen bu kez oyunu sukunetle ve yarını düşünerek kullanacak.
Bunu hissetmiyor bizzat görüyorum.
İki canlı örnek vereyim.
Çok önemli bir Saadetçi halen SP içinde hatırı sayılır bir isim. Aynen şunu söyledi bana: ‘Tavanda ittifak bekledik yapmadılar, göreceksiniz biz tabanda ittifak yapacağız ve oyumuzu AK Parti’ye vereceğiz.’
Yine 7 Haziran’da MHP’ye oy vermiş bir avukat aynen şunu söyledi: ’Devlet beyin ilk günden kapıları kapatması ve her şeye hayır demesi oylarımızın değerini sıfırladı. Artık MHP’ye oy yok.’
7 Haziran sonrası 80 milletvekili kazanmasına rağmen terör olaylarının tekrar başlamış olmasının HDP’ye oy veren önemli bir kesimde hayalkırıklığına yol açması ise ayrı bir gelişme.
***
Dolayısıyla bu seçimde MHP ve HDP’de oy kaybı yaşanması bekleniyor. Buna mukabil AK Parti ve CHP’de de bir miktar oy artışı söz konusu. Oran ne kadar olur bilemiyorum ama AK Parti’nin gerek kongre kararları, gerek parti yönetimindeki olumlu değişim gerek aday listelerinin 7 Haziran’a göre daha göz dolduruyor olması ve gerekse Pazar günü açıklanan seçim beyannamesi yeniden iktidar umudunu yeşerttiğini söyleyebiliriz.
***
Seçim beyannamesi iktidar partisinin hükümet programı sayılır.
Bu parti AK Parti ise beyanname daha da anlam kazanır.
Çünkü AK Parti hükümetleri programlarını yüzde 80’lere varan ölçüde gerçekleştirmiş hükümetler olmuştur.
Dolayısıyla seçim beyannamesindeki vaatler seçmeni bir hayli düşündüreceğe benziyor.
Mesela gençlere, emeklilere, çiftçilere yaptığı vaatler ses getireceğe benziyor.
AK Parti’nin yapması gereken tek şey sakin sakin bunları anlatmak olmalı. Sosyal medya ve TV programlarını iyi kullanırsa AK Parti 7 Haziran hatalarını telafi edebilir.
Yalnız TV ekranlarındaki temsilcilerin kavga ve tartışma yerine sakin sakin görüşlerini açıklayan bir üsluba yönelmeleri gerekir.
Millet kavga istemiyor!