Banka sandıkları teşvikten yararlanmalıdır

Ülkemizde nüfusun çok büyük bir bölümü SGK üzerinden sosyal güvenlik hakkını elde etmektedir. Ancak başta bankacılar olmak üzere bir kısım çalışanlar SGK yerine banka sandıklarına primleri ödenerek sosyal güvenlik hakkından faydalandırılmaktadır.

Bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettiği birlikler personelinin malüllük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak üzere, emekli sandıkları kurabilmektedir. Bu şekilde, banka ve odalar tarafından kurulmuş 17 emekli sandığı bulunmaktadır. Bir kısım bankalar çalışanlarını SGK’ya bildirirken, diğer bir kısım bankalar da kendi sandıkları üzerinden sosyal güvenlik hakkı sağlamaktadır.

Diğer bir deyişle bazı bankaların çalışanları SGK üzerinden, emekli sandığı olan bazı bankaların çalışanları ise bu sandık üzerinden emeklilik, sağlık, doğum gibi sosyal güvenlikle ilgili haklarını almaktadır.

30.11.2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen E.2/1396 Sayılı Kanun Teklifinde, sandığa tabi olan bankalar aleyhine önemli bir düzenleme yer almaktadır.

Kanun teklifinin 42’nci maddesine göre; 5510 Sayılı Kanun’un 81’nci maddesinin (ı) bendinin 8. cümlesi yürürlükten kaldırılmaktadır.

5510 Sayılı Kanun’un 81’nci maddesinin (ı) bendinin 8. cümlesi, “Bu fıkrada düzenlenen teşvik- beş puan-, kamu idareleri hariç bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah, oran ve esaslar üzerinden 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel için de uygulanır.” şeklindedir.

Yapılan değişiklikle birlikte; 4/a kapsamında sigortalılara ilişkin matrah, oran ve esaslar üzerinden 506 Sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personel için verilen teşvik uygulamasının kaldırılması öngörülmektedir.

Bu hükmün yasalaşması halinde, rekabetin olumsuz seyredeceği, zaten 687/7103 gibi bazı teşvik imkanlarının sağlanmadığı banka ve sigorta şirketi sandıklarının sigorta prim yüklerinin çok daha fazla artacağı, bunun da hem eşitlik ilkesine aykırı olacak, hem de haksız rekabete sebebiyet verecek, hem de finans sektörüne gelecek yabancı yatırımcılar önünde ciddi bir engel teşkil edecektir.

Unutulmamalıdır ki, güçlü bir bankacılık sistemi hem yatırım ve üretimin, hem de ekonominin desteklenmesinde temel şart, hem de başlı başına büyük bir istihdam alanıdır.

 

Çalışma Hayatında Yeni Değişiklikler Geliyor

30.11.2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen E.2/1396 Sayılı Kanun Teklifinde bazı önemli değişiklikler de yer alıyor.

Teklifle, er ve erbaşların genel sağlık sigortalısı sayılmayan eş ve çocukları ile anne ve babalarının bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamında değerlendirilmesi sağlanıyor.

***

Malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ile her ay itibarıyla yapılan ödemeler toplamı, dosya bazında yapılacak ek ödeme dahil 1000 liradan az olmaması hükme bağlanıyor.

***

Ölüm sigortasından yapılan ödemeler toplamı ise bu tutarın hak sahiplerinin hisseleri oranı esas alınarak tespit olunacak tutarından az olamayacak. Bu düzenleme kapsamında hesaplanan aylıklar, belirlenen tutardan düşükse aradaki fark Hazineden tahsil edilmesi düzenleniyor.

***

İşsizlik Sigortası Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarında kolaylık sağlanıyor. Bu kapsamda, "son 120 günlük prim ödeyerek sürekli çalışma" şartı, "hizmet akdine tabi" olarak değiştiriliyor. Böylece 120 gün boyunca hizmet akdine tabi olmasına karşın devamsızlık hallerinden kaynaklı ödememe durumu ortadan kaldırılıyor.