AK Parti üçüncü kez genel baþkan ve baþbakan deðiþtiriyor. Ancak bugüne kadar gördüðümüz, her AK Parti hükümetinin, bir öncekinden devraldýðý bayraðý daha ileri taþýmak için ‘ayný omurga’ üzerine kurulduðu...
Bu nedenle yeni bir hükümet programý yazýlýyor ama esasen bir ‘AK Parti hükümeti programý’ yazýlýyor...
O bakýmdan radikal deðiþiklikler beklemek doðru deðil.
AK Parti’nin, Baþbakan Erdoðan’ýn seçmenin önüne koyduðu parti programlarý ve ülkenin önüne koyduðu hükümet programlarýnýn yeni versiyonu geliyor.
Tayyip Erdoðan’ýn cumhurbaþkaný, Ahmet Davutoðlu’nun baþbakan olmasýna göre ‘’ edilmiþ bir hükümet programý.
Ana eksenleri/köþeleri bilinen bir program olacaðýný söylemek kehanet olmaz.
Zira Erdoðan’ýn 10 Temmuz’da açýkladýðý cumhurbaþkanlýðý vizyon belgesinde yeterince iþaret var. Bunlarý, son AK Parti kongresinde çizilen vizyonla birleþtirin, resim þekillenir.
Bunlara ek olarak, ‘dýþ politika ekseni daha belirgin bir döneme’ gireceðimiz söylenebilir. Bu aslýnda Türkiye’nin ‘ister istemez’ böyle bir dönemin içinde olduðu gerçeðinden doðuyor. Suriye ve Irak, sadece mülteciler konusunu ele aldýðýnýzda bile artýk Türkiye için bir ‘dýþ’ konu deðil...
Ayný þekilde, enerji hatlarýyla baðlandýðýmýz ülkeler de Türkiye için ‘dýþ’ ülkeler deðil artýk.
Her birinin sorunu veya her biriyle sorunumuz Türkiye’nin iç iþlerini, ekonomisini, siyasetini doðrudan etkileyecek ülkeler bunlar.
Dolayýsýyla, bu ülkelerle iliþkiler sadece dýþiþleri bakanlarýnýn iþi deðil, ayný zamanda baþbakanlarýn da, hatta cumhurbaþkanlarýnýn da iþi...
***
Buradan ikinci önemli ‘kulis’ konusuna geçiyoruz; yeni kabine...
Kongre yaklaþýrken ‘bakan toto’ kulisleri de hýzlandý.
Bazý isimlerin ‘kendileri tarafýndan kulislere fýsýldandýðý’ bile konuþuluyor.
Dolaþýma sokulan isimlerden bazýlarýna bakýnca haksýz da deðiller.
Özgüven patlamasýyla had bilmezliðin bileþkesi denilebilir.
Bazý isimler ise kiþilikleri ve deneyimleriyle göz önünde olan, bu makamlara yakýþtýrýlan isimler. ‘Yakýþtýrýlan’ diyorum, zira bu isimler üzerinde ‘zirvede’ bir ‘mutabakat’ en azýndan dün akþama kadar yoktu.
Hala görüþmeler sürüyor.
Erdoðan-Davutoðlu görüþmesine kadar da bu ‘bilinmezlik’ sürecek.
Ancak bir ‘tablo’ çizmem de beklenir.
Benim gözümde dün itibariyle oluþan tablo þu:
Yeni hükümetteki en ciddi deðiþiklik Dýþiþleri Bakaný olacak doðal olarak.
Ýkinci ciddi konu ise bazý bakanlýklarda ‘deðiþiklik olmama’ beklentisi.
Dýþiþleri Bakanlýðý için MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’ýn adý konuþuluyordu, bu doðru. Ancak MÝT’in önemi son günlerde daha ciddi bir þekilde vurgulanýyor. Bu da bakanlýk için baþka bir isim arandýðý þeklinde anlaþýlabilir.
Ali Babacan’ýn deðiþip deðiþmeyeceði konuþuluyordu en çok; deðiþmemesi yönündeki kanaatin giderek daha fazla aðýrlýk kazandýðý söylenebilir. Baþýndan beri ‘yüzde 51’ dediðim kalma ihtimali de epey yükseldi bu yüzden. Erdoðan’ýn da, Davutoðlu’nun da bu kanaatte olduðu yorumlarý, kulak vermeye deðer aðýzlardan çýkýyor.
Kabineye dýþarýdan bakan olarak Numan Kurtulmuþ’un gireceðine, grup baþkanvekillerinden ve danýþmanlardan da birer ismin bakan olacaðýna yönelik kulislerde de tutarlýlýk var. Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný ve Ankara Milletvekili Yalçýn Akdoðan’ýn Davutoðlu’nun çalýþmak istediði isimlerden biri olduðunu söylemek kriter alýnmasý için yeterli örneðin.
Ýsim konusunda ‘birinci lig’den tahminler yürütülmesi, tahmincilerin mahçup olmamasý için önemli.
Çözümü de öngörüyü de makulde aramak gerek.
‘Yeni kabine’ için yenilenmenin fark edilir sayýda olmasý beklentisi var. Ancak seçime çok da süre kalmamýþken yeniliði sýnýrlý tutma ihtiyacý da duyulabilir.
O bakýmdan, 7-8 bakanýn deðiþmesi de, deðiþikliðin 4-5 bakanla sýnýrlý kalmasý da mümkün.