Önceki gün Mandela’nýn cenaze töreninde Baþkan Obama, Danimarka Baþbakaný ile samimi olmanýn dýþýnda Küba lideri Raul Castro ile el sýkýþtý.
Normalde -tesadüf ve nezaket- kapsamýnda açýklanabilecek bu temasý Obama’nýn ABD’deki muhalifleri hiç iyi karþýlamadýlar. Hâlâ zihinlerinde ve siyasetlerinde Soðuk Savaþý yaþayan bu kesimler Obama’yý eleþtirdi. Castro’dan kaçmýþ Küba asýllýlar, Castro-öncesi Küba’yý özleyen kesimler iç siyasette etkililer... Ancak sýzan haberler, Obama yönetiminin bir süredir Küba ile gizli görüþme yürüttüðünü gösteriyor.
Güney Afrika’daki el sýkýþma, Obama’nýn kemikleþmiþ iç ve dýþ sorunlarý çözme niyetini yansýtýyor. Ýran ile de gizli görüþme vardý. Cenevre sürecinde açýklandý ve belki hâlâ sürüyor... Küba ile benzer süreç mümkün, ama daha zor... Ýran, Washington’daki Obama muhaliflerini ilgilendiriyor, Küba ise doðrudan ABD iç siyasetini.
Ýran konusunda Washington’daki muhalifler Obama’yý durdurma çabasýndalar. Kongre’de Ýran’a yeni yaptýrým koyma giriþimi var. Karar, Obama yönetiminin bütün itirazlarýna raðmen gelecek haftalarda çýkabilir. Ýran, süreç devam ederken yeni yaptýrým kararý çýkmasýnýn samimiyetsizlik olacaðýný ve masadan kalkacaðýný söylüyor.
Kongre’de ise Obama muhalifleri süreci baltalama derdindeler. Ýç siyasette maksat, Obama’ya -zafer- kazandýrmamak. Dýþarýda da Ýran ile yumuþamadan Ýsrail ve Suudi Arabistan memnun deðil... Beyaz Saray bu yaptýrým kararýný olabildiðince sulandýrmaya ve etkiyi geciktirmeye çalýþýyor. Ancak süreç bozulabilir. Süreci zaten Ýran ve Beyaz Saray farklý yorumluyorlar. Masadan kalkýlýrsa, en baþa dönülür. Yani Ýran nükleer meselesi daha çözülmedi.
Ýran’ýn komþusu Afganistan’da olan bitenler de Türkiye’yi ilgilendiriyor. Orada barýþ gücümüz var. Obama 2014 sonunda Afganistan’dan çýkacak. Geride asker býrakmak istiyor. Maksat, Afganistan’daki -dost- hükümetin ayakta kalmasý. ABD’nin 46 bin, NATO aðýrlýklý gücün de 23 bin askeri var. Afganistan’da kalacak askerler için Kabil ile bir anlaþma gerekli.
Geri çekilme sonrasý süreç için Devlet Baþkaný Karzai ve hükümeti ile müzakere yapýldýðý ve bir anlaþmanýn ortaya çýktýðý duyurulmuþtu. Ancak Karzai nihai imzayý koymaktan caydý. Þimdi Karzai’yi ikna çabalarý sürüyor. Süre bu ay doluyordu, þimdi ocakta da olabilir- denmekte. Karzai -Nisandaki seçimi kim kazanýrsa o imzalasýn- diyor. Belirsizlik ABD ordusunun canýný sýkýyor. Kim kalacak, kim gidecek bilmek istiyorlar. Ayrýca da herkesin gitmesini istemiyorlar. Afganistan kendi haline býrakýlýnca dünyanýn en büyük haþhaþ tarlasý ve kanunsuz aþiretler devleti olacak. Þu halde bile merkezi hükümet zayýf, saldýrýlar sürüyor. Böyle bir Afganistan’ýn çevresine, örneðin Pakistan’a zararý daha da çoðalýr.
ABD anlaþma olmazsa çekip gideceðini söylüyor. ABD giderse NATO da durmayacak. Henüz son söz söylenmedi, ancak Irak’ta da hesapta ABD askeri kalacaktý. Baðdat direnince kimse kalmadý.
Çekilme deyince: Kabil Havaalaný’nda 16 uçak yatýyormuþ. Bir Amerikalý yetkili merak etmiþ ve öðrendiklerinden dehþete düþmüþ: Uçaklar Ýtalyan yapýmý. Afgan ordusuna verilmek üzere 500 milyon dolara alýnmýþ. Afganistan’a getirilince yerel iklime çöle kuma uygun olmadýklarý anlaþýlmýþ... Ayrýca bunlarý uçuracak pilot Afgan ordusunda yok. Eðitecek zaman yok. Uçaklarý tutmak para, geri taþýmak para. Afgan ordusuna -Alýn, siz sonra binersiniz- demek riskli. Sonra uçaðýn kime gideceði belli olmaz. O yüzden uçaklarý imha edecekler.
Uçaklarýn ana imalatçýsý Ýtalyan Finmeccanica zaten yolsuz ve batak bir þirket. Bu uçaklarý kim aldý, neden aldý, hangi akla aldý, þimdi onu araþtýrýyorlar. Afganistan’da böyle boþ yere harcanan milyarlar var. 13 yýl sonra gelinen noktaya bakýnca, hayatlar da boþ yere harcanmýþ.
Peki uçak imhasý nasýl olur? Havaalanýna hurdacýlarý mý çaðýrýrsýn? Uçaðýn saðýna soluna patlayýcý koyup uçurur musun? Yoksa otomatik pilota baðlayýp daða-çöle mi düþürürsün... Her durumda hurdacýlara ihtiyaç var. Afganistan’da bol miktarda hurdacýya ihtiyaç var... Hem manen hurda, hem maddeten hurda.