Balık tezgahına cetvelle mi gidelim?

Küçücük bir lüferin adedi 30 lira. Boğaz’da lüfer azaldı.  Ne yapmalı? Üreme boyunu geçince avlanmalı. Balıkçı iddia ediyor: “20 cm’in altında değil abla!” Hiç sanmıyorum. Alışverişe cetvelle mi çıkmalı artık?

Balıkseverler son günlerdeki balık fiyatlarının farkındadır. Küçücük bir lüfer 30 lira. Altı kişilik bir aileyi düşünün lüfer yiyecek... Hadi lüfer olmadı palamut diyelim, onun da adedi 20-25 lira. Ciddi bir balık tutkunu olarak kahvaltı dahil tüm öğünlerde balık yeme potansiyeline sahibim. Ne zaman ki trançaları, sinaritleri tezgahta göremez oldum ve ‘İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın’ kampanyasının farkına vardım, balık tüketimim duraklama dönemine girdi. Yeter ki balıklar tükenmesin, “Varsın bundan böyle balık yemeyelim” dedim. Üç sene önce de yavru balık satma yasağıyla ilgili “Yasa çıkana kadar ne balıkla ilgili yazarım ne de yavru balık yerim” demiştim. Sözümü de tuttum. Aslında o yazımdan bir sene sonra yasa çıkmıştı ancak üreme boyunda bir sorun vardı. Yasanın belirlediği boyutlar eski yasaya göre daha iyiydi ama üreme boyutunu maalesef geçememişti.

Küçük balık avlamayalım

Bu süre zarfında belki yasa yeniden düzenlenir umudu taşıdım ki hala bu umudum var. Misal lüferi ele alalım. Çünkü lüfer, balık avlanma konusunda yapılan kampanyalarla farkındalık meselesinde lider konumunda, Boğaz’ın kraliçesi. Senelerdir lüferin üreme ve avlanma boyutu tartışma konusu. Son tahlilde akademisyenler lüferin üreyebilmesi için avlanma boyutunun 23-25 cm aralığında olması gerektiğini söylüyor ama yasa 20 cm’le sınırladı. Bu da demek oluyor ki lüferin üreme meselesini bile çözemedik. Hala soyu tehlikede ve işte tam da bu sebeple şu anda fiyatı el yakıyor. Lüfer doğal hızıyla üreyemiyor. Biz tüketici olarak görevimizi yapalım, küçük balık almayalım, sattırmayalım, satanları Alo 174 hattına bildirelim ki en azından 20 cm yasağına uyulsun.

Bu konuyu balıkçılarla sohbet ederken 25 cm meselesinin hoşlarına gitmediğinin farkındayım. Hatta şu satırları okurken bana kızıyorlardır. Oysaki onların bindiği dal bu. Günü kurtarmayalım, balıkları kurtaralım diyerek gerekeni yapmaları gerek. Komşumuz Yunanlılar balıkları azalıyor diye bırakın üreme boyutunda avlanmayı üç yıl denizlerinden balık avlamadılar. Şimdi koyları balık kaynıyor. Belki yakında balıkların üreme boyuyla ilgili uzlaşma sağlanır, her şey yoluna girer. Gıda Tarım ve Hayvancılık Eski Bakanı Mehdi Eker’in de sözü var “20 cm ile lüfer sayısında artış var mı bunu göreceğiz, ölçeceğiz. Ona göre gerektiğinde ikinci bir adım atacağız. Çünkü bizim sularımıza has balık türlerini muhafaza etmemiz lazım’’ demişti.

Yasalar çok önemli ama tüketimin üretimi belirlediği de bir gerçek. Yavru balık tüketmeyerek, satın almayarak çözüme katkı sağlayacağımız kesin. Ne ağzımızın tadı ne de denizin, doğanın dengesi bozulmasın diyor, bu hafta balıkları taze otlarla harmanlıyorum.

Deniz börülceli uskumru - 4 kişilik

Malzemeler:

- 4 adet uskumru (orta boy)

- 1 demet deniz börülcesi

- 2 diş sarımsak

- Yarım adet satsuma suyu (mandalina da olabilir)

- Çeyrek adet limon suyu

- Bir tutam maydanoz

- Bir tutam limon otu

- Bir tutam biberiye

- 1 adet haşlanmış patates

- Tuz, zeytinyağı, karabiber

Yapılışı: İyice temizlenmiş uskumruların üzerine verev olarak çizikler atıp süzgece alın, tuz ve karabiber serpin. Maydanoz, adaçayı ve limon otunu yıkayıp incecik kıyın ve haşlanmış patatesle birlikte karıştırın. Uskumruların karın boşluğuna bu harcı doldurun. Fırın kağıdına sıralayıp üzerine biraz zeytinyağı gezdirin, 180 derece ısınmış fırında 25 dakika, üzeri kızarana kadar pişirin. Bu arada deniz börülcesini yıkayıp sapları yukarıda kalacak şekilde bir tencereye yerleştirin. Üzerine kaynar su ekleyip yarım saat gövdeden sıyrılana kadar haşlayın. Tüm dallarından sıyırarak börülceleri temizleyin ve ayrı bir kaba alın. Üzerine ezilmiş sarımsak, zeytinyağı, satsuma ve limon suyu ekleyip karıştırın, servis tabaklarına taban yapın. Üzerine pişen uskumruları yerleştirip servis yapın.

Otlu balık - 4 kişilik

Malzemeler:

- 1 kilo kılıç

- 1 demet taze soğan

- Taze biberiye dalları, taze adaçayı

- Tuz, karabiber, zeytinyağı

Yapılışı: Taze soğanları, yeşillikleri ve balığı temizleyin. Taze soğanların saplarını ve uçlarındaki sarı kısımları kesip atın, doğramayın. Yağlı kağıdı 20 x 15 cm civarında dikdörtgen olarak iki ayrı parça kesin. Birini fırın tepsisine yayın ve tam ortasına taze soğanları balığa taban olacak şekilde aralıksız sıralayın. Üzerine fileto balıkları yerleştirip tuz ve karabiber serpin. Zeytinyağı gezdirin. Üzerine zeytinyağına batırdığınız biberiye ve adaçayı dallarını sıralayarak kapatın ve ikinci yağlı kağıdı üzerine kapatıp kağıdın kenarlarını kıvırarak sabitleyin. 180 derecede 35 dakika pişirip kağıdı yırtın ve servis yapın.